Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, partisinin Sincan 8. Olağan İlçe Kongresi'ne katıldı. Arıkan, burada yaptığı konuşmada, Gazze'deki savaşa ve İsrail’in el koyduğu Özgürlük Filosu’na ilişkin değerlendirme yaptı.
Sincan’da partisinin bu kongresini yaptıkları saatlerde dünyanın 120 noktasında silahlı çatışmalar yaşandığını, çatışmalarda 230 binden fazla insanının hayatını kaybettiğini söyleyen Arıkan, "Bu 120 noktanın yüzde 75’i İslam coğrafyasındaki, bize ait olan topraklarda bu çatışmalar cereyan etti. En şiddetlisi Gazze’de oldu. İnsanlık tarihinin en büyük katliamı yaşandı. Hitler dönemini bile aratan katliamlarla maalesef karşı karşıya kalmak durumunda kaldık. Bütün olan bitenden sonra idarecilerimizin, liderlerimizin, iktidarlarımızın duyarlılığından sonra halk dedi ki, insanlar dedi ki biz insiyatifi ele alacağız. ‘Eğer bu işi liderlere bırakırsak Gazze’deki katliam bitmeyecek’ dediler. En nihayetinde İsrail ateşkesi imzalamak durumunda kaldı. Bu imzalardan sonra Trump’a teşekkür furyası başladı. Ne oluyorsunuz Allah aşkına? Trump kim ki siz ona teşekkür ediyorsunuz? Eğer teşekkürü hak eden biri varsa, o da iki yıl boyunca Amerika’nın ve İsrail’in zulmü karşısında bir gün olsun boyun eğmeyen Gazze halkıdır" diye konuştu.
"Bütün milletvekillerini İsrail Baş Konsolosluğu önünde eylem yapmaya çağırdık"
Mahmut Arıkan, TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşma sırasında fenalaşan ve tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Hasan Bitmez'i anarak, "Bir diğer hayırlı duayı bizim kıymetli milletvekilimiz Hasan Bitmez hak ediyor. Meclis kürsüsünde bir milli görüşe yakışır şekilde gerçekleri haykırdığı esnada meclis kürsüsünde son nefesini verdi. Mekanı cennet olsun. Bir teşekkür de dünyanın dört bir tarafından insanlar meydanlara döküldü. Birçok algı operasyonuna rağmen İsrail’in zalim, terörist ve yok edilmesi gerektiren bir mikrop olduğunu haykıran milyonlarca vatandaşımıza teşekkür ederim" ifadelerini kullandı.
Saadet Partisi olarak, somut adımlar atılması için harekete geçtiklerini, bütün milletvekillerini İsrail Başkonsolosluğu önünde eylem yapmaya çağırdıklarını anlatan Arıkan, Cumhuriyet tarihinde ilk kez AK Parti, CHP, MHP, Yeniden Refah Partisi ve parlamentodaki birçok milletvekilinin İsrail Başkonsolosluğu önünde İsrail’e karşı gösteri yaptığını aktardı.
"Kürecik Radar Üssü’nü, İncirlik’i, petrol vanalarını kapatacaksınız, İsrail ile tüm ilişkileri donduracaksınız"
Yapılanlara rağmen Gazze’deki katliamın durmadığını, İsrail’i rahatsız edecek bir eyleme imza atmak zorunda olduklarını belirten Arıkan, şöyle devam etti:
"5 Ağustos 2025 tarihinde ‘kaptan Saadet, rota Gazze’ dedik ve teknelerimizi Gazze’ye doğru yola çıkarma çalışmalarına başladık. ‘O tekneler Gazze’ye nasıl ulaşacak’ dediler. Ama biz duramazdık. İsrail’in yaptıklarını Akdeniz’in derin sularına gömmemiz gerekiyordu. Aktivistlerle beraber Sumud organizasyonuyla birçok arkadaşımızı Gazze’ye yolcu ettik. Sağ olsun gittiler, geldiler. Bütün dünyanın oraya yoğunlaşmasına vesile oldular. Akabinde Özgürlük Filosu’ndan milletvekili arkadaşlarımız Gazze’ye doğru yollanmak üzere yola çıktı. Sumud Filosu’nun mesajlarının bazen anlaşılamadığını görüyorum. Bu araçlar, eylemler, kanun tekliflerinin hepsi amaca ulabilmek için bir amaçtır. Önemli bir iş yaptık. Ama İsrail’e güvenemeyiz. İsrail vazgeçmeyecek. O gün ben şunu söyledim; ‘iki yıl boyunca Kürecik Radar İstasyonu, İncirlik kapatılmış olsaydı Sumud’lara ihtiyaç olamayacaktı’. Maalesef iktidarların bu kadar duyarsız olmasından dolayı Sumud’lar, Özgürlük Filoları yola çıkmak durumunda kaldılar.
"Tarihin tekerrür etmemesi için çalışıyoruz"
En nihayetinde bu hafta içerisinde Hamas ile İsrail anlaşma yapmak zorunda kaldı. Biz bu anlaşmaya temkinli, memnuniyetle yaklaşıyoruz. Netanyahu dediğimiz adam, birçok dünya ülkesinde savaş suçlusu ilan edilmiş adam. O yüzden biz temkinli olmak zorundayız. Biz, tarihin tekerrür etmemesi için çalışıyoruz. Geçen yüzyılda İsrail mikrobu çok hadsiz bir şekilde büyüdü. Bu yüzyılda da Gazze insansızlaştırılmak isteniyor, tatil köyü, kumarhaneler mekanı yapılmak isteniyor. Biz bu yüzden siyaset yapıyoruz. AK Parti’ye bir kez daha seslenmek istiyorum; ‘siz STK değilsiniz, siz vatandaşları eyleme çağıracak konumda olan bir parti değilsiniz, siz icraat yapacak, karar alacak, somut adımlar atacak bir durumdasınız’. Meclis’te ben ne söylüyorsam, iktidar yetkilileri aynı şeyi söylüyor. Kürecik Radar Üssü’nü, İncirlik’i, petrol vanalarını kapatacaksınız, İsrail ile tüm ilişkileri donduracaksınız. Siz bunları yapmazsanız İsrail geri adım atmayacak. Adamların hedefleri bu. ‘Milli görüş gömleğini çıkarttım’ dediğiniz gün, olay bitmiştir. O gömleği giymediğiniz sürece ne kadar iktidarda kalırsanız kalın, başarılı olamayacaksınız. Bu ülkedeki insanların yüzünü güldüremeyeceksiniz. 23 yılda bunu gördük. Bu işi daha fazla uzatmanın gereği yok."
"İktidar asgari ücretlinin cebinden 5 bin 621 lirayı çaldı"
Saadet Genel Başkanı Arıkan, ekonominin kötüye gittiğini belirterek, şunları söyledi:
“Esas konuşulması gereken konuları bugün ülkemizde maalesef konuşulmuyoruz. Ve son 9 ay boyunca bu iktidar asgari ücretlinin cebinden 5 bin 621 lirayı çaldı. Bunun hesabını niye sormuyoruz? Bu sorulmasın diye sürekli algılarla Türkiye'yi meşgul ediyorlar. Türkiye'de ekonomi konuşulmasın diye sürekli muhalefetli bir polimik konusu üretiyorlar. Madem herkesin ortalama geliri 56 bin lira olacak, neden asgari ücret 22 bin lira? Neden emekli maaşı 16 bin lira? Dün akşam İskitler'de pazara gittim. Ne satıcı memnun, ne alıcı memnun. Herkesi perişan ettiniz. Son model yeni bir telefon çıkarttım. Son model yeni bir telefon alabilmek için bir domates üreticisi 20 ton domates satacak ki bir telefon alabilsin. Bir patates üreticisi 50 ton patates satacak ki bir telefon alabilsin. 23 yıl sonunda ülkeyi bu noktaya getirdiniz siz. Böyle bir ülke yönetimiyle maalesef karşı karşıyayız. Allah'tan korkun. Bugün gübre fiyatı yüzde 125 artmış. Tohum fiyatı yüzde 117 artmış. Mazot fiyatı hakeza artmış, işçilik hakeza artmış. Pancar üreticisine sadece yüzde 10 zam, yüzde 30 zammı reva görüyorsunuz. Bu adam gelecek sene nasıl pancar ekecek? Buğday üreticisi nasıl pancar ekecek? Bunların hiçbiri maalesef iktidarın gündeminde yok. ‘Yoksulluğu bitireceğiz’ dediler. Emekli maaşı asgari ücretin yüzde 45 daha fazlaydı. Aradan 23 yıl geçti. Bugün emekli maaşı asgari ücretin yüzde 25 daha aşağısı. Siz yoksulluğu bitireceğiz diye geldiniz, vatandaşın canına tak edecek noktaya getirdiniz. Neyi başardınız? Bir de çıkıp diyorlar ki ‘emekliler bize çok büyük bir yük. Maaşları ödüyoruz ama çok zorlanıyoruz’. Her şeyi maalesef perişan ettiler."