Yıllardan beri ülkemiz insanlarını, askerini öldürmekten vazgeçmeyen, anaları, babaları, eşleri, çocukları ağlatan zalim ve gaddar olan birini affetmeye yönelik çalışmaları yapanları, bunun için kurulan komisyona üye veren partileri hayret ve ibretle seyredip, duruyoruz. Maalesef onu yönlendirenlere ve kurdukları partilere barış eli uzatanlardan da gına geldik.
Hele hele yıllarca Apo düşmanlığı ile oy toplayan Bahçeli’nin, bu akıl almaz tutumunu gördükçe, eyvah ki eyvah diyoruz. Hâlâ onun için ‘devlet aklı’ deniyorsa, buna akıl erdirmek şaşkınlıktan başka bir şey değildir.
Hüseyin Nihal Atsız der ki: “Bir hainin affını istemek merhamet duygusundan değil, ancak ihanete ortak olmaktan doğan aşağılık bir davranıştır.” Bir başka ifade ile alçaklıktır. Son günlerde maalesef bu kepazelikleri seyredip, duruyoruz.
Hele devleti yönetenlerin bu işe tevessülleri şaşılacak iştir. Zira gerek Sayın T. Erdoğan ve gerekse Devlet Bahçeli’nin, Apo için ağza alınamayacak kötü lafları söyledikten sonra, ona barış çubuğunu uzatmaları şaşkınlıktan başka bir şey değildir.
İnsanlarımızı utandıracak hakaretlerden sonra, Apo’dan istimdatta bulunmak, akıl tutulmasıdır. Zira Allah zalimleri sevmez, zalimleri sevenleri de sevmez.
Üstelik şehitlerin hak sahiplerinin rızası alınmadan, Apo’ya sempatik iltifatlarda bulunanların marifetlerini gördükçe, bunlara karşı şaşkınlığımız ziyadeleşmektedir. Oysa Allah: “Sizinle savaşanlarla Allah yolunda savaşın…” Bakara/190) buyurmaktadır.
Şeni maksatlarını yerine getirebilmek için köylerde, karakollarda, vilayetlerde hiç pahasına kan döken cani insanlara merhamet kapılarını açmak zulümdür. Üstelik merhamet sürecinde gerçekleşen, ülkemizdeki orman yangınlarının, bizzat Tarım ve Orman Bakanı Sayın Yumaklı’nın açıklamalarına göre, % 96’nın insan kaynaklı olması calibi dikkat değil mi? Bunlardan hayır gelmez, zira bunlar bayrak düşmanı, ahlak düşmanı, din düşmanı, vatan düşmanıdır.
Bunlar aynı zamanda fitnecidir. Zira Allah: “… fitne çıkarmak adam öldürmekten daha kötüdür.” (Bakara/191) buyurmakta ve Müslümanlara(!) talimatını vermektedir. Buna rağmen, bunlarla halay çekenlere ne demeli? Nitekim: “Allah haksız yere saldıranları sevmez.” (Bakara/190) buyrulduğu halde, bu şebekeyi bir nevi aklamaya çalışmak, son derece abestir. Allah’a bir nevi baş kaldırmaktır.
Mehmet Akif İnan’ın dediği gibi:
Hakkın yolu bir, gayrıyı bühtan biliriz
Hakk’a götüren rehberi Kur’an biliriz.
Günümüze kadar açılımlarla avutulduk, ‘Terörsüz Türkiye’ dedik ama onları ikna edemedik. Onlar her vesileyle kıyımlarına devam ettiler. Buna rağmen, bir koltuk elde etmek için, bunlara merhamete yönelmek, çaresizliğin bir sonucudur. Milleti aldatmaya çalışmayın. Zira tüm bu girişimler bir makam temin etme uğruna yapılmakta, kimseye kül yutturmayın…
Rahman ve Rahim,
Kadir ve Muktedir,
Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz.
“Ya Rabbi bu haftayı bize hayırlı ve bereketli kıl. Hayırlara yakın, şerlere uzak eyle.”
Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47). 04.08.2025