Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Abdurrahman Ergin, Türkiye’deki enflasyon oranıyla ilgili açıklama açıklama yaptı. Sur Ajansı'nda yer alan habere göre, Ergin yaptığı açıklamada,” İşsizliği ortadan kaldıracaklarını söyleyenler; fabrikaları sattılar, üretimi tükettiler tarım ve hayvancılığı bitirdiler” dedi.

Emekliye, memura, asgari ücretliye yapılan maaş artışının zam değil, enflasyona farkına karşı yama hükmünde olduğunu belirten Ergin,” TÜİK Verilerine göre % 80’e ulaşan, gerçekte ise % 180’e varan enflasyon oranıyla her geçen gün artan hayat pahalılığı insanımızı bezdirmeye devam ediyor. Emekliye, memura, asgari ücretliye yapılan maaş artışı zam değil, enflasyon farkına karşı yama hükmündedir. İşsizliği ortadan kaldıracaklarını söyleyenler; fabrikaları sattılar, üretimi tükettiler, tarım ve hayvancılığı bitirdiler. “ dedi.

“Karadeniz’e mevsimlik işçi olarak gitmeye mecbur kılanların aklına GAP projesini bitirmek gelmiyor mu?”

Ergin,” Yirmi yıldır iktidarda olanlar, on binlerce genci, aileyi iş bulma amacıyla İstanbul’a, Ankara’ya, İzmir’e göç etmeye, Karadeniz’e mevsimlik işçi olarak gitmeye mecbur kılanların aklına GAP projesini bitirmek gelmiyor mu? Her seçimde beş yılımızı çalan bu iktidar, seçmenin ağzına bir parmak bal daha çalıp, beş yıl sonrasında yeni projelerle gelerek ekonomiyi düzelteceği vaadinde bulunduklarında onlara sormazlar mı; Elinizden tutan mı var? Neden şimdi düzeltmiyorsunuz da seçimi bekliyorsunuz? Kimi alışveriş kalemlerinde artış % 300’ü geçerken açlık sınırının altındaki bu asgari ücret ile tek çalışanı olan evde geçinmek mümkün değildir. Asgari ücretli üç çalışanı olan bir evde dahi toplam gelir yoksulluk sınırını aşmıyor. Tüketim ürünlerindeki bu fiyat artışları ne zaman duracak?

“İnsanlar, günde üçer simit ve üçer çay ile mi beslenecek?”

İnsanlar, günde üçer simit ve üçer çay ile mi beslenecek ? Et, sebze, meyve, yağ, peynir, zeytin, ekmek vs. gibi temel ihtiyaç gereksinimleri olmayacak mı? Dergi, kitap, gazete almayacak mı? Kendisine, eşine, çocuğuna üst- baş almayacak mı? Yılda birkaç kez eşini ve dostunu, çocuklarını ziyaret etmek ya da evinde misafir etmek için harcamada bulunmayacak mı? Ömründe bir evi ve arabayı alma hakkı olması düşünülemez mi? Çoluk-çocuk evlendirilmeyecek mi?

“Bu hükümetin bu millete çektirdiği sıkıntılar unutulur cinsten değildir”

Bu hükümetin bu millete çektirdiğii sıkıntılar unutulur cinsten değildir. Geçinemeyen ne yapacak? Aç kalmama adına millî(?) piyango mu alsın? Kazı- kazan veya bahis oyunları mı oynasın? Bankalardan faizle para alıp icralık mı olsun? Gençler, çalışacak yer bulamazken yurt dışında mülteci mi olsun? Üniversite mezunları on yıl evde mi beklesin, pazarda limon mu satsın?

Bu duygu ve düşüncelerle; kucaklaşma, yardımlaşma, dayanışma ve yakınlaşma günü olan Kurban Bayramı’nın birbirimizi daha iyi anlamamıza, farklılıklarımıza anlayışla yaklaşmamıza, birliğimizi ve dirliğimizi güçlendirerek sorunlarımıza hep birlikte çözüm bulmamıza vesile olmasını temenni ediyor, tüm halkımızın ve İslam âleminin Kurban Bayramı’nı tebrik ediyorum.” Şeklinde açıklamada yaptı.