Vergiye yönelik düzenlemeleri de içeren Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda ve 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edilerek yasalaştı.
Kredi kullanarak satın aldığı gayrimenkulleri kiraya verenlerin, bu krediler için ödediği faizleri kira gelirlerini beyan ederken gider olarak indirme imkanına sahip olmaları nedeniyle kiraya verilen gayrimenkulü kredili veya kredisiz alan kişiler arasında vergi yükü açısından ortaya çıkan farklılığın ortadan kaldırılması, tasarrufların üretken yatırımlara yönlendirilmesi ve servet edinimi için katlanılan borç giderlerinin vergiye tabi gelirin tespitinde gider olarak dikkate alınmak suretiyle vergi matrahında neden olduğu erozyonun önlenmesi hedefleniyor.
Buna göre, konutlar hariç olmak üzere kiraya verilen mal ve haklar dolayısıyla yapılan ve bunlara sarf olunan borçların faizleri ile konut olarak kiraya verilen bir adet gayrimenkulün iktisap yılından itibaren 5 yıl süreyle iktisap bedelinin yüzde 5'i indirilebilecek. Bu hüküm, 1 Ocak 2025 tarihinden itibaren başlayan vergilendirme dönemleri gelir ve kazançlarına ilişkin verilecek beyannamelerde uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.
Tapuda düşük bedel beyanına ceza artışı
Tapuda yapılan işlemden sonra, emlak vergisi değerinden daha düşük bir bedel üzerinden harç ödendiğinin veya beyan edilen devir ve iktisap bedelinin gerçek durumu yansıtmadığının tespit edilmesi halinde aradaki farka isabet eden harcın tarh edilmesinde, vergi ziyaı cezası yüzde 25 yerine "bir kat" şeklinde uygulanacak.
Kanun'a bağlı tarifedeki "değer veya ağırlık üzerinden alınan nispi harçlar" bölümünde yapılan değişikliğe göre, noterde yapılan sıfır araçların ilk tescili işlemlerinden ve tescil edilmiş araçların (ikinci el araçların) satış ve devrine ilişkin işlemlerden, 1000 liradan az olmamak üzere satış ve devir bedeli üzerinden nispi noter harcı alınacak. Tescil edilmiş araçların ikinci el motorlu kara taşıtı ticareti yetki belgesi bulunanlara yapılan satış ve devirlerinde, bu harç alınmayacak. Bu hüküm, 1 Ocak 2026'dan itibaren yürürlüğe girecek.
Gayrimenkullerin ivaz karşılığında veya ölünceye kadar bakma akdine dayanarak veya trampa hükümlerine göre devir ve iktisabında gayrimenkulün emlak vergisi değerinden az olmamak üzere beyan edilen devir ve iktisap bedeli üzerinden (cebri icra ve şüyuun izalesi hallerinde satış bedeli, istimlaklerde takdir edilen bedel üzerinden) devir eden ve devir alan için ayrı ayrı, tapuda kaydı bulunmayan gayrimenkullerin, zilyetlik devir sözleşmeleri ile devrinde de hükümdeki oran uygulanacak.
Emlak vergisi artışlarına tavan sınırı
Genel Kurul'da kabul edilen önergeye göre, Emlak Vergisi Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor.
Buna göre, 2025'te 2026 yılı için takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri dikkate alınarak vergi değeri 2026 yılı için hesaplanan bina ve arazi vergi değerleri, 2025 yılına ait vergi değerlerinin iki kat fazlasını geçemeyecek.
Vergi değerinin tadil edilmesi durumunda, mükellefiyet tesisi gereken hallerde bina ve arazi vergi değerlerinin hesaplamasında, 2026 yılında uygulanmak üzere 2025 yılında takdir edilen asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri esas alınacak.
Esas alınan bu değerler, ilk yıl 2025 yılına ilişkin uygulanan asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerlerinin 2 kat fazlasını geçemeyecek.
Bir bina veya arazinin taksim veya ifraz edilmesi veya mükellefinin değişmesi durumunda, aynı şartlar geçerli olacak.
Takip eden 2027, 2028 ve 2029 yıllarında, bina ve arazi vergisi matrahları ile asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri aynı hüküm üzerinden hesaplanacak.
Emlak vergi değeri veya asgari ölçüde arsa ve arazi metrekare birim değerleri esas alınarak uygulanan vergi, harç ve diğer mali yükümlülükler için de bu hükümlere göre belirlenen değerler dikkate alınarak uygulanacak.
Hükmün uygulamasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye Hazine ve Maliye Bakanlığı yetkili olacak.
Düzenlemeye ihdas edilen yeni maddeyle de Emlak Vergisi Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor. Vergi değerinin hesaplanmasında, mükellefiyetin başlangıç yılını takip eden yıldan itibaren her yıl, bir önceki yıl vergi değerinin aynı yıl için tespit edilen yeniden değerleme oranında artırılacak.
Vakıf üniversitelerinde ücretlerin güncellemesine ilişkin kurallar belirlendi
Yükseköğretim Kanunu'nda yapılan değişiklikle vakıf yükseköğretim kurumlarında mütevelli heyet tarafından tespit edilen ücretlerin güncellemesine ilişkin kurallar belirleniyor. Buna göre, hazırlık sınıfına ve/veya birinci sınıfa yerleştirme yılı dışındaki öğrenim ücretleri, cari yıl haziran ayı yıllık üretici fiyat endeksi artışı ile cari yıl haziran ayı yıllık tüketici fiyat endeksi artışı ortalaması da dikkate alınarak Yükseköğretim Kurulunun tespit edeceği esaslara göre olacak.
Karayolları Trafik Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, noterler tarafından gerçekleştirilen tescil edilmiş araçların (ikinci el araçların) satış ve devir işlemlerine ilişkin harç istisnası kaldırılacak. Bu hüküm 1 Ocak 2026'dan itibaren yürürlüğe girecek.
Ölçüler ve Ayar Kanunu'na geçici madde ekleniyor. Buna göre 1 Ocak 2026 tarihi itibarıyla damga süresi geçmiş su sayaçları için; 31 Aralık 2028 tarihine kadar muayenesinin yaptırılması veya geçerli muayenesi olan bir sayaçla değiştirilmesi şartıyla bu sayaçlara el konularak mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilmeyecek ve idari para cezası verilmeyecek, verilenler tebliğ edilmeyecek, tebliğ edilenlerin tahsilatından vazgeçilecek, varsa açılmış davalar hakkında mahkemece karar verilmesine yer olmadığına karar verilecek, yargılama ve takip giderleri taraflar üzerinde bırakılacak ve vekalet ücretine hükmedilemeyecek. Söz konusu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce tahsil edilmiş idari para cezaları iade edilmeyecek. 31 Aralık 2028 tarihini bir yıla kadar uzatmaya Bakanlık yetkili olacak. Bu hüküm, 1 Ocak 2026 itibarıyla yürürlüğe girecek.
İşsizlik Sigortası Kanunu'na eklenen geçici maddeye göre, imalat sanayi sektörlerinde istihdamı koruma ve artırma amacıyla bu sektörlerde faaliyet yürüten işletmelere yönelik, 1 Ocak 2026 ile 31 Aralık 2026 tarihleri arasında Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı tarafından çalışan sigortalılar için uygulanacak destek programlarında ihtiyaç duyulacak kaynak, İşsizlik Sigortası Fonu'nun 2025 yılı prim gelirlerinin yüzde 15'ini aşmamak kaydıyla, Fon tarafından Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı merkez muhasebe birimi hesabına yatırılacak ve genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydedilecek.
Kaydedilen bu tutarlar karşılığı, ilgili idare bütçelerine gerektiğinde hazine yardımıyla ilişkilendirmek suretiyle ödenek eklemeye Cumhurbaşkanı yetkili olacak. Bu madde kapsamında Fon kaynakları kullanılarak uygulanan destek programının uygulama esasları, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı ile Bakanlık tarafından müştereken belirlenecek.
Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanunu'na göre, işveren tarafından ödenenler hariç Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı katılımcılar ile Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun ilgili hükmü kapsamındaki katılımcılar adına bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı paylarının yüzde 30'una karşılık gelen tutar, şirketler tarafından emeklilik gözetim merkezine iletilen bilgiler esas alınarak devlet katkısı olarak emeklilik gözetim merkezince hesaplanacak. Cumhurbaşkanı, bu oranı yüzde 50'sine kadar artırabilecek, sıfıra kadar da indirme yetkisine sahip olacak.
Primlerini zamanında ödeyenler için avantaj
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda değişikliğe gidilerek durdurulan sigortalılık süresinin ihya maliyetinin, yasal süresinde ödenen prim maliyetinden yüksek tutularak sigortalıların primlerini yasal süresinde ödeme alışkanlığının artırılması ve prim tutarlarını zamanında ödeyen sigortalılarımızın dezavantajlı duruma düşmemeleri amaçlanıyor. Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümleri uygulanan sigortalılar için de borçlanma prim oranları yüzde 45 alınarak sigortalılar arasında eşitlik sağlanması hedefleniyor. Bu hüküm, 1 Ocak 2026'da yürürlüğe girecek.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarında prim oranında artış yapılıyor. Kanun'un "İsteğe bağlı sigorta prim ve ödemeleri", "tarım ve orman işlerinde hizmet akdi ile süreksiz olarak çalışanların sigortalılığı", "bazı kısmi süreli çalışanlar" ile "ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılığı ve konut kapıcılığı" başlıklı hükümlerde yer alan sigorta prim oranlarında değişiklik yapılıyor. Bu hüküm, 2026 yılı Ocak ayı başında yürürlüğe girecek.
Düzenlemeyle uzun vadeli sigorta kolları prim oranında artış sağlanarak, Sosyal Güvenlik Kurumunun (SGK) aktüeryal dengesinin korunması ve uzun vadede sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliğine katkı sağlanması hedefleniyor. Kanun'un "Prim oranları ve Devlet katkısı" başlıklı hükmündeki ilgili prim oranları değiştiriliyor. Bu hüküm, 2026 yılı Ocak ayı başında yürürlüğe girecek.
Asgari ücretin 7,5 katı uygulanan prime esas kazanç üst sınırı, asgari ücretin 9 katına çıkarılacak. Bu hüküm, 1 Ocak 2026'da yürürlüğe girecek.
SGK'den gelir veya aylık alanların, kendi sigortalılığı ve/veya hak sahibi olduğu kişinin sigortalılığı nedeniyle oluşan genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin borçları, yüzde 25 oranını geçmemek üzere gelir veya aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edilecek. Bu maddenin uygulamasına ilişkin usul ve esaslar, SGK tarafından düzenlenecek. Bu hüküm 1 Ocak 2026'da yürürlüğe girecek.
Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre yapılan borçlanma tutarları ile Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu'nun ilgili hükmü kapsamında Türk Silahlı Kuvvetlerinde geçmiş kabul edilen sürelere ait emekli keseneği ve kurum karşılık tutarlarının hesaplanmasında kesenek ve karşılık veya borçlanma yüzde 45 oranında uygulanacak. Bu hüküm doğrultusunda Kanun'da teknik düzenleme yapılıyor. Bu hüküm 1 Ocak 2026'da yürürlüğe girecek.
Çek Kanunu'ndaki değişiklikle, ticaretin sürdürülebilirliğinin sağlanması ile çek hesabı sahiplerinin nakit akışlarını planlayabilmelerine imkan tanınması amacıyla üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihinden önce çeklerin ödenmek için muhatap bankaya ibrazının geçersiz olmasına ilişkin düzenlemenin süresi uzatılacak. Buna göre, 31 Aralık 2028'e kadar üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce çekin ödenmek için muhatap bankaya ibrazı geçersiz olacak.
Mahalli idareler bünyesindeki organlarda ve bu organlara bağlı yürütülen komisyonlarda kanun gereği yürütülmesi zorunlu hizmetler bakımından 631 sayılı KHK'nin ilgili hükmü kapsamından muaf tutulacak ve bu kişilere şirketlerde görev almaları durumunda ödenek ve huzur haklarından yalnızca biri ödenecek.