AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu'nun "Anayasanın 4'üncü maddesine karşıyız" sözleriyle başlayan tartışmada "Değiştirilmezlik ilkesi, kurucu neslin gelecek kuşaklara nasihatıdır, söylendiğinin aksine sonraki neslin iradesine ipotek koymak değildir" diyen Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'a tepki gösterdi. Miroğlu, “Değiştirilmezlik ilkesi' diye saçma sapan kavramları tedavüle sokanlar, sadece demagoji yapıyorlar" dedi. Miroğlu, Uçum'un kullandığı "kurucu nesil" kavramına da karşı çıkarak, "AK Partilileri yüz yıl sonra 'kurucu irade kavramı' üzerinden statükoya, değişmezliğe davet etmek, her nasılsa elde edilmiş bir siyasi konumu/ temsili istismardan başka bir şey değildir. Bu kavramı kullanmayı sevenler ve bu kavrama, millet iradesine rağmen adeta ilahi bir anlam yükleyenler, AK Parti’nin kapılarını demokrasiye ve millet iradesine tamamen kapatmasını isteyenlerdir. Yani 2028 seçimlerini de kaybetmesini isteyenlerdir. Bu coğrafyada ve bu yüz yılda ve hala İttihatçılık?!!!" ifadelerini kullandı. 

Miroğlu'ndan Uçum'a sert tepki

Hüda Par Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun, anayasanın 4. maddesinin değiştirilmesini istemesi üzerine Cumhur İttifakı'nda başlayan tartışma devam ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Anayasanın ilk 4 maddesiyle ilgili bizim açımızdan herhangi bir tartışma yoktur. Özellikle Cumhur İttifakı'nın böyle bir sıkıntısı, böyle bir derdi de yoktur. Partimizin bu konudaki duruşu, tutumu, yaklaşımı gayet açıktır" açıklamasına rağmen, iktidar kanadında 4'üncü madde üzerinden oluşan çatlak büyüyor. Son olarak AKP MKYK Üyesi Orhan Miroğlu, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'un konuyla ilgili yaptığı açıklamaya sert tepki gösterdi. 

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 2 bin 390 sözleşmeli personel alıyor! Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı 2 bin 390 sözleşmeli personel alıyor!

"Saçma sapan kavramları tedavüle sokanlar, sadece demagoji yapıyorlar"

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkanvekili Mehmet Uçum, HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun anayasanın 4'üncü maddesinin değiştirilmesini istemesine ilişkin olarak, "Değiştirilmezlik ilkesi, kurucu neslin gelecek kuşaklara nasihatıdır, söylendiğinin aksine sonraki neslin iradesine ipotek koymak değildir" demişti. Uçum, "Hiçbir yeni kuruculuk, geçmişi sıfırlayarak yapılamaz. Nesnel olarak da öznel olarak da bu imkansızdır. Bu nedenle değiştirilmezlik ilkesi, ülkesel birliğin ve devamlılığın temeli demektir" ifadelerini kullanmıştı. Uçum'un açıklaması, AKP'li Orhan Miroğlu'nu kızdırdı. Miroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Değiştirilmezlik ilkesi' diye saçma sapan kavramları tedavüle sokanlar, sadece demagoji yapıyorlar" dedi. Uçum'un kullandığı "kurucu nesil" kavramına da karşı çıkan Miroğlu, "Bu kavramı kullanmayı sevenler ve bu kavrama, millet iradesine rağmen adeta ilahi bir anlam yükleyenler, AK Parti’nin kapılarını demokrasiye ve millet iradesine tamamen kapatmasını isteyenlerdir. Yani 2028 seçimlerini de kaybetmesini isteyenlerdir" ifadelerini kullandı. 

Orhan Miroğlu, X hesabından yaptığı açıklamada şunları kaydetti:

"Son bir kez yazıp bu konuyu kapatacağım.

“Değiştirilmezlik ilkesi” diye saçma sapan kavramları tedavüle sokanlar sadece demagoji yapıyorlar.

Ayrıca Cumhurbaşkanımızın 15 Temmuz gecesinin ihanet çetesine karşı kullandığı ve başka bir irade tanımadığı için, halkı , uğruna, sokaklara davet ettiği Millet iradesinden üstün hiç bir irade yoktur ve olamaz.

“Kurucu İrade” demokrasi dışı bir kavramdır.

Eğer FETÖ 15 Temmuz gecesi başarabilseydi, Yurtta Sulh Konseyi’nin aklına gelip millet iradesine karşı kullanacağı ilk kavram muhtemelen “kurucu irade” gibi bir kavram olurdu!

Tek Parti, tek Şef döneminin tarih anlayışı ve Türkiye’nin canını bugün de yakmaya devam eden eşi benzeri görülmemiş bir iktidar pratiğini anlatmak istiyorsanız, buyrun bol bol kullanın şu mucizevi “kurucu iradenizi!.”

AK Parti iktidarı, “Kurucu irade” denilerek, “ kurucu irade” adına, bu ülkenin ve bu milletin tarihinin Selçuklu ve Osmanlı safhasını inkar edenlere karşı ve dişe diş bir mücadeleyle kuruldu.

AK Partilileri yüz yıl sonra “kurucu irade kavramı” üzerinden statükoya, değişmezliğe davet etmek, her nasılsa elde edilmiş bir siyasi konumu/ temsili, istismardan başka bir şey değildir.

Bu kavramı kullanmayı sevenler, ve bu kavrama, millet iradesine rağmen adeta ilahi bir anlam yükleyenler AK Parti’nin kapılarını demokrasiye ve millet iradesine tamamen kapatmasını isteyenlerdir.

Yani 2028 seçimlerini de kaybetmesini isteyenlerdir.

Bu coğrafyada ve bu yüzyılda ve hala İttihatçılık?!!!

Pes doğrusu!

Cumhuriyeti ve temsil ettiği değerleri, milletin talebi ve siyasi konjonktür ve şartların elverdiği ölçüde yeniden yorumlamak ve değişimini istemek demokratik bir hak ve evrensel insan hakları ve özgürlükler bağlamında her türlü uluslararası sözleşmelerle garanti altındadır.

Tartışmak isteyenler özgürce tartışabilmelidirler."