Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, “Kanal Avrupa” televizyonunda yayınlanan “Sivil İnisiyatif” programında Nurdoğan Aktaş’ın sorularını cevapladı.
“ABD, Rusya’nın önünü açmış oldu”
Karamollaoğlu, Rusya-Ukrayna savaşını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine, bir ülkenin başka bir ülkeyi işgal etmesini doğru bulmadıklarını söyledi. Karamollaoğlu, “Bu, açık bir hak ihlâlidir; çünkü Ukrayna, bugün bağımsız bir devlettir ve bu bağımsızlığını, hangi gerekçelerle olursa olsun, ihlâl etmeye, ‘Benim gücüm var, o halde yaparım’ demeye başka ülkelerin hakkı yoktur. Rusya’nın da hakkı yoktur, başkalarının da. Yarın benzer hadiseler meydana gelirse, tavrımızı net olarak ifade etmek için söylüyorum. Ancak böyle bir ihlâl karşısında diğer ülkelerin bigâne kalması da kabul edilemez” dedi.
Ukrayna’nın, Rusya’nın ağır sanayisini, yüksek teknoloji yatırımlarını barındıran bir ülke olduğuna işaret eden Karamollaoğlu, Sovyetler Birliği dağıldıktan 30 sene sonra, Sovyetlerden kalan ülkelerden bir kısmının NATO bir kısmının da Avrupa Birliği (AB) üyesi durumunda olduklarını kaydetti. Karamollaoğlu, Rusya’nın bu ülkelere dokunamadığını, Ukrayna’nın da bu sebeple NATO üyesi olmak istediğini söyledi. Karamollaoğlu, “Rusya’nın şu anda Ukrayna’ya böyle bir askerî müdahalede bulunması, bütün uluslararası kuralları çiğnemesi mānâsına geliyor.” dedi.
Karamollaoğlu, Rusya’nın Ukrayna’yı kendisi için ‘olmazsa olmaz’ gördüğünü, Amerika’nın da silah kullanmayacağını açıklayarak bir bakıma Rusya’nın önünü açtığını söyledi.
Karamollaoğlu, Ukrayna’nın Karadeniz’e kıyısı olan bir ülke olmasının önemine de işaret etti.
AB’nin doğal gaz ve petrol ihtiyacı bakımından dışarıya bağımlı durumda olduğunu belirten Karamollaoğlu, bu bakımdan AB’nin takınacağı tutumun önemli olduğunu söyledi. Karamollaoğlu, dünyanın yeni bir ekonomi anlayışının içine sürüklendiğini söyledi.
Türk çocuklarına Türkçe eğitimi
Karamollaoğlu, Almanya’daki Türk ailelerin, çocuklarına Türkçe öğretilmesi konusunda sıkıntılar yaşadığının belirtilerek bu konuda neler yapılabileceğinin sorulması üzerine, Almanya’da Türkçe derslerinin, öğrencilerin rahatlıkla katılabilecekleri saatlerde olması gerektiğini söyledi. Karamollaoğlu, bunun gibi imkânların verilebilmesi için Türkiye hükümetinin ve Almanya’daki sivil toplum örgütlerinin, Alman hükümeti ile daha rahat bir ortamda görüşülebileceği bir ortamı oluşturmaları gerektiğini ifade etti. 18 Türk asıllı parlamenterin Almanya meclisinde yer almasının önemine de işaret eden Karamollaoğlu, “Türkçe dersleri, ‘ihmal edilebilir, olmasa da olur’ diye mütalâa edilmemeli.” dedi.
Irkçılık meselesi
Almanya’da siyasî ve kamusal alanda görülen ırkçılık meselesinin de hatırlatılması üzerine Karamollaoğlu, geçmişte ırkçılıktan Almanların da sıkıntı çektiğini hatırlattı. Karamollaoğlu, İslâm’ın insan hakları ölçülerinin evrensel olduğunu belirterek, Avrupa ülkelerinin de kabul ettiği bu ölçülerin, aslında İslâm’da yer aldığının Alman toplumuna da anlatılması gerektiğini ifade etti.
“Avrupa da bir seçim bölgesi olarak kabul edilecek”
Türkiye’deki seçimlerde Avrupa’nın da bir seçim bölgesi kabul edilmesi hālinde Avrupa’daki Türklerin 20 veya üzerinde milletvekili çıkarabilecek durumda olduklarının belirtilerek, kendi adaylarını belirleyebilme haklarının olması gerektiğinin dile getirilmesi üzerine Karamollaoğlu, bir araya gelen 6 siyasî partinin bu konuda karar aldığını belirtti.
Karamollaoğlu, bu konuda şu açıklamada bulundu:
“Bu konu, kabul edilen maddelerden bir tanesi. Yani, yarın inşallah göreve geldikten sonra, burada (Avrupa’da) oy kullanacak seçmenin adedine göre Türkiye’deki milletvekili dağılımında buraya milletvekilliği verilmeli. Bu ne mānâya geliyor? Yaklaşık 3,5 milyon civarında oy kullanan insanımız var. Türkiye’de de seçmen sayısı yaklaşık 60 milyon civarında. Hepsi oy kullanmıyor ama bu ne demektir? Yaklaşık %5. Bu ne mānâya gelir? 600 milletvekilinin içinde 30 tane milletvekilinin buraya tahsis edilmesi mānâsına gelir. 30 mu olur, 33 mü olur, 27 mi olur, o o günkü şartlarda seçmen sayısına bağlı olarak ortaya çıkacak. Bu, önemli bir şey; çünkü buradaki insanlar, Türk vatandaşı. Aynı zamanda seçmen. Birtakım problemleri var. Bu problemleri kulaktan dolma aktaracağına, mecliste bunları dile getirebilmeli. Burada yaşayan insanımızın dertlerini Türkiye’ye, parlamentoya, hükümete aktarabilmeli. Bu olduğu zaman işler rahatlayacak. Yani biz, aracı olmaktan bir bakıma çıkacağız. Onun için doğrudan doğruya burada yaşayan, Avrupa’da ikamet eden ama Türk vatandaşı olan, seçmen olan insanlarımız arasından mutlaka bizim belli sayıda milletvekilini parlamentoya göndermemiz icap eder. Avrupa bir bütün olarak mı ele alınır yoksa ülkeler arasında dağılım mı yapılır, ayrı; ama burası, bir seçim bölgesi kabul edilirse, takriben 30 milletvekili çıkarma hakkına sahip demektir. Avrupa’yı 2, 3 seçim bölgesine ayırmak mümkün. Tek seçim bölgesi yapmak da mümkün; ama tabi ayrılırsa faydalı olur; çünkü bir yere konsantre olunca başka milletvekillerine oy çıkmayabilir. Ona dikkat etmek lâzım; ama bu, önemli bir konu, söylediğiniz. Biz, bunu 6 parti olarak taahhüt ettik, açıklamamızda.”
Program sunucu Nurdoğan Aktaş, bu açıklamayı bir “müjde” olarak nitelendirdi.
“THY Uçak bileti fiyatları düşürülmeli”
Türk Hava Yolları’nın Türkiye’ye uçak biletleri kış sezonunda 100-150 euro arasındayken izin sezonunda 500-600 euroya kadar yükselmesi konusundaki şikâyetin dile getirilmesi üzerine de Karamollaoğlu, bunun ādil bir yaklaşım olmadığını, bunun kabul edilemez bir istismar olduğunu söyledi. Karamollaoğlu, “Bugün bu kadar düşük bir ücretle gidip geliyorsunuz da, ne oluyor da, mesafe uzamıyor, hiçbir şey değişmiyor, birdenbire yaz aylarında siz bu fiyatları 4-5 misli artırıyorsunuz. Bunu ben doğru bulmuyorum. Mutlaka bunun düzeltilmesi gerek.” dedi.
“Siyasî farklılıklarımız bizi bizden koparmamalıdır”
Karamollaoğlu, Avrupa’da yaşayan Türklerin kendi aralarındaki bağları güçlendirmeleri gerektiğini dile getirerek, “Husūmet doğuracak meselelerden kaçınmalıyız. Siyasette farklı kanaatlerimiz olabilir, farklı düşüncelerimiz, farklı tercihlerimiz olabilir; ama bu, bizi birbirimizden koparmaya vesile olmamalı diye düşünüyorum.” dedi.