Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından millete seslendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasında “Ülkemizi bunca tuzaktan, bunca badireden nasıl çıkardıysak, Allah’ın yardımı ve milletimizin desteğiyle bu ekonomik kurtuluş savaşından da zaferle çıkartacağız.” dedi.

Erdoğan’ın “ekonomik kurtuluş savaşı” ifadesine, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, tepki gösterdi.

Babacan, partisinin sosyal medya mecralarında yayınlanan video konuşmasında şunları söyledi:

“Ekonomik kurtuluş savaşı falan yok”

“Az evvel Sayın Erdoğan’ın bu akşam kabine toplantısından sonra yaptığı açıklamayı gördüm. Özellikle ekonomiye dair sözlerini dinlerken, gerçekten hayretlere düştüm. Söylediği bazı akıl dışı hamāsî sözlerle ilgili kısa da olsa cevap vermeyi bir vatandaşlık görevi olarak görüyorum.

Bakın, bir kere şu anda ülkemizde bir ‘ekonomik kurtuluş savaşı’ falan yok arkadaşlar. Kötü yönetimin elinde değersizleşmiş bir Türk Lirası var, itibarını yitirmiş bir Türkiye var. Hani her fırsatta ‘yerli ve millî’ diyorlar ya, işte bugün kendi kendilerine çıkarttıkları gayet de yerli ve millî bir kriz var. Fakat ne yapıyorlar? Kurdaki bu artışı, adeta bir kurtuluş savaşı kimliğine büründürmeye çalışıyorlar. Elinde kuru ekmeğiyle kalmış insanları vatan savaşındaymış gibi kandırmaya çalışıyorlar. ‘Savaştayız’ diyorlar. ‘Yokluğa, yoksulluğa, açlığa razı olacaksınız’ diyorlar. Yapmayın yahu! Bu ülkenin tertemiz insanlarını aldatmayın. Evet, halkımız bu vatan için her türlü zorluğa göğüs germeye hazırdır. Ancak bu milletin fedākârlığını, cefākârlığını istismar etmeyin. Yeter artık! İktidarınızın süresini uzatmak için, şahsî bekānız için milletimizin tertemiz duygularını kirletmeyin.”

“Erdoğan ülkeyi ucuz iş gücü merkezi yapacaksa açıkça söylesin”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri arasında vahim bir konu daha olduğunu belirten Babacan, Erdoğan’ın kur artışının ekonomiye iyi geleceğine, istihdamın artacağına dair kıymeti kendinden menkul bir tezi daha ileri sürdüğünü ifade eden Babacan, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu ne demek, biliyor musunuz? Döviz kurunun artmasıyla şu anda zaten aylık 250 doların altına düşmüş olan asgarî ücreti daha da düşürerek, iş gücünü ucuzlatmak demek. Sayın Erdoğan, bu ülkeyi ucuz iş gücü merkezi yapmayı planlıyor olabilir. Madem öyle, çıksın bunu açıkça söylesin. Süslü lafların ardında bu gerçeği gizlemesin. Desin ki, ‘Ben, bu ülkenin işçilerinin alın terini ucuzlatarak bu ekonomiyi yöneteceğim’ desin. Hiç kusura bakmasın; biz, buna müsaade etmeyiz, bu aldatmacaya da izin vermeyiz.”