Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefete yönelik, “Eğitimden sağlığa, savaşından salgınına, ekonomisinden tarımına, soruyorum, bunca yükün altına girerler mi acaba?” sözlerine yanıt verdi. Karamollaoğlu, “Bu yükün altına girmeye talibiz. Ülkemizin tüm problemlerini hızlıca çözüme kavuşturacağımızdan da eminiz. İş bilenin, kılıç kuşananındır” dedi.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın muhalefete yönelik, “Eğitimden sağlığa, altyapısından güvenliğine, savaşından salgınına, ekonomisinden tarımına, soruyorum bunca yükün altına girerler mi acaba?” sözlerine yanıt verdi.

“İşsiz gençlerimiz yük mü?

Bunların hangi yükler olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, 20 yıllık iktidar döneminde eğitim, sağlık, altyapı, tarım ve ekonomi gibi konularda yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Eğitimle ilgili Karamollaoğlu, “Binlerce üniversite mezunu işsiz gencimiz mi yük? Her yıl değişen sınav sistemi ve müfredatı mı? Betona gömülen milyarlarca liramız mı? Hocası dahi olmayan üniversiteler mi? Yoksa çocuğuna kitap ve kantin parası dahi veremez hale gelen on binlerce aile mi yük?” diye sordu.

“Yükün altına girmeye talibiz”

Ekonomi konusunda da benzer sorularını yönelten Karamollaoğlu, “Bunlara ek olarak, güvenlikten dış politikaya, hayvancılıktan turizme varıncaya dek daha birçok konu başlığına onlarca örnek verebiliriz. Fakat şu kesindir ki; Erdoğan’ın ‘yük’ olarak ifade ve itiraf ettiği hususlar, 20 yıllık AK Parti iktidarının mirasıdır! Ve bilinmelidir ki; bu iktidarın ve yanlış politikalarının devamı enkazdaki molozların büyüklüğünü artırmaktan başka bir sonuç vermeyecektir. Biz Saadet Partisi olarak, bu yükün altına girmeye talibiz. Ülkemizin tüm problemlerini hızlıca çözüme kavuşturacağımızdan da eminiz. İş bilenin, kılıç kuşananındır!” ifadelerini kullandı.

“Alın terinin karşılığını alamayan çiftçimiz mi yük?

Sağlık, altyapı ve tarım konularına da değinen Karamollaoğlu, şu soruları sordu; “Bütçeye devasa yükler getiren şehir hastaneleri mi yük? Emeğinin karşılığını alamayan binlerce sağlık çalışanımız mı? Günlerce beklemesine rağmen muayene sırası alamayan on binlerce insanımız mı? Yoksa insanları özel hastanelere gitmeye mecbur bırakan bu sistem mi? Yolcu garantili köprü ve otobanlar mı yük? Yoksa hiç uçak inip kalkmayan havalimanları mı? Alın terinin karşılığını alamayan çiftçimiz mi yük? Gübre, mazot ve sulama başta olmak üzere girdi fiyatları mı? Yoksa ithalat sevdalısı tarım bakanları mı?”