●                 Bayramlarda yemeğe tuz, kelama şeker konmalıdır.

●                 Bayramlarda herkesin tenceresi kapalı kaynar.

●                 Her bayram, hem geleceği, hem de geçmişi hatırlatmalıdır.

●                 Bayram öncesi asık suratla kapanan kapılar, bayramlarda güler yüzle açılmalıdır.

                       

                        Bir Kurban Bayramını daha idrak ettik, kutlu olsun. Malûm, bayramlar sevinç, mutluluk, neşelenme ve kucaklaşma günleridir. Çünkü bayramlarda gönüller inşirah bulur, şükredilir. Sevinç ve kederlerin paylaşım günleridir bayramlar.

                        Bayramlar güzelliklerin yoğunlaştığı günlerdir. Kapıların açık olduğu günlerdir, tatil bahanesiyle kapıların kapandığı günler değildir. Tam aksi yakınlaşma, kucaklaşma, paylaşma, kaynaşma, hemdert olma günleridir. Ayrıca bereket ve faziletin taştığı günlerdir.

                        Bayramlarda kapıların kapanması, tesanüt ve teavünün yok olması demektir. Böyle durumlarda bayramların hazzına ulaşmak zordur. Oysa bu günlerde eş-dost ziyaret edilir, büyüklerin elleri öpülür, hayır duaları alınır, çocuklara hediyeleri verilir. Böylece huzur ortamı oluşur, davul zurna eşliğinde evlerde halay çekilir.

                        Ayrıca bayramlar hasret giderme günleridir. Örf ve adetler yeniden hatırlanır, evlerde neşe ve sevinç zirve yapar, herkes hoş bir şekilde nefeslenir. Fakir fukara gözetilir, böylece herkesin yüzü güler. İnsanlarda bonkörlük kapıları açılır, hediyeler dağıtılır.

                        Bayramlar diz dize, omuz omuza geldiğimiz, secdede birlik olduğumuz, Allah’a ibadet ve ellerimizi niyaz için kaldırdığımız günlerdir. Kutsal mekânlarda buluştuğumuz, insanlarla salavatlaştığımız, halvet olduğumuz, ayırım yapmadan herkese güler yüz gösterdiğimiz günlerdir, bayramlar.

                        Abdurrahim Karakoç’un:

                    Çifte bayram tanırız ışıktan, nurdan,

                        Birisi Ramazan, birisi Kurban,

                        Ya Rab, bayram eyle bayramımızı;

                        Yıka gönülleri kirden, çamurdan!

diyerek, dizelere döktüğü gibi, bayramlar arınma günleridir. Nefse değil, herkese hizmet etme günleridir. Zira sevgilerin dalgalandığı, kinlerin, hasedin yok olduğu günlerdir.

                        Yine Abdurrahim Karakoç der ki;  

                        Bayramlar seçilmiş rahmet günleri;

                        Bayramlar İslami vahdet günleri,

Bizleri uykudan uyandır ya Rab,

                        Bitsin, uzamasın gaflet günleri

                        Ömür bitecek, onun için nefse hizmetten vazgeçmek gerekir. Niyaza durmalı, mesrur olmak için gayret gösterilmelidir. Bunun aksini yapmak, gaflet ve dalaletten ibarettir. Bu günlerde Müslüman dünya ateş altında inlerken, milyonlarca insanın kanı akıtılırken, bizlerin bayram yapabilmesi aklın alacağı iş midir?

                        Necip Fazıl’ın dediği gibi;

                        Karagöz seyri değil, gözyaşı dökme ayı;

                        Bilinmezi bilirler, bilseler ağlamayı

Hak söze, amenna denir.

                        Maalesef dünyevileşme sebebiyle gönüller nasırlaşmış, artık kapılarını sadece soygunculara, ar ve hayâsızlara açmış durumdadır. Millet olarak ekonomik ve siyasal nedenlerden oluşan kaostan dolayı yüzümüz gülemiyor. Böylece güler yüzle değil, asık suratla bayramlara bayram diyoruz.

                        Bir halk türküsünde ifade edildiği gibi;

                        Bayram gelmiş neyime, kan damlar yüreğime,

                        Evvel ben de gülerdim, şimdi gülmek neyime!

Geçmiş bayramlara hasret kaldık, çünkü şefkat ve merhamet damarlarımız kurudu, maneviyatımız da bir nevi buharlaştı.

                        Bayram mı olurmuş gözyaşlarıyla

                        Bayramsa bayramınız mübarek olsun

                        Bizler artık eski bayramlar geri gelir diye bekleriz ama nafile. Beklemekten dolayı gözlerimiz dolsa bile, ne gelecek bayram kaldı, ne de özlenen bayram kaldı. Çünkü haber yok, haberci de kalmadı. Ama buna rağmen gene iyi bir şeydir bayramı beklemek. Korkunç olan umutsuzluk moduna düşmektir.

                        Bütün bunlara rağmen geçmiş bayramınız mübarek olsun, gönülleriniz huzurla dolsun, dostluklar unutulmasın. Dualarınız devam etsin, böylece her günümüz bahtiyar olsun.                                    

                        Rahman ve Rahim,

                        Kadir ve Muktedir,

                        Gaffar ve Settar olan Allah’a emanet olunuz.

                        Selam doğru yola uyanlara olsun. (Taha/47). Elbis Hotel/Altınoluk-20.06.2024