POLİTİKA

Cafer Güneş: Mutfakta yangın, çarşı pazarda deprem var

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cafer Güneş ekonomik sorunlara değinerek, "Mutfakta yangın, çarşı pazarda deprem var" dedi.

Abone Ol

Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Cafer Güneş parti binasında basın açıklaması gerçekleştirdi.  AK Parti'nin 20 yılda kalıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma ekonomisi  kuramadığına dikkat çeken Güneş'in açıklaması şöyle:

Hükümetin özellikle son zamanlarda attığı adımlar ekonomiyi kurtarmanın değil kendilerini kurtarmanın derdinde olduklarını bize gösteriyor. Önce ek gösterge kararı, asgari ücretteki artış, gelir düzenlemeleri derken şimdi de EYT ile ilgili çalışmalar hükümetin bir seçim ekonomisi uyguladığının işaretidir. Hükümet, ekonomiyi nasıl düzelteceğini bir tarafa bırakmış anketlerde düşen oy oranlarını nasıl düzelteceğinin hesabını yapmakta. Çünkü Ak Parti, 20 yıllık imkana rağmen kalıcı ve sürdürülebilir bir kalkınma ekonomisi kuramadı. Mutfakta yangın, çarşı pazarda deprem var. En büyük engelin bürokratik vesayet ve parlamenter sistem olduğunu söyleyerek milletten destek isteyen iktidar, deyim yerindeyse bu milletten “ne istediyse aldı”. Ancak tüm gücüne ve yetkisine rağmen bu millete istediğini veremedi.

1 yılda enflasyonu yüzde 20’lerden yüzde 80’e çıkaran iktidar, şimdi herkesin cebine para koyarak milletin refahını artıracağını düşünüyor. Ancak bu politikanın bedeli ortaya çıkardığı rahatlamadan çok daha yüksek ne yazık ki. Hükümet, kendi uyguladığı ekonomi politikasını düşen alım gücüne çare olmak için maaşları artırıyor, herkese para dağıtıyor ancak attığı tüm adımlar enflasyonist dalgayı büyütmekten başka işe yaramıyor. İşte bugün uygulanan bu seçim ekonomisinin ortaya çıkardığı maliyet, seçimlerden sonra karşımıza kabarık faturalar olarak çıkacaktır.

 Silinecek Borçlar,

İşte bu bahsettiğimiz seçim ekonomisinin son uygulamalarından biride devletin icralık borçları üstlenmesi oldu. Sosyal yardım alanlardaki artışı övünerek anlatan iktidar, bu seferde icralık borçları üstleneceği için mutlu ve gururlu görünüyor. 6 milyon kişinin yaklaşık 30 milyar lira tutarındaki icralık borcu tasfiye edilecek. Böylece elektrik, su, doğalgaz ve telefon gibi temel ihtiyaçlarla ilgili sözleşmelerden doğan borçları devlet üstlenecek. İktidarın bu adımı, söylendiği gibi aslında Türkiye’nin büyüdüğünü değil yoksulluğun yayıldığını gösteriyor. Herkesin evinin önünde araba var, geçim sıkıntısı ve darlık yok diyen iktidar, şimdi elektrik su gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamayan insanlara yardım edeceğini söylüyor. Üstelik iktidar, yine milletin parasıyla karşılayacağı bu desteği bir lütuf gibi sunmaya çalışıyor. İktidar, müreffeh bir toplum inşa etmektense sürdürülebilir yoksulluğu tercih ediyor.

İşte biz Saadet Partisi olarak, bu çarpık düzenin karşısındayız. Kişilerin değil sistemin alternatifiyiz. Biz, bu düzene razı değiliz, insanımızın mahkum edildiği bu koşullara razı değiliz! İnsanımızı insanca yaşatmayan bu anlayışı kabul etmiyor, reddediyoruz. Milli Görüş’ün aklı selim politikalarıyla biz, bu çarpık ve kirli düzenin yerine adil düzeni kuracağız. Gelir dağılımında adaleti sağlayarak, refahı yaygınlaştıracağız. Kamu ihaleleri başta olmak üzere, rant düzenini ortadan kaldıracağız. Hiç kimsenin kursağında, bir başkasının ekmeği olmasına müsaade etmeyeceğiz. Hiçbir vatandaşın kalbinde, haksızlığa uğradığı duygusunun yeşermesine izin vermeyeceğiz.