Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında Cumhur İttifakı tarafından TBMM’ye sunulan seçim kanunu hakkında değerlendirmede bulundu.

“Korkunun ecele faydası yok”

Yeni seçim kanununun daha adil, daha güvenilir bir seçim için değil, iktidarın daha az oya rağmen daha iyi bir duruma gelmesi için hazırlandığını ifade eden Karamollaoğlu, “Ama korkunun ecele faydası yok” dedi. Karamollaoğlu, hükümetin bugüne kadarki performansı ortaya konduğunda vatandaşın seçimde bir kere daha Cumhur İttifakı’nı iktidar yapmasını mümkün görmediğini söyledi.

“Kendilerini kollayacak hākimler başkan olsun istiyorlar”

Yeni seçim kanunu teklifinde İl Seçim Kurulu başkanının belirlenmesi konusunda yapılan değişikliği eleştiren Karamollaoğlu, bu değişiklikle iktidarın, “Artık kıdemli hākimlere güvenemeyiz; çünkü onların bir kısmı bizden önce tayin edilmişti. Bizim yeni getirdiğimiz hākimler var. Bunlar, iktidarın menfaatlerini kollarlar. Seçimlerde bir ihtilaf meydana geldiğinde bu hākimlere güvenebiliriz” mantığıyla hareket ettiğini ifade etti.

“Kendi hazırladıkları tuzağa düşecekler”

Karamollaoğlu, “Bu mantıkla siz, Türkiye’nin hiçbir şeyini düzeltemezsiniz. Ekonomiyi nasıl düzeltemiyorsanız, aldığınız bütün tedbirlere rağmen seçimlerde de hangi yanlış politikayı tatbik ederek ‘ben düze çıkarım’ zannediyorsanız aynı neticeyle karşılaşacaksınız, hükümetten gideceksiniz. 3-5 tane fazla milletvekili çıkarabilmeyi marifet zannediyorlar. Halbuki tümden kaybedecekler. Bunun farkında değiller. Şundan eminim: Kendi hazırladıkları tuzağa kendileri düşecekler.” diye konuştu.

Karamollaoğlu, seçim kanununa ‘seçimin neticesi ne olursa olsun bu iktidar bir dönem daha devam eder’ şeklinde bir madde konulmadığı sürece bu hükümetin bir sonraki seçimde iktidar olamayacağını söyledi.

“Anayasa Mahkemesi bu maddeyi iptal etmeli”

Karamollaoğlu, aynı zamanda AK Parti Genel Başkanı olmasına rağmen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bazı seçim yasaklarından muaf tutulmasına da tepki göstererek, “Yahu Allah’tan korkun! Cumhurbaşkanı da diğer adaylar gibi bir aday. Nasıl olur da cumhurbaşkanı, devletin bütün imkânlarını sonuna kadar kullanır, bir seçimde? Böyle bir mantık kabul edilebilir mi? Yani insan hicap duyar aslında, böyle bir kanunu gündeme getirirken. Böyle bir kanun, normal şartlarda Anayasa Mahkemesine gittiği zaman bu madde iptal edilir. Öyle lafla peynir gemisi yürümez. Ben, Anayasa Mahkemesinin bu konuda tutarlı ve hassas davranacağını ümit ediyorum.” diye konuştu.