Sosyal medya, kullanıcısının kendi ürettiği içeriği yayınladığı ve paylaştığı online ağlardır. Sosyal medya ile hızlı erişim sağlanır ve iletişim kolaylaşır. Kullanıcılar, içerikleri, makaleleri, haberleri, düşünceleri, günlük yaşanan olayları veya fotoğrafları sosyal medya aracılığı ile paylaşmakta, paylaşılanı görebilmekte, görüşlerini yine bu sosyal ağlar üzerinden paylaşabilmektedir. Kısacası; sosyal medya “paylaşmaktır.” diye tarif edilebilir.
Sosyal medya, birçok kişi ve kurum tarafından, iyi veya kötü amaçlı aktif olarak kullanılmaktadır. Sosyal medya; kullanıcılarına herhangi bir sınırlama koymadığı bir platform olduğundan, hem kötü amaçlı kullanıcılar, hem de iyi niyetli kullanıcılar için güçlü ve etkili bir konuma sahiptir.
Özelikle bugün medyanın büyük bir kısmının, iktidarın çizgisinde yayın yapması ve bu medyalarda muhaliflerin kendine yeterince yer bulamaması nedeniyle, Muhalefet Partileri, sosyal medya üzerende mesajlarını vermektedir.
Hatta Saadet Partisi Genel Başkanı Sayın Temel Karamollaoğlu, “Medya padişahınsa, sosyal medya bizimdir.” demişti.
Kaldı ki, iktidar partisi de hizmetlerini ve mesajlarını yoğun bir şekilde sosyal medya üzerinde de vermektedir. Bunun yanında özelikle muhalefet lider ve mensuplarının paylaşımlarını etkisiz kılmak için, küfür, hakaret, yalan ve iftiralarda bulunan ve Ak Partiyi destekleyen bazı hesapların tesbitinin yapıldığı açıklanmıştı. Bu konuda sosyal medya şirketi Twitterden söyle bir açıklama gelmiştir. “2020'nin başında tespit edilen birbiriyle ilişkili hesapların koordineli ve gerçek olmayan aktivitelerinin asıl hedefi, Türkiye'deki kullanıcılar. Platformumuzdaki teknik altyapı ve hesap davranışlarından yola çıkarak yapılan analizimiz, sahte ve ele geçirilmiş hesapların AK Parti lehine siyasi ortam oluşturmaya çalıştığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a güçlü destek verdiğini göstermiştir. Bugün bu 7.340 hesabı açıklıyoruz. (12 Haziran 2020)
Bu alanda Twitter'la birlikte çalışan Stanford İnternet Gözlemevi (SIO), Türkiye'deki bu hesaplarla ilgili bir rapor hazırladı.
Raporun girişinde, "Twitter'daki Türk vatandaşlarını hedef alan ve iktidar partisinin içeriğini yayan dezenformasyon kampanyasının bir ilk olmadığı, 2013 yazındaki hükümet karşıtı gösterilerin ardından AKP'nin, sosyal medya faaliyetleri için 6000 kişiyi işe aldığı ve bu gruba AK Troller dendiği" belirtiliyor.
Bunun yanında kimliği belli veya belirsiz kişiler tarafından, zaman zaman başta siyasi kişi ve eşleri olmak üzere, bir çok kişiye yönelik küfür, hakaret, iftira, yalan haber paylaşımlarıyla, kişilik hakları ihlal edilmektedir.
Bundan dolayı, Sosyal medya paylaşımlarına bazı sınırlamaların getirilmesine ihtyaç vardı. Muhallefet Parti liderlerine çok ağır hakaretler yapıldığı halde, bir düzenlemeye gitmeyen iktidar yetkilileri, Cumhurbaşkanı Sn. Erdoğanın damadı ve kızına yönelik ahlaksız paylaşımlar yapılınca, sosyal medyayı sınırlama ile ilgili, hemen bir hazırlık yaptı ve kanunlaştırdı.
Elbette, iftira ve ahlaksız paylaşım yapan kişi ve troll’lerin önüne geçilmesi gerekiyor. Ve sosyal medya başta olmak üzere, tüm medyadaki ahlâksızlara asla müsamaha gösterilmemeli, ne sebeple olursa olsun, kişi, kişiler veya kurumları rencide edici, hedef gösterici, hakaret, yalan ve iftira içeren söylem, haber ve paylaşımlara müsaade edilmemelidir.
Ancak, bu tedbirler alınırken, kişi hak ve hürriyetlerini, düşünme ve ifade özgürlüğünü kısıtlamaya yönelik adımlar atılmamalı, bu tedbirler, kişi özgürlükleri, Muhalafet Parti ve Stk'ların sesini kısıtlayıcı yaptırımlara dönüştürülmemelidir. Zaten Türkiye, kişi haklarının ihlalleri ve basın özgürlüğü sıralamasında, arka sıralarında yer alan bir ülke iken, bu daha da ağırlaştırılmamalıdır.
Dünya çapında özgürlük ve demokrasinin yayılmasını destekleyen bir sivil toplum örgütü olan, Freedom House'nin 2019 yılı raporunda 195 ülke arasında Türkiye 114. sırada yer almaktadır.
Yine Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü, 2020 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi'ninde, 180 ülke arasında, Türkiye listede 154. sırada yer aldı.
Özetle, sosyal medya şirketlerinin, ülkemizde ofis açmaları ve aldıkları reklamların vergilerini vermeleri ve her türlü yalan, hakaret, küfür ve iftira içerikli paylaşımların cezalandırılması olumlu bir yaptırımdır. Ancak, bu tedbirler alınırken, kişinin hak ve hürriyetini, düşünme ve ifade özgürlüğünü, kısıtlayan, kişi özgürlükleri, Muhalafet Parti ve Stk'ların sesini kısıtlayıcı yaptırımlara dönüştürülmemelidir.
Veselam.