Son yıllarda moda dünyasında ciddi bir dönüşüm yaşanıyor. Artık insanlar yalnızca şık görünmek istemiyor; aynı zamanda gün boyu rahat kalmak istiyor. İşte tam bu yüzden, “athleisure” akımı hayatımıza girdi ve çıkmaya da hiç niyeti yok.
Bu dönüşümün Türkiye’deki en temiz yansımalardan biri ise Minik Terzi’nin tasarım anlayışı.
Marka, eşofmanı yalnızca spor sonrası giyilen bir parça olmaktan çıkarıp; ofis yolunda, kahve molasında, hafta sonu planlarında kullanılabilen bir estetik form haline getiriyor. Detaylarda minimalizm, kesimlerde akışkanlık, renklerde sade zarafet… Hepsi aynı mesajı veriyor: Rahatlık artık şıklığın yeni dili.
Eşofman Takımı Artık “Ev Kıyafeti” Değil
Klasik eşofman kalıpları yerini daha rafine bir forma bırakıyor.
Yüksek belli jogger’lar, yumuşak dokulu üstler, hafif oversize oranlar…
Hem modern hem de zahmetsiz bir görünüm yaratıyor.
Bu yaklaşımın en iyi örneklerini keşfetmek için:
Minik Terzi eşofman takım koleksiyonuna göz atabilirsin.
Bu kategorideki ürünler “sportif” görünmek zorunda değil; minimal tasarım dili sayesinde günlük stilin bir parçası oluyor. Spor salonuna da gidersin, şehir içinde de dolaşırsın—ikisine de uyum sağlar.
Minik Terzi’nin Farkı: Temiz Bir Siluet, Sakin Bir Palet, Kullanılabilir Bir Stil
Markayı diğerlerinden ayıran şey yalnızca tasarım değil; yaklaşım.
Minik Terzi yıllardır şunu çok iyi yapıyor:
Gereksiz detayları ayıklayıp, sade ama güçlü parçalar ortaya koymak.
Eşofman takımlarında da aynı felsefe var:
- Abartısız ama karakterli kesimler
- Ten dostu, nefes alan kumaşlar
- Günlük hayata uyumlu tonlar (taş, latte, siyah, antrasit gibi)
- Hem kombinlenebilir hem tek başına güçlü duran parçalar
Bu yüzden marka “alışveriş sitesi” olmaktan çıkıp, birçok kadının günlük stil rehberine dönüşüyor.
Konforun Stil Haline Geldiği Nokta
Artık kimse tüm gün sıkı bir pantolonla dolaşmak zorunda değil.
Aynı şekilde, şıklık için rahatsız kıyafetlere mahkûm olmak da geçmişte kaldı.
Minik Terzi, bu yeni dönemi temsil eden nadir markalardan biri:
Rahat, fonksiyonel, modern ve minimal.
Ve bu yaklaşım, eşofman takımlarını kombinlerin odak noktasına taşıyor.




