FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklu bulunan 77 yaşındaki eski MİT mensubu Enver Altaylı, ailesi tarafından kontrol edilen Twitter sayfasında, organize suç örgütü lideri olduğu iddiasıyla hakkında yakalama kararı çıkartılan Sedat Peker’e açık mektup yayınladı. Altaylı, mektubunda şunları kaydetti:
“Sözüm Sedat Peker’e:
Hepimiz zamanı geldiğinde Mahkeme-i Kübra’da elbette hesap vereceğiz. Sen de ben de. Allah indinde kim makbul, kendisi bilir. Ne kendimi temize çıkarırım ne de başkasını suçlarım.
Şimdi gördüğüm şudur: Açıklamaların, ülkenin, devletin temizlenmesi için bir fırsattır ve ifşaatın millete yapılan hizmettir. Bu hizmetin karşılığını Rabbim sana versin.
Sevdiklerinden, vatanından uzaksın. Etrafında insanlar olsa da yalnızsın. Ben de dört yıldır cezaevinde tehlikeli tutuklu olarak 10m²’lik bir hücrede sosyal temastan tecrit edilmiş olarak Rabbimin huzurundayım. Ne casusum ne de terör örgütü üyesiyim. Rabbim bilir, masumum. Bu dönem benim için bir tefekkür ve arınma dönemidir. Bu dönem, senin için de bir tefekkür ve arınma dönemi olsun.
Ben sana şunu yap, bunu yapma, şunu açıkla, şunu açıklama demeyeceğim. Güzel bir abdest al, iki rekât namaz kıl, Rabbinin huzurunda iki rekât namaz kıl ve Rabbinin huzurunda ağla. Rabbinden yardım iste. O sana ne yapacağını gösterecektir. Rabbim yardımcın olsun.
Feridüddin Attar’ın Tezkiretü’l Evliya’sını oku. Fudayl bin İyaz isimli mübarek bir zat vardır. O Allah sevgilisini kendine örnek al. Bir zaman namlı bir eşkıya iken, Rabbim onu ahde vefa sahibi, cesur ve yüreğinin derinliklerinde Allah’ına olan imanı olduğu için sevdiği kullarının arasına kattı.
Fudayl’ın Öyküsü
Allah’a inanır, çadırında çok namaz kılardı. Ama haramilerin reisi idi. Kervanları soyar, kadınlara dokunmaz, gariplere yardım ederdi. Bir gün adamları bir kervanı bastı. Kervanbaşı on bin altını ile kervanından ayrıldı. Yolu Fudayl’ın çadırına düştü. Altınları ona emanet bıraktı. Fuday, “Koy şuraya, dursun. Sonra alırsın.” dedi. Kervana döndü. Herkes bağlanmış ve talan edilmişti. Fudayl’ın çadırına döndü. Anladı ki Fudayl eşkıya başıdır. “Yandım! Altınımı elimle eşkıya başına teslim ettim!” dedi. Fudayl, ona “Emanetin şuracıkta; al git.” dedi. Kervancı hayretle… Fudayl, “Bizde emanete hıyanet yoktur.” dedi.
Yine bir kervan soyacaktı. Kervanda bir kişi, şu ayeti okuyordu. Fudayl işitti.
“İman edenlerin, Allah’ı anmak ve Hakk’tan inen gerçeği düşünmekten dolayı kalplerinin saygıyla yumuşaması hālâ gelmedi mi?” (Hadit Süresi, 16)
Fudayl der ki, “Bu ayet benim içimi okudu. Yüreğime dokundu.” Başını secdeye koydu. Tövbe etti. Uzun uzun ağladı. Herkesle helâlleşti.
Fudayl’ın Halife Harun Reşid’e yaptığı nasihat önemlidir. Attar’ın Tezkiretü’l Evliya isimli kitabında Harun Reşit ile görüşmesi anlatılır.
Fudayl’ın hayatı hepimize örnek olsun.”
Enver Altaylı kimdir?
1 Kasım 1944’te Adana’nın Ceyhan ilçesinde dünyaya geldi. Babası Özbekistan’dan Türkiye’ye Sovyet esaretinden kaçmış Şakir Altaylı, annesi ise 1. Dünya Savaşı sırasında yine Adana bölgesine yerleşmiş Türkistan’ın ünlü din âlimlerinden Abdurrahman Hoca’nın (Kavuncu) kızı Melek Altaylı’dır.
1958’de Bursa Işıklar Askerî Lisesi'nde okumaya başladı. Ancak Talat Aydemir’in darbe girişimine katıldığı gerekçesiyle 1439 Harp Okulu öğrencisiyle birlikte tutuklandı. Harp Okulu’ndan atılan Altaylı, Ankara Hukuk Fakültesi’nden 1967 yılında mezun oldu. 1968’de General Fuat Doğu tarafından MİT'e alındı ve MİT’in ilk Sovyetoloğu olarak eğiltildi. 1977 - 1980 yılları arasında Hergün gazetesinin baş yazarı olarak çalıştı. 90’lı yılların başında Sovyetler Birliği’nin dağılmasıyla birlikte yeni Orta Asya cumhuriyetlerinin kurulması ve yapılandırmasında etkin bir rol oynadı.
Altaylı’nın “Esir Türk İllerinde 90 Gün” ve “Komünist Teoriler ve Sovyet Yayılma Siyaseti” adlı kitaplarının yanı sıra, çok sayıda makalesi ve gazetelerde çıkmış yazı dizileriyle araştırmaları bulunuyor.
Enver Altaylı’nın hayatı, Yazar İrfan Ülkü tarfından “Büyük Oyundaki Türk: Enver Altaylı” adlı kitapta yayınlandı.
77 yaşındaki Enver Altaylı, FETÖ / PDY üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklandı. Altaylı, iftiraya uğradığını ancak sesine hiç yer verilmediğini iddia ediyor. Altaylı, Twitter sayfasında sabitlediği tweetinde, “İftira ve yalan ile elde edilecek kirli bir hürriyettense, namusum ve şerefimle burada kalmayı yeğlerim.” İfadesini kullanıyor.