Kitapyurdu, sosyal medya hesabından yapılan açıklamada konuya ilişkin şu açıklama yapıldı: 

Değerli Kitapkurtları,

Yirmi dört yıldır kitap satışıyla uğraşan ve kültür ile edebiyat alanında tanınan markalardan biri olan kurumumuzun, İstanbul Bahçelievler'deki yerleşkesi, ruhsatımızın eksik olduğu gerekçesiyle mühürlenmiştir. Yeni ruhsat alabilmemiz için belediye tarafından yüksek miktarda bir bağış yapılması talep edilmektedir. Tüm gereklilikleri yerine getirmemize rağmen bu talebimiz Bahçelievler Belediyesi tarafından kabul edilmemiş ve bu nedenle faaliyetlerimize ara vermek zorunda bırakılmış bulunuyoruz.

2018'den beri bu yerleşkede faaliyetlerimizi sorunsuz bir şekilde yürütmekteyiz. Ancak bu yılın Mart ayında, yerleşkemizin ruhsatının eksik olduğu gerekçesiyle belediye tarafından uyarı aldık.

Saadet Partili Çalışkan TBMM'de Filistin direnişçilerini alkışladı: Korkmayın alkışlamakla Saadet Partili olmazsınız Saadet Partili Çalışkan TBMM'de Filistin direnişçilerini alkışladı: Korkmayın alkışlamakla Saadet Partili olmazsınız

Yirmi dört yıl boyunca, kitap ve kültür alanında siz değerli müşterilerimizle buluşmanın gururunu taşıyoruz. Sevilerek takip edilen bir marka olarak, güveninizi kazanmış olmanın bilinciyle hareket ediyoruz. Tüm gereklilikleri sağladığımızı belirtmemize rağmen, belediye istediği bağış yapılmadan işlem yapmayı kabul etmemektedir.

Hukuki yollardan hakkımızı arayarak, çalışma ortamımızı yeniden sağlamak için elimizden geleni yapıyoruz. Bu süreçte siparişlerinizin sevkiyatında gecikmeler yaşanabilecektir. Bu durumdan ötürü derin üzüntü duyuyor ve siz değerli kullanıcılarımızdan içtenlikle özür diliyoruz. Gecikmeleri telafi edeceğimize söz veriyoruz.

Sizlerin desteğiyle, bu süreci de en kısa zamanda aşacağımıza inanıyoruz. Anlayışınız ve sabrınız için teşekkür ederiz.

Saygılarımızla,

Kitapyurdu

Konuya ilişkin Karar Gazetesi'nden Saliha Sultan'a konuşan Kitapyurdu'nun Sahibi Sadi Kizir, şunları dile getirdi:

İstenen bağış değil haraç, çünkü zorla istenen bağış haraçtır.  Biz kültür sanat işi yapıyoruz, altın ya da giysi satmıyoruz. Bizi onlarla bir tutmayın dedik, hatırlı kişileri araya koyduk, alttan aldık ancak bir türlü lafımızı dinletemedik. Haklı olduğumuza inanıyoruz, çünkü onların iddiaları bizim matbaa faaliyeti gösterdiğimiz. Bizim ruhsatımız depo ruhsatıymış. Kullandığımız makineler fotokopinin irisi, matbaa makinesi değil ki gümrükten geçerken büro makinesi olarak giriş yapılıyor. Ama anlatamıyoruz. Sekiz yıl önce ruhsat verirken imzaladılar şimdi bunlar matbaa makinesi diyorlar. Kanunlardaki eksiklikleri istedikleri gibi yorumluyorlar. Para verin ruhsatınızı yenileyelim diyorlar. Ben hayatım boyunca kimseye haraç vermedim vermem de. 25 kuruş da olsa vermem. Herkesin vicdanına soruyorum, zorla alınan şey bağış olabilir mi? Spor kulübümüze bağış yapın deniyor... Niye? Biz bağış yapıyoruz zaten.