Korkusuz Gazetesi Yazarı Can Ataklı, kendi YouTube kanalında yaptığı yayında, ayrıntılarına birkaç gün içinde ulaşmayı umduğunu belirttiği bir iddiasını dile getirdi.

“Bugün müthiş bir ifşaatta bulunacağım” diyen Ataklı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, son zamanların belki en önemli görüşmelerinden birini yaptığını ve çok ciddi bir pazarlık içinde olduğunu ifade ederek, “Fakat ayrıntılara tam ulaşamadım; ama sızacağından da korkuyorum.” dedi.

Ataklı, “Yani özellikle Bahçeli’nin bu Soylu çıkışıyla birlikte herkes tabi araştırmaya başladı; ‘Ya Bahçeli niye bu kadar kızdı?’ diye. İşte bugün size, Bahçeli’nin neden bu kadar çok kızdığını Recep Tayyip Erdoğan’ın kiminle uzun bir görüşme yaptığını, birtakım tekliflerde bulunduğunu ve taleplerde de bulunduğunu anlatmaya çalışacağım.” diye konuştu.

Can Ataklı, iddiasını şöyle dile getirdi:

“Yargılanmama karşılığında yetkilerimin bir kısmını parlamentoya devredebilirim”

“Tayyip Erdoğan, Meral Akşener’in çok yakınıyla 1 saat 45 dakika süren bir görüşme yaptı. Geçtiğimiz perşembe ya da cuma günü. Perşembe günü. Bu kişi, Meral Akşener’e çok yakın. Çok çok yakın. Şimdi kim olduğunu söylemeyeceğim ama diyorum ki çok çok yakın. Derinde. Anlatabiliyor muyum? Daha önce de zaten bu kişiyle yapılıyordu görüşmeler. Burada yapılan görüşmede Tayyip Erdoğan’ın, mealen söylüyorum, benim anladığım kadarıyla Tayyip Erdoğan’ın gidişattan memnun olmadığını, Bahçeli’ye asla artık güvenmediğini, her an oradan bir kazık yiyeceğine inandığını fakat genel olarak toplumda da oylarının düşmekte olduğunu fark ettiğini, bu nedenle yetkilerinin bir bölümünü, yeni bir oluşumla parlamentoya devretmeye hazır olduğunu ama bunun karşılığında kendisi ve ciddi bir ekibi için, ki 300-400 kişiyi buluyor, dokunulmazlık istediği… Yani ‘Arkadaş, böyle hani ters bir şey oldu; beni yargılamaya, arkadaşlarımı yargılamaya filan kalkmayacaksınız. Ben, size kapıları açacağım. İktidar vaat ediyorum.’ diyor. İşin özü, aslında o.

‘Bazı yetkilerimi devrederim’den şimdi ben anladığımı söyleyeyim:

Bir tür parlamenter rejime geçip Cumhurbaşkanlığına sembolik olarak devam etmek ama bir seçimi daha garantiye almak. Bunu da yapabileceğini gördüğü, anladığım kadarıyla İYİ Parti. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), bir, çok palazlandı. Oy yok fakat devletin içine çok çöktü. Aynı Cemaat’te yaptığı hata gibi. Şimdi ‘MHP de beni kandırdı.’ diyebilir bak, Tayyip Erdoğan.”