GÜNDEM

Saadet Partili Yalçınkaya'dan sert tepki! Bu, maskeli bir işgal ve soykırımı meşrulaştırma girişimidir

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Tuğrul Yalçınkaya, Trump–Netanyahu hattında ortaya çıkan Gazze planına tepki göstererek, İslam ülkelerini ve Türkiye’yi bu “Truva atı”na alet olmamaya çağırdı. Yalçınkaya, planın işgali meşrulaştırma ve direnişi yok sayma amacı taşıdığına dikkat çekti.

Abone Ol

Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Tuğrul Yalçınkaya, X hesabından yayımladığı açıklamada ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu arasındaki görüşme ve gündeme gelen Gazze planına sert tepki gösterdi.

Yalçınkaya, planın “tarihi düşkünlük, korkaklık ve şımarıklık” üzerinden İslam liderlerini ve uluslararası kamuoyunu ikna etmeye yönelik olduğunu belirtti.

Yalçınkaya açıklamasında, “İsrail Gazze’yi işgal edemedi. Direniş karşısında ve dünya halklarının vicdanında en büyük hezimetini yaşadı” ifadelerini kullandı ve Trump–Netanyahu hattının sunduğu teklifin özünde “Gazze’de direnişi siz yok edin, biz şehre öyle girelim” anlamı taşıdığını söyledi. Yalçınkaya bu tür bir anlaşmanın maskeli işgal ve soykırımı meşrulaştırma girişimi olduğunu vurguladı.

Yalçınkaya'nın açıklamasının tamamı şu şekilde;

İsrail Gazze’yi işgal edemedi.

Direniş karşısında ve dünya halklarının vicdanında en büyük hezimetini yaşadı.

Şimdi Trump–Netanyahu planıyla Siyonistler; tarihi düşkünlük, korkaklık ve şımarıklıklarını tekrar ederek, ABD ve İslam ülkelerinin liderlerine;

“Gazze'de direnişi siz yok edin. Biz şehre öyle girelim” diyorlar. Bu anlaşma teklifinin anlamı budur.

Bu, maskeli bir işgal ve soykırımı meşrulaştırma girişimidir

İsrail küresel yalnızalığa hapsolmuş, dünya, Gazze direnişini sahiplenmiş, soykırımın karşısında birleşmişken bu plana evet demek tarihi bir ihanet olacaktır.

Siyonist terör bu kadar çaresiz kalmışken; başta Türkiye olmak üzere hiçbir İslam ülkesi bu tuzağın tarafı olmamalıdır.

Bugün yapılması gereken ;

Trump-Netanyahu şer ikilisinin Truva atı olmak değil,

-İsrail’in soykırımını durdurmaktır.

-Gazze’nin onurlu direnişinin yanında yer almaktır.

-İşlenen savaş suçları dolayısıyla İsraili, uluslararası mahkemelerde yargılamaktır.

-Boykotları, diplomatik baskıları ve halkların direnişini büyütmektir.

Gerçek barış; işgalcinin değil, mazlumun yanında yer almakla gelir.