AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclis grubu işçi ücretleri artışı ve suya zam konusundaki davranışları bir muhalefet partisine yakışır şekilde başarılı çalışmalar yapıyor. Bu konuda kendilerini tebrik etmek lazım.

Ve geriye doğru baktığımızda AK Parti iktidarı icatlarının en önemlilerinden olan başörtüsü konusunda da bir adım atmış ve inançlı kesim bunun bir kazanım olduğunu savunarak AK Partiye büyük bir destek vermişti.

Ayasofya’nın cami olarak asli statüsüne kavuşturması da bir kazanımdır İslam alemi için.

AK Parti’nin kuruluşuna ve iktidar olduğu ilk dönemlere bakarsak kendisini “liberal demokrat ve muhafazakar” olarak tarif etmişti. Bu tarif ve tanımlamanın gereğini de “özgürlük” ve “ortak akıl” şeklinde farklı kesimlerin katılımıyla bir idari kadro ile de devam etmişti. Aynı zamanda Irak işgaline onay ve Suriye’nin dağıtılmasına destek olmuş, Afganistan’da işgal kuvvetlerinin korunmasında görevli Türk askerinin orada bulunmasını da sağlamıştı. İçerde, “özelleştirme” adı altında mülklerin yabancılara transferi, mütekabiliyetin kaldırılması (tapu yasası değişikliği) ile yabancıların toprak ve arazi alımlarının önünü açmıştı. Zina ve melanetlerin suç kapsamına alınmadığı Türk Ceza Yasası’nı yeniden düzenleyerek yürürlüğe koymuştu.

Bu ve daha birçok uygulamaları yaparken dışarıdan sıcak para akışı devam etmiş kurlar uzun yıllar neredeyse yerinden hiç oynamamıştı. Bu durumu da “ekonomik istikrar” diye tarif etmişlerdi.

2008 yılında Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nu çıkararak kazanılmış haklardan geriye dönüldüğü, emeklilik yaşını ve prim gününü uzatarak prim ödedikçe azalan emekli aylığı gibi bir haksızlığı yürürlüğe koyarak 14 yıldır çalışanları ve emeklileri mağdur etmiş, seçimin konuşulduğu bugünlerde ise EYT’lilerle ilgili hükümetin “çalışma yapmakta” olduğunu duyurmak zorunda kalmış oldu.

Benzer uygulamaları olan çok konu var aslında da konu bütünlüğü dağılmaması açısından değinmeye gerek yok.

Başa dönecek olursak, AK Parti reel politik yapan bir partidir. Başta icazet aldıklarının taleplerini karşılamak için liberal politikalar uyguladı. Sonrasında oy kaybı yaşadığını görünce iktidarının ancak onuncu yılında başörtüsü konusunda bir düzenleme yaptı. Ayasofya’nın cami olarak açılması konusu da, başlayan ekonomik krizin etkileriyle bunalan ve kafası karışan kitlesini yanında tutmak için “doğru bir zamanla” yaptığı anlaşılıyor.

Bugün muhalif belediyelerdeki tutum ve davranışlarına baktığımızda AK Parti yine reel politik yapıyor. Yani kitlesini memnun etmek için ne yapması gerekiyorsa onu yapıyor. Dün icazet aldıkları için reel politik yapıyordu yarın da muhalefetin gereği için reel politik davranış göstereceğinden kimsenin şüphesi olmasın. 2023 seçimleri sonrası muhalefete düştüğü takdirde kendisinin daimi iktidarını düşünerek getirmiş olduğu CB Hükümet Sistemi’nin değiştirilmesi konusunda öncülük edeceğini kestirmek güç değil. Çünkü sistemi en iyi kendileri biliyor ve uygulamış oldukları için böyle bir sistemin muhaliflerinin çıkarına olacağını kabul etmezler/edemezler.

Kısacası, AK Parti’nin iyi bir muhalefet sergileyeceğini, seçmen gözünde tekrar gündeme gelmek için muhalefette iken de reel politik yapacağını, seçmenin gönlünü almak için iktidarında yaptığı “kazanımlara” ve daha fazlasına destek vereceğini, yanlışlarını da düzelterek imaj tazeleme yapacağını bugünkü muhalefette olduğu belediye meclis ve komisyonlarındaki çalışmalardan anlayabiliyoruz.