Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, İsrail'in Gazze'deki eylemleriyle Soykırım Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle Uluslararası Adalet Divanında (ICJ) açtığı davanın ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin duruşması, verilen aranın ardından devam etti.

Aranın ardından söz alan Güney Afrika'yı temsil eden avukatlardan Max du Plessis, İsrail'in soykırımı engellemede ve cezalandırmada yetersiz kaldığının makul şekilde görüldüğüne işaret etti.

Du Plessis, Uluslararası Adalet Divanına şöyle seslendi:

"Mahkemenin geçici tedbir kararı vermek için soykırımın varlığına kesin şekilde karar vermesi gerekmez, soykırım tehlikesinin varlığı yeterli. Soykırımı engellemek, sözleşmeye taraf tüm devletlerin sorumluluğu. Biz de uluslararası toplum adına, topluca ve Güney Afrika adına bu sorumluluğumuz yerine getiriyoruz."

Du Plessis, Gazze halkının hayatının, bu mahkemenin diğer davalarda tedbir kararı vermeyi uygun gördüğü Rusya-Ukrayna davası gibi durumlardakilerden daha değersiz olmadığının altını çizerek Divan'dan koruyucu rolünün gereğini yapmasını istedi.

- "Durum bundan daha acil olamaz"

Güney Afrika'yı temsil eden avukatlardan Blinne Ni Ghralaigh da Gazze’deki insani duruma işaret ederek kıtlığın yaklaştığını ve Gazze’nin yaşanılmaz bir yer haline geldiğini dile getirdi.

Bazı cesetlerin sokak hayvanları tarafından parçalandığını, insanların enkazdaki yakınlarını çıplak ellerle çıkarmaya çalıştığını söyleyen Ni Ghralaigh, Gazze’de yaralanan çocukların anestezi yapılmadan ameliyat edildiğini, evlerin yıkıldığını, sağlık çalışanlarının hedef alındığını anlattı.

Avukat Ni Ghralaigh, her gün ortalama bir sağlık personelinin öldürüldüğüne dikkati çekerek "BM'nin insani ateşkes çağrıları karşılıksız kaldı. Durum bundan daha acil olamaz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Kurbanların yayımladıkları ilk soykırım oldu"

Ni Ghralaigh, Divan’ın, tedbir kararına hükmetmemesi durumunda, bunun içtihadından uzaklaştığı bir durum olacağı ve terazinin öbür kefesinde uluslararası hukukun itibarının durduğu uyarısında bulundu.

Ni Ghralaigh, "Gazze'deki soykırım, cep telefonlarımıza, bilgisayarlarımıza ve televizyon ekranlarımıza canlı olarak aktarılan Filistin halkına yönelik soykırımın dehşetine rağmen, kurbanlarının dünyanın bir şeyler yapabileceği umuduyla kendi yıkımlarını gerçek zamanlı olarak yayınladıkları tarihteki ilk soykırım oldu." dedi.

- "Hiçbir şey soykırımı haklı gösteremez"

Avukatlardan Vaughan Lowe de Gazze’ye insani yardımın ulaşmasının tek yolunun "İsrail’in Gazze'deki askeri operasyonları derhal durdurması" olduğuna işaret etti.

Güney Afrika’nın Divan'dan, İsrail aleyhine talep ettiği 9 ihtiyati tedbirin önemini anlatan Lowe, İsrail’in eylemlerinin, işgali altındaki bir toprakta gerçekleştiğine ve bu durumun, İsrail’in iddia ettiği BM şartındaki 51. maddedeki "meşru müdafaa" hakkı kapsamına girmediğine işaret etti.

İnsani yardım TIR'larına saldırı! Batı Şeria'da Siyonist Yahudiler tonlarca gıda yağmaladı İnsani yardım TIR'larına saldırı! Batı Şeria'da Siyonist Yahudiler tonlarca gıda yağmaladı

Lowe, Yahudiler veya İsrail halkının değil, İsrail hükümeti, ordusu ve yönetiminin soykırım söylemlerinde bulunduğunu ve soykırım niyetini açığa vurduğunu belirterek "Mesele şu ki soykırım yasağı mutlaktır, emredici bir hukuk kuralıdır. Hiçbir şey soykırımı haklı gösteremez." dedi.

Duruşmanın ilk günü, Güney Afrika'nın Amsterdam Büyükelçisi Vusimuzi Madonsela'nın ülkesinin Divan'dan, İsrail aleyhine talep ettiği 9 ihtiyati tedbiri okumasının ardından sona erdi.

Yarınki duruşmada ise İsrail heyeti savunmasını yapacak.