ALKALEN REFLÜ GASTRİT NEDİR? NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Alkalen Reflü Gastrit (Safra Reflüsü) Nedir?

Alkalen Reflü Gastrit, duodenum (12 parmak bağırsağı) içeriğinin (çoğunlukla safralı) mide çıkış kapakçığındaki (Pilor) kısmi veya tam yetersizlik nedeniyle mideye geri kaçması sonrası mide iç yüzeyinde oluşturduğu bazik (alkali) yanık ve beraberinde gelişen iltihabi süreçleri tanımlar.

Safranın Fizyolojik ve Patolojik Reflüsü Ne Demektir?

Normal şartlarda sindirim sistemi boyunca yediiğimiz, içtiğimiz gıdaların ve salgılarımızın hareketi tek yönlü olup ağızdan anüse doğrudur. Fakat minimal boyutta geri hareketler olabilir, herhangi rahatsızlığa neden olmadığı sürece bu geri hareketleri, Fizyolojik Reflü olarak tanımlarız ve herhangi tedavi gerektirmez. Alkalen Reflü Gastritte ise hastalık oluşturan Patolojik Reflüden bahsedilmektedir ve tedavi edilmesi gerekir.

Pilor Nedir?

PİLOR, mide çıkışında kas demetinden oluşan, bir nevi vana fonksiyonuna sahip olan anatomik bölgeye verilen isimdir. Pilor normal fonksiyonel yapıda iken duodenumdan mideye geri kaçak (REFLÜ) olmaz veya minimal fizyolojik sınırlarda olur. Pilorun görevi midenin depolama ve kontrollü boşalmasını sağlamaktır. Normalde mideye gıdalar girdiğinde pilor kapanarak mideye giren içeriği hem depolar ve bu sayede mekanik, kimyasal, enzimatik ve biyolojik ön sindirimine olanak sağlar, hem de ön sindirimi gerçekleşmiş mide içeriğinin (KİMUS) kontrollü ve periyodik bir şekilde duodenuma boşalmasına olanak tanır. Pilor fonksiyonunu değerlendirmek için yapılan endoskopik incelemede mide içerisinde safralı (yeşil renk) içerik gözlenirse pilor fonksiyon bozukluğu lehine yorumlanır. Yapılan endoskopide, mide çıkışına yakın, pilor çevresine endoskop  ucuyla hafif mekanik uyarı verildiğinde pilor tam olarak kapanıyorsa NORMOTONİK PİLOR (normal pilor), kısmen kapanıyorsa HİPOTONİK PİLOR (kısmi fonksiyon kaybı olan pilor), hiç kapanmıyorsa ATONİK PİLOR (fonksiyonsuz pilor) olarak adlandırılır. Alkalen Reflü Gastrit HİPOTONİK veya ATONİK  pilora sahip kişilerde oluşur.

Toplumda Alkalen Reflü Gastrit Oranları Nedir?

Toplumun %10-15’inde HİPOTONİK veya ATONİK pilor mevcuttur. Bu olguların da yaklaşık 1/3’ünde, yani tüm toplumun %3-5’inde safra reflüsüne bağlı ciddi gastrit tabloları gelişir ve tedavi gerektirir.

Safra Nedir?

Safra, yağların sindirimde kullanılan karaciğer tarafından üretilen bir salgıdır.

Safra Nereden ve Ne Kadar Üretilir? Safra Kesesi Ne İşe Yarar?

Karaciğer günde 1500-2000 mlt (1,5-2 litre) safra üretir. Üretilen SAFRA, safra yolu üzerindeki bir ara istasyon olan safra kesesinde 1/10 oranında konsantre edilerek 150-200 mlt hacme indirilerek depolanır. Mideden duodenuma geçen içeriğin yağ oranına bağlı olarak ihtiyaç duyulduğu miktarda  SAFRA, safra kesesinden duodenuma boşaltılır. Safra kanalının duodenuma açıldığı yer (Oddi Sfinkteri) mide çıkışından itibaren yaklaşık 8-10 cm ileridedir. Safra kanalı %40-45 oranında pankreas kanalı ile birleşerek  dudenuma açılır.

Safra Kesesi İşlevsiz Olanlarda veya Safra Kesesi Alınanlarda Ne Olur?

Herhangi sebeple safra kesesi alınan kişilerde safra kesesinin konsantrasyon ve depolama fonksiyonu ortadan kalkacağı için duodenuma günde 150-200 mlt yerine 1500-2000 mlt safra akar. Bu artan yoğun safra debisi nedeniyle HİPOTONİK veya ATONİK yapıda pilora sahip olan kişilerde geçmişte tolere edilebilir seviyede safra reflüsü olurken, safra kesesinin alınmasıyla  birlikte artan safra debisine bağlı olarak şiddetli ALKALEN REFLÜ GASTRİT tablosu gözlenir. Bundan dolayı safra kesesi alınan hastaların %10-15’inde ALKALEN REFLÜ GASTRİT ve beraberinde POST KOLESİSTEKTOMİ SENDROMU olarak adlandırılan mide bağırsak rahatsızlıkları izlenir. Safra kesesinin depolama fonksiyonuna engel olan safra kesesinde taş, kitle, kronik safra kesesi iltihapları ve buna bağlı gelişen porselen safra olarak isimlendirilen olgularda da normale göre çok daha yüksek hacimde safra duodenuma akacağı için ALKALEN REFLÜ GASTRİT ve bağırsak huzursuzlukları izlenir. Safra kesesinin alındığı veya bir şekilde depolama fonksiyonunu yitirdiği durumlarda, ihtiyaç olmadığı zamanda duodenuma safra akarken, gerektiğinde ise akan safra miktarı yağların sindirimi için yetersiz kalmaktadır.

Alkalen Reflü Gastritte Diyet Önerileri ve Tedavi Seçenekleri

Alkalen Reflü Gastrit olan hastalara az ve sık aralıklarla yemek yemesi önerilir. Bu şekilde beslenme ile geriye kaçan safra gıdalarla bir miktar seyreltilerek nötralize edileceği için şikayetlerde azalma olabilir. Ayrıca mide yüzeyini alkalen duodenum içeriğinden koruyucu ilaçlar verilerek midede oluşabilecek tahribat minimalize edilmeye çalışılır. Fakat bazı olgular diyet ve ilaç tedavisine rağmen alkalen reflü gastrit nedeniyle yaşam kaliteleri çok düşmektedir. Bu olgularda ‘’Duodenal Switch’’ olarak adlandırılan cerrahi uygulanarak safranın mideye geri kaçışı engellenir. Fakat Duodenal Swich son derece radikal bir cerrahi girişimdir.

Endoskopik PİLOR REVİZYONU Yöntemiyle Alkalen Reflü Gastrit Tedavisi

Bizim uzun yılardan beri yaptığımız klinik araştırmalar sonrasında geliştirdiğimiz ve PİLOR REVİZYONU olarak adlandırdığımız tedavi yöntemiyle endoskopik olarak HİPOTONİK veya ATONİK pilora sahip hastalara pilor çevresine dolgular yapılarak pilordaki kaçak minimalize edilir. İşlem yaklaşık 15-20 dakikada genel anestezi verilmeden, sedasyon olarak adlandırılan kısmi narkozla, hasta herhangi şey hissetmeden endoskopik olarak yapılmaktadır. Yapılan dolgu materyali tamamen fizyolojik (vücutta bulunan) bir maddenin yoğunlaştırılmış içeriğidir, herhangi yan etkisi yoktur ve yapılacak tekrar uygulanmasında bile risk teşkil etmez. Pilor Revizyonu yaptığımız hastaların %88-90’ında ALKALEN REFLÜ GASTRİT şikayetleri tam veya tama yakın gerilemektedir. PİLOR REVİZYONU yapıldıktan sonra etkisi 48 saat içerisinde görülmeye başlamaktadır. Şikayetlerin tama yakın geçmesi için gereken süre 6-8 haftadır. 6-8 haftalık dönem Alkalen Reflü Gastrite bağlı olarak geçmişte olan tahribatın onarım sürecidir. PİLOR REVİZYONU yaptığımız 327 hastanın ortalama 32 aylık takip süresinde, kontrol endoskopilerinde ‘’Pilor Revizyonunun’’ etkinliği hastaların %92’sinde halen devam etmektedir. Pilor Revizyonu ile ilgili deneyimlerimizi akademik makale haline getirerek, prestijli ve hakemli Amerikan tıp dergisi olan Cureus’da Ekim 2023’de yayınladık. Makaleye aşağıdaki linkden ulaşabilirsiniz.

https://www.cureus.com/articles/148649-a-new-and-effective-technique-in-the-endoscopic-treatment-of-obesity-and-regulation-of-diabetes-the-pyloric-revision#!/

Neden PİLOR REVİZYONU tedasini tercih etmeliyim?

·       Uygulanması kolaydır

Bilim insanları açıkladı: Uzun süreli yalnızlık, felç riskini artırabilir Bilim insanları açıkladı: Uzun süreli yalnızlık, felç riskini artırabilir

·       Herhangi riski yoktur

·       Son derece etkilidir (%88-90)

·       İşlem sonra ilaç kullanmak gerekmeyecektir

·       Cerrahi  risk yoktur

·       Sindirim sistemi antomisi bozulmamaktadır

·       Etkinlik geçecek olsa bile tekrar uygulama imkanı vardır

·       İşlem için hastanede yatış gerektirmez

·       PİLOR REVİZYONU 15-20 dakikada tamamlanır

·       PİLOR REVİZYONUNDAN 2 saat sonra günlük hayata dönülür

·       Diğer tedavi yöntemlerine göre çok UCUZDUR

Doç Dr Murat KANLIÖZ

Genel Cerrahi Uzmanı

e-Mail: [email protected]

www.docdrmuratkanlioz.com