Pompalı tanıtım, sessiz çöküş
AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın test sürüşüne katıldığı, dönemin Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’nin ise “dünyada bir ilk” diyerek duyurduğu elektrikli traktör projesi, AK Parti hükümetinin en iddialı teknoloji hamlelerinden biri olarak lanse edilmişti.
Ancak aradan geçen yıllar, projenin gerçekte ne kadar hazırlıksız başlatıldığını ortaya çıkardı.
2019 yılında dönemin Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından büyük vaatlerle duyurulan Elektrikli Traktör Projesi, çiftçilerin maliyetlerini düşürmek ve tarım sektörüne yenilikçi bir çözüm sunmak amacıyla başlatılmıştı. Ayda 100 traktör üretimi hedeflenirken, şirket en sonunda yalnızca 3 prototip ortaya koyabildi. Üstelik bu prototipler de seri üretime uygun bulunmadı…
246 milyon liralık kamu israfı
CHP Mersin Milletvekili Talat Dinçer, 2025 Mart ayında kamuoyunda büyük beklentiler yaratan ancak büyük bir hayal kırıklığına dönüşen Elektrikli Traktör Projesini Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşımıştı. Dinçer, projeye ayrılan 246 milyon liralık kamu kaynağının israf edildiğini ve sadece 3 traktör üretildiğini vurgulayarak bu büyük kamu zararının sorumlularının hesap vermesi gerektiğini belirtmişti.
Sayıştay raporlarına yansıyan bilgilere göre, projeye Ziraat Bankası üzerinden toplam 246 milyon 751 bin TL aktarıldı. Buna rağmen ortaya somut bir ürün çıkmaması Türkiye Yüzyılı denilen, AK Parti iktidarının yerli ve milli teknolojiye değer verdiği bu dönemlerde ise yeniden akıllara geldi…
Peki iddia edilen 246 milyon 751 bin TL’ye ne oldu?
Karşılığı olmayan bu yatırım Türkiye’nin parasıydı. Tarım arazilerini boş bırakan, araçlarını satmak zorunda kalan çiftçinin parasıydı.
Proje anlatılırken elektrikli traktörün “yakıt maliyetlerini yüzde 80 azaltacağı” söylendi. Çiftçiye “ucuz, modern, yerli teknoloji” vaadi verildi.
Bugün ise Türkiye’de emekçi çiftçiler hala dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyor. Elektrikli traktörler ise ortada yok.
Bu proje iktidarın seçim öncesi ‘sözde’ ortaya koyduğu bir vaat miydi?
Bu vaat sonrası oluşan kamu israfının bedelini ise bugün hala vatandaş ödüyor… akıllardaki soru ise şu; bu para nerede? 246 milyon lira nereye harcandı? Şirket neden yalnızca 3 traktör üretebildi? Kimler bu projeden sorumlu? Devlet bu paranın ne kadarını geri alabildi? Proje neden tamamen durduruldu?