GÜNDEM

Çalışkan'dan iktidara İsveç tepkisi: İsveç'in NATO üyeliği Büyük İsrail Devleti'nin kurulmasının kilometre taşıdır

Saadet Partisi Hatay Milletvekili Necmettin Çalışkan bugün TBMM basın toplantısı yaptı. Çalışkan İsveç'in NATO üyeliği başta olmak üzere pek çok konuya değindi.

Abone Ol

Çalışkan şunları söyledi:

"AMİK OVASINDA BİNLERCE ARAZİ SULAR ALTINDA: Deprem bölgesinde ciddi insani trajediler yaşanmaya devam ediyor. Bir yıllık süre içerisinde konteynerlerin teslimi tamamlandı ama ilanihaye yaşam sürdürülecek yer değildir. Konteynerlerde salgınlar söz konusudur ve deprem bölgesinde yaşayan insanların yeme içmenin dışında hayatın olağan akışında devamı için iş hayatının sürekli önem arz etmektedir. Amik Ovası'nda binlerce on binlerce dönüm arazi hala sular altındır... DSİ yetkilileri her ne kadar çalışma yapsa da on binlerce dönüm araziye yapılan işlem son derece kısıtlı kalmaktadır. Eğer ülkemizde tarımsal üretimin devamını istiyorsak bu tarlaların maruz kaldığı meseleler çözülmelidir.

DAHA TÜKÜRÜĞÜNÜZ KURUMADAN SÖZÜNÜZÜ YUTTUNUZ: Bir taraftan iç politika ile uğraşırken bir taraftan da NATO üyeliği hızlı bir şekilde geçti. Bu iktidar bu can bu tende olduğu sürece olmayacak ne var dedilerse hepsi gerçekleşti. O kadar efelenip tefelenmeye hamasi duygularla kabadayılık sökmeye gerek yok. İşte daha tükürüğünüz kurumadan sözünüzü yuttunuz. Madem bu sözünüzden vazgeçecektiniz hiç söylemeseydiniz. Burada mesele bir ülkenin NATO'ya üyeliğinden çok daha ötedir. Burada Türkiye Amerika dayatmasıyla karşı karşıya kalmıştır.

MALATYA'DA KÜRECİK ÜSSÜ HALA İSRAİL'E İSTİHBARAT VERMEYE DEVAM EDİYOR:Türkiye İsrail'in katliamına ortak olmasının suratına çarpma korkusuyla batılı dünyaya karşı şirin görünme gayreti içerisine girmiştir. Havuz medyasında diplomatik başarı gibi gösterilen iğrenç durum, ucuz pazarlıktan başka bir şey değildir. Bugün hala İsrail katliamına her türlü lojistik destek veriliyor. Bugün hala Malatya Kürecik üssü İsrail askerine istihbarat bilgisi vermeye devam ediyor. Halen Adana'daki İncirlik Üssü'nden kalkan Amerikan uçakları hedefinin bilmediğimiz aslında saklanan bir yöne doğru gitmeye devam ediyor. Onun için NATO dediğimiz hadise özünde Büyük İsrail Devleti'nin kurulmasının kilometre taşlarıdır. Büyük İsrail Devleti ise Nevşehir vilayetimize kadar olan arazinin elimizden çıkmasıdır. Artık bıçak kemiğe dayanmıştır, gemi karaya oturmuştur, bu açıdan buna yönelik tedbirler alınması gerekir. İsveç'în NATO üyeliğine karşı çıkılırken teröristlerin iadesi gibi AB üyeliğinin sonuçlanması gibi söylenen taleplerin hiçbirisi yerine getirilmemiştir ama gizli kapılar arasında yürütülen içeriğini bilmediğimiz sinsi bir pazarlık neticesinde İsveç'in NATO üyeliği kabul edilmiştir. 

KAYIP ÇOCUKLARIN TAKİP EDİLDİĞİ İNTERNET SİTESİ KAPATILDI: Deprem bölgesinde halen çok sayıda kayıp çocuk ve ceset var. Deprem bölgesindeki kayıp çocukların kaçırılmasından ziyade deprem nedeniyle ilk günlerdeki toplu definler olduğunu düşünüyorum, düşünmek istiyorum. Hükümet kayıp çocukları da kökten çözdü. Deprem sonrasında birkaç ay süreyle depremzedeler kayıp yakınlarını kamunun açtığı bir internet sitesi üzerinden takip edebiliyordu, bu site kapatıldı. Böylece bu sorun kökünden çözülmüş oldu. Maalesef iktidar sadece seçime endeksli yaşadığından, sadece belediyeleri kazanmaya yönelik hangi tavır elde edebilirim. Hangi teklifle gelirsem seçmeni kuşatırım anlayışıyla bu sorunu da görmezden gelmekte. Eğer çocuğunu kaybetmiş depremzedelerin oy oranı yüksek olsa hükümet ancak o zaman ciddiye alır. 

İKİ SİYASİ PARTİNİN BAZI NOKTALARDA FARKLI DÜŞÜNMELERİ GAYET TABİİDİR: Saadet Partisi bu milletin tarihini kültürünü, inancını temsil eden bir parti olarak uzun yıllar sonra Gelecek Partisi ile işbirliği neticesinde Meclis'te grup kurdu. İki siyasi parti bazı asgari müştereklerde bir olsalar da bazı noktalarda farklı düşünmeleri gayet tabidir. Bu noktada Gelecek Partisi 'Evet' vermeyi tercih ederken Saadet Partisi, vizyonu, misyonu itibariyle biraz daha net bir tavır alarak 'hayır' demeyi tercih etmiştir. Bu da aslında Saadet Partisi'nin her dönemde her kesimle işbirliğine açık olduğunun farklı düşünen insanlarla bile beraber yürüyebileceğinin en bariz göstergesi olarak aslında bir kazançtır."