Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grubu Toplantısında, gündemdeki konulara dair değerlendirmelerde bulundu.

Cumhur İttifakı’nın zayıfladığına dair iddiaları değerlendiren Bahçeli, “Bilhassa söylemek isterim ki, Cumhur İttifakı’nda çatlak, patlak olmaz, ama ittifakımızı hazmedemeyip çatır çatır çatlayanların varlığı ise her türlü izahtan varestedir. (…) Bizim ittifakımız proje, plan veya pazarlık usulüyle tescillenmiş bir ittifak olmayıp, Türk milletinin özlemlerinin tezahürü, Türkiye’ye ölüm fermanı hazırlamak için kolları sıvayan iç ve dış yıkım cephesine karşı mukadder direnişin tecessümüdür. Biz başkalarına, başkalaşarak siyasi çizgisine yabancılaşan siyasetçilere, fırsat düşkünü siyasi ittifaklara kesinlikle benzemeyiz. Başkaları gibi gözü başka kaşı başka oynayanlarla mukayese edilemeyiz; dili başka dimağı başka, fikri başka zikri bambaşka olanlar gibi da davranamayız.” diye konuştu.

“Cumhur İttifakı’nın sevabına da günahına da sonuna kadar ortağız”

Geçen hafta söylediği “Milliyetçi Hareket Partisi Cumhur İttifakı’nın bir ortağı olsa da işlevi ve üstlendiği demokratik sorumluluğu muhalefettir. Bunun yanı sıra TBMM’de denge ve denetleme göreviyle mesuldür.” Sözünün kamuoyunda çok tartışıldığına işaret eden Bahçeli, “Bu mülâhazamın, bu kanaatimin neresi yanlıştır? Neresinde Cumhur İttifakı’na soğuk veya mesafeli bakış hakimdir? Hükümet bellidir, çok şükür görevinin başındadır.” dedi.

Bahçeli, Milliyetçi Hareket Partisi’nin fırsatçılık yapmayacağını, yangından mal kaçırmayacağını, minderden kaçmayacağını, gizli siyasi gündemlerin anaforuna kapılmayacağını ifade ederek, “Biz, siyaseti mertçe yaparız, adam gibi yaparız, çünkü özümüz sözümüzün kefilidir. Bundan da şaşmayız. Şunu herkes bilmelidir ki, hükümet değilsek de, hükümete bakan vermemiş olsak da, Cumhur İttifakı’nın sevabına da günahına da sonuna kadar ortağız, anca beraberiz, kanca beraber olacağız.” diye konuştu.

Taha Akyol’a, Cemil Çiçek’e, Fehmi Koru’ya tepki

Konuşmasında isim vermeden Karar gazetesi yazarı Taha Akyol’a atıfta bulunan Bahçeli, “Hele bir köşe yazarının, tanıdık ve bildik bir ismin, geçtiğimiz pazar günü, yuvalandığı bir gazete köşesinde “Erdoğan’la Bahçeli arasında sistem gerilimi var” başlıklı yazısı A’dan Z’ye yalan, saptırma ve nifakla bulanmıştır. Bu şahıs, canı öyle istediği için kalemini de zillet mürekkebine batırmış, köşe yazısını vicdanı gibi bayağılaştırmıştır.” diyerek tepki gösterdi.

“Sayın Cumhurbaşkanımızla aramızda gerginlik değil, muhabbet vardır, hürmet vardır, anlayış vardır, güven vardır, gerisi lafügüzaftır.” diyen Bahçeli, “50+1” sistemini değerlendirdi.

Bahçeli, şunları söyledi:

“50+1 oyla Cumhurbaşkanı seçilmesi çoğulcu demokrasinin dünyaya emsal teşkil edecek, model olacak bir şeklidir. Dikkat buyurunuz, milletvekili seçmiyoruz, belediye başkanı seçmiyoruz, muhtar seçmiyoruz, cumhurun bütününü temsil edecek Cumhurbaşkanı seçiyoruz. Yüzde 50+1 oy nisabını eleştirenleri anlayışla karşılamamız, bunu felâket olarak yorumlayan karamsarları makul bulmamız abesle iştigaldir.

Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Sayın Cemil Çiçek, yüzde 50+1’in hem bugün hem de gelecekte önemli sıkıntılara sebebiyet vereceğini, Türkiye’yi bir kaosa sürükleyeceğini iddia ediyor. Bu tuhaf ve tahrip gücü yüksek sözlerin benzerini Türkiye’nin istikrarsızlığa gömülmesini, siyasî anlaşmazlıkların içine düşmesini isteyen çevreler de ileri sürüyor. Sayın Çiçek, sizin kafanızda, dilinizin altında sakladığınız bir oran var mıdır? Varsa ne zaman açıklamayı düşünüyorsunuz? Açıkla da bilelim, niyetini öğrenelim. Türkiye’nin kaostan, işgalden, imhadan kıl payı kurtulduğunu ne çabuk hafıza kayıtlarınızdan çıkardınız? Buradan nereye ulaşmaya, ne yapmaya, kimlere şirin görünmeye çalışıyorsunuz?”

Konuşmasında “FETÖ’cü” olarak nitelendirdiği Gazeteci Fehmi Koru’nun da aynı şeyleri söylediğini ifade eden Bahçeli, “Yüzde 50+1 kaos olmasın diye belirlendi, bunu da mı inkâr ediyorsunuz? Altı partinin güçlendirilmiş parlamenter sistem arayışları için seri toplantılar düzenlediği bir dönemde, tesadüfe bakınız ki, Sayın Çiçek’in beyanatı her anlamda dikkat çekicidir. Ve bize göre kuşku vericidir.”

Bahçeli, konuşmasına şöyle devam etti:

“Hem teorik olarak hem fiili uygulamaları açısından Cumhurbaşkanı’nın yüzde 50+1 oyla seçilmesi meşruiyet sancılarını baştan ortadan kaldıracak, demokrasi güvenliğini de temin ve teyit edecektir.

Yüzde 50+1, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin mihveridir, ne var ki buradan başlayacak bir tartışma hatta taviz, yeni yönetim sisteminin işleyiş ve ilerleyişini melezleştirip sakatlayacaktır. Bize göre bu tartışma gereksiz ve şu an için yersizdir. Henüz yapmamız gereken pek çok şey vardır.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin bütün kurum ve kurallarıyla derinlik ve işlerlik kazanmasına, yerleşip olgunlaşmasına çabalamak varken, yüzde 50+1 üzerinden farklı bir tartışma sayfası açmak, sistemin itibar ve inandırıcılığını da zedeleyecektir. Bizim görüşümüz, konuya bakışımız, bu çerçevedeki kavrayışımız kısaca bunlardan ibarettir.”