GÜNDEM

Millî Görüş’ün ağabeyi Recai kutan, vefatının birinci yılında rahmetle yâd ediliyor

Milli Görüş hareketinin öncülerinden, Türkiye siyasetinin vakur ismi Recai Kutan, vefatının yıl dönümünde rahmet ve minnetle anılıyor. Alçakgönüllü kişiliği, ilkeli siyaset anlayışı ve inanç temelli duruşuyla Türk siyasetinde derin izler bırakan Kutan, hem Refah Partisi hem Fazilet Partisi hem de Saadet Partisi’nin kurucu lider kadroları arasında yer almıştı.

Abone Ol

Türkiye siyasetinin sakin, uzlaştırıcı ve ilkeli isimlerinden biri olarak anılan Recai Kutan, Milli Görüş davasına yarım asırdan fazla hizmet etti. 1930 yılında Malatya’da dünyaya gelen Kutan, mühendislik eğitiminin ardından siyasete adım attı.

Kutan, Necmettin Erbakan’ın yakın çalışma arkadaşı olarak, Milli Selamet Partisi döneminden itibaren hareketin altyapısının şekillenmesinde büyük rol oynadı. Enerji Bakanlığı görevinde bulunduğu dönemde Türkiye’nin enerji politikalarına yön veren birçok projede imzası vardı.

Mahmut Arıkan: Ömrünü vakfettiği bu mukaddes davayı daha ileriye taşımak için mücadele verecek ve milletimiz için hizmeti aynı şuurla sürdüreceğiz

Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Recai Kutan'ın sene-i devriyesinde yaptığı paylaşımda, Recai Kutan'ın davaya olan bağlılığına dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı;

Saadet Partisi Kurucu Genel Başkanımız, ESAM Genel Başkanı Muhterem büyüğümüz Recai Kutan’ı vefatının birinci yıl dönümünde rahmet ve özlemle anıyorum.

Hayatını davasına adayan Recai Kutan; devlette hizmetin, siyasette nezaketin, davada sadakatin timsaliydi.

Son anına kadar şahit olduğumuz inanç ve heyecanı, sadece bizler için değil; gelecek kuşaklar için de yol göstericidir.

Bizler Milli Görüş Hareketi olarak; Recai Kutan’ın ömrünü vakfettiği bu mukaddes davayı daha ileriye taşımak için mücadele verecek ve milletimiz için hizmeti aynı şuurla sürdüreceğiz.

Milli Görüş’ün “Vicdan Sesi”ydi

Recai Kutan, siyaset sahnesinde hiçbir zaman sert üsluba başvurmadan, daima nezaketini koruyarak fikirlerini savundu.

Milli Görüş camiası içinde “vicdanın sesi” olarak anılan Kutan, 1998’de Refah Partisi’nin kapatılmasının ardından kurulan Fazilet Partisi’nin genel başkanlığı görevini üstlendi.

2001’de Fazilet Partisi de kapatılınca, partinin ikiye ayrıldığı o kritik dönemde Kutan, istikrar ve sükûnetin temsilcisi olarak Saadet Partisi’ni kurdu ve ilk genel başkanı oldu.

“Siyaseti Allah rızası için yaptık”

Recai Kutan, 2010’larda verdiği bir röportajda şu sözlerle hatırlanıyor:

“Biz siyaseti koltuk için değil, Allah rızası için yaptık. Milletin derdiyle dertlenmek en büyük görevimizdi.”

Bu sözler, onun siyasete bakışını özetler nitelikteydi. Ne makam ne de güç hırsı taşıyan Kutan, her zaman davayı önceleyen bir duruş sergiledi.

Sade bir hayat, derin bir miras

Hayatı boyunca mütevazı yaşam tarzından taviz vermeyen Recai Kutan, siyasi çekişmelerden uzak, inanç temelli bir duruşun sembolüydü. Vefatının ardından gerek siyasilerden gerekse vatandaşlardan gelen mesajlarda en çok “dürüstlük, tevazu, vefa ve samimiyet” kelimeleri öne çıkmıştı.

Onun ardından Saadet Partisi liderleri, “Recai Ağabey sadece bir siyasetçi değil, bir ahlak timsaliydi” ifadelerini kullanmıştı.

Kutan, Erbakan Hoca’nın en yakın yol arkadaşlarından biri olarak Milli Görüş hareketinin kurumsallaşmasında büyük pay sahibiydi. Onun çabalarıyla sadece bir siyasi çizgi değil, aynı zamanda bir ahlak, inanç ve hizmet anlayışı inşa edildi.

Bugün ardında bıraktığı miras, sadece bir siyasi hat değil; dürüstlük, adalet ve hizmet ahlakı üzerine kurulmuş bir hayatın örneğidir.