TCMB Para Politikası Kurulu'nun 11 Aralık'taki toplantısına ilişkin özet yayımlandı.
Özette, "Küresel ticaret politikalarına ilişkin belirsizlik azalmakla birlikte tarihsel ortalamasının üzerinde kalmaya devam etmiştir. Süregelen belirsizliğe rağmen küresel büyüme tahminlerinde görülen sınırlı iyileşme eğilimi mevcut PPK döneminde de sürmüştür." ifadesi kullanıldı.
Diğer taraftan, artan korumacılık, öne çekilen talebin geçici etkilerinin ortadan kalkması ve belirsizliğin daha uzun bir zaman dilimine yayılma olasılığının küresel büyüme görünümü üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tuttuğu vurgulanan özette, "Bu çerçevede, zayıf ve kırılgan görünümün devam edeceği, Türkiye'nin dış ticaret ortaklarının ihracat paylarıyla ağırlıklandırılan küresel büyüme endeksinin 2025 yılında yüzde 2, 2026 yılında ise yüzde 2,3 artacağı tahmin edilmektedir." denildi.
Özette, küresel talep görünümündeki zayıf seyir ve arz yönlü gelişmelerin ham petrol fiyatlarını baskılamaya devam ettiği, enerji emtia fiyatlarının düşük seyrini koruduğu vurgulandı.
Diğer taraftan, tarım emtia, endüstriyel ve değerli metal fiyatları kaynaklı olarak enerji dışı emtia fiyatlarının artış eğilimini sürdürdüğü belirtilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Enflasyon üzerindeki riskler küresel ölçekte geçerliliğini korurken, merkez bankaları söz konusu riskleri gözeterek faiz indirimlerini sürdürmektedir. Son dönemde, risk iştahındaki dalgalanmalara bağlı olarak, gelişmekte olan ülke hisse senedi piyasalarından portföy çıkışları gözlenirken, küresel belirsizlikler ve jeopolitik gelişmeler, portföy hareketleri üzerindeki aşağı yönlü riskleri canlı tutmaktadır."
- Özel tüketim ve toplam yatırımların yıllık büyümeye pozitif katkı verdiği görüldü
Özette, Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın (GSYH), 2025 yılının üçüncü çeyreğinde yıllık ve çeyreklik bazda sırasıyla yüzde 3,7 ve yüzde 1,1 arttığı anımsatıldı.
Dönemlik büyümenin öngörülenden yüksek gerçekleştiği belirtilen özette, şunlar kaydedildi:
"Don ve kuraklık olayları nedeniyle bitkisel üretimdeki gerilemenin etkisiyle tarım katma değeri bu dönemde yıllık bazda yüzde 12,7 gerilemiş ve büyümeyi sınırlamıştır. Tarım sektörü hariç tutulduğunda büyümenin daha yüksek gerçekleştiği gözlenmiştir. Harcama yöntemiyle incelendiğinde, bu dönemde özel tüketim ve toplam yatırımların yıllık büyümeye pozitif katkı verdiği görülmüştür. Çeyreklik bazda ise yılın ilk iki çeyreğinde gerileyen özel tüketim üçüncü çeyrekte artış kaydederken, toplam yatırımlar yılın ikinci çeyreğinin ardından bu dönemde de büyümeyi desteklemiştir. Üçüncü çeyrekte çeyreklik bazda mal ve hizmet ithalatında düşüş, ihracatında ise artış gerçekleşmiştir. Böylelikle net ihracatın çeyreklik büyümeye katkısı pozitif yönde olmuştur. İkinci çeyrekte hızlanan iktisadi faaliyet, üçüncü çeyrekte bir miktar yavaşlayarak çeyreklik potansiyeline yakın bir büyüme sergilemiştir."
Özette, kart kullanım oranında son yıllarda görülen artışın etkisi dışlandığında tüketim harcamalarının daha ılımlı gerçekleştiğinin değerlendirildiği belirtildi.
Beyaz eşya satışları ekim ayında yükselirken otomobil satışlarının ekim-kasım döneminde ılımlı artış gösterdiği belirtilen özette, şu ifadelere yer verildi:
"İmalat sanayi firmalarına yönelik anket verileri, yılın son çeyreğinde kayıtlı iç piyasa siparişlerinin önceki iki çeyrekteki gerilemesini takiben bir miktar arttığına işaret etmiştir. Özetle, son çeyreğe ilişkin öncü göstergeler talep koşullarının dezenflasyon sürecine verdiği desteğin sürdüğüne işaret etmektedir."
Özette, tüketici fiyatlarının kasımda yüzde 0,87 oranında yükseldiği, yıllık enflasyonun 1,80 puan düşüşle yüzde 31,07 olarak gerçekleştiği belirtildi.
Yıllık tüketici enflasyonundaki gerilemeyi gıda fiyatlarının sürüklediği, gıda dışında kalan tüketici fiyatlarında yıllık enflasyonun görece yatay seyrettiği aktarılan özette, B endeksinin yıllık değişim oranı 0,35 puan düşerek yüzde 32,17’ye, C endeksinin yıllık değişim oranının da 0,40 puan azalışla yüzde 31,65'e gerilediği bildirildi.
Özette, "Yıllık enflasyona katkılar gıda ve alkolsüz içecekler, temel mallar ve hizmet gruplarında sırasıyla 1,61, 0,20 ve 0,17 puan azalırken, alkol-tütün-altın ve enerji gruplarında sırasıyla 0,10 ve 0,08 puan artmıştır. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle, tüketici fiyatlarının aylık artışı bir önceki aya kıyasla zayıflamıştır." denildi.
Kasımda tüketici enflasyonunun gıda fiyatlarındaki gelişmelerle beklenenden düşük gerçekleştiği ifade edilen özette, şu değerlendirmelere yer verildi:
"Son aylarda olumsuz seyreden gıda fiyatlarında kasım ayındaki düşüşte sebze ürünleri öncülüğünde işlenmemiş gıda alt grubu etkili olurken, işlenmiş gıdada aylık fiyat artışı yavaşlamıştır. Bu dönemde işlenmemiş gıda fiyatlarındaki yüzde 3,33’lük azalışta sebze (yüzde -9,52), yumurta (yüzde -8,38) ve beyaz et (yüzde -8,24) fiyatlarındaki gerilemelerin etkisi hissedilmiştir. İşlenmiş gıda grubu fiyatları ise bir önceki aya kıyasla yüzde 1,50 oranında artmış; et ürünleri (yüzde 5,17) ile katı-sıvı yağlar (yüzde 4,22) fiyat artışları ile öne çıkmıştır."
- "Tahmin performansı görece daha iyi olan medyan enflasyonun aylık bazda yüzde 1,8'e gerilediği izlenmiştir"
Özette, hizmet fiyatlarının kasımda yüzde 1,46 artarken mevsimsel etkilerden arındırıldığında hizmet enflasyonundaki yatay seyrin korunduğu kaydedilerek, temel mal grubundaki aylık fiyat artışının kasımda görece ılımlı seyrettiği belirtildi.
Öte yandan, enerji aylık enflasyonunun temelde ham petrol fiyat gelişmelerinden ayrışan motorin ürün fiyatlarının sürüklediği akaryakıt kalemine bağlı yükseldiği aktarılan özette, "Enflasyonun ana eğilimi, eylül ayındaki artıştan sonra ekim ve kasım aylarında bir miktar gerilemiştir. Ana eğilime ilişkin göstergeler, üç aylık ortalamalar bazında ise belirgin bir değişim sergilememiştir." denildi.
Özette, mevsimsellikten arındırılmış aylık enflasyonun, B endeksinde bir önceki aya kıyasla yatay seyrederken, C endeksinde arttığı kaydedilerek, enflasyonun B endeksini oluşturan gruplardan işlenmiş gıdada yavaşladığı, hizmet sektöründe yatay seyrettiği, temel mallarda ise bir miktar artış kaydettiğinin gözlendiği bildirildi.
Dağılım ve model bazlı ana eğilim göstergelerinin de bir önceki aya kıyasla azaldığı vurgulanan özette, "Tahmin performansı görece daha iyi olan medyan enflasyonun aylık bazda yüzde 1,8’e gerilediği izlenmiştir. Kasım ayı itibarıyla son üç aylık dönemde mevsim etkilerinden arındırılmış ortalama enflasyon temel mallarda (yüzde 1,19) sınırlı ölçüde yükselirken hizmet sektöründe (yüzde 2,89) bir önceki aya kıyasla yatay seyretmiştir." değerlendirmesine yer verildi.
Özette, hizmet sektöründe hakim olan fiyatlama davranışının önemli ölçüde atalete ve şokların enflasyon üzerindeki etkilerinin uzun bir zamana yayılmasına neden olduğu belirtildi.
Bu dinamiklerin, hizmet enflasyonunun mallara göre yüksek seyrine neden olduğuna işaret edilen özette, kasımda, yıllık enflasyonun kira ile haberleşme hizmetlerinde azalırken diğer gruplarda arttığı ifade edildi.
Özette, kira enflasyonunun aylık bazda yüzde 2,49 ile güç kaybetmeye devam ettiği, grup yıllık enflasyonunun yüzde 63,59'a gerilediği bildirilerek, "Ulaştırma alt grubunda fiyatlar yüzde 1,69 oranında artmış, bu grupta yıllık enflasyon yüzde 43,24'e yükselmiştir. Bu gelişmede, hava yoluyla yolcu taşımacılığı kalemindeki fiyat artışının etkisi öne çıkmıştır. Haberleşme alt grubu aylık fiyat artışında (yüzde 1,51) telefonla yapılan görüşme ile internet ücretlerindeki yükselişler etkili olmuştur." denildi.
Lokanta-otellerde ise aylık enflasyonun otel ücretlerindeki gerileme ile yüzde 0,89'a geldiği aktarılan özette, diğer hizmetler alt grubunda fiyatların yüzde 1,06 ile görece ılımlı seyrettiği, paket turlar hac hizmeti fiyatlarına istinaden arttığı kaydedildi.
- "Kira enflasyonu deprem ve kentsel dönüşüm gibi konut sektörüne özgü arz yönlü unsurların da etkisiyle öngörülenden yüksek seyretmektedir"
Özette, Perakende Ödeme Sistemi (PÖS) mikro verileri üzerinden takip edilen öncü göstergelerin, aralıkta sözleşme yenileme oranındaki gerilemenin devam ettiğine ve sözleşmelerde referans olarak kullanılan artış oranlarının yavaşladığına işaret ettiği belirtildi.
Böylelikle hem aylık hem de yıllık bazda kira enflasyonundaki gerileme eğiliminin sürdüğüne dikkat çekilen özette, şunlar kaydedildi:
"Gerek PÖS mikro verilerinden elde edilen yeni ve yenilenen sözleşmelerde oluşan gerekse konut değerleme raporları üzerinden takip edilen kira artış oranlarının Tüketici Fiyat Endeksindeki (TÜFE) mevcut yıllık kira enflasyonunun altında değerler aldığı ve gerilemeye devam ettiği izlenmektedir. Bununla birlikte, kira enflasyonu deprem ve kentsel dönüşüm gibi konut sektörüne özgü arz yönlü unsurların da etkisiyle öngörülenden yüksek seyretmektedir."
Özette, yurt içi üretici fiyatlarının kasım ayında yüzde 0,84 oranında arttığı, yıllık enflasyonun 0,23 puan yükselerek yüzde 27,23 olduğu anımsatıldı.
Üretici fiyatları aylık enflasyonunun Türk lirasındaki görünümün de etkisiyle önceki aylara kıyasla zayıfladığının altı çizilen özette, bu dönemde enerji fiyatları (yüzde -0,48) gerilerken, sermaye (yüzde 1,54) ve ara malları (yüzde 1,27) fiyat artışları ile öne çıktığı aktarıldı.
Özette, kasımda uluslararası emtia fiyatlarının temelde enerji ve tarım emtia fiyatlarındaki artışın etkisiyle bir miktar yükseldiği bildirilerek, bu dönemde altın fiyatlarındaki yükselişin ise daha ılımlı gerçekleştiği belirtildi.
FAO gıda fiyatları endeksinin ise kasım ayında şeker, süt ürünleri ve yağ fiyatları öncülüğünde gerilediği vurgulanan özette, "Ekim ayında ortalama 64,7 ABD doları civarında seyreden Brent ham petrol fiyatları, aralık ayının ilk on günü itibarıyla ortalamada 63,8 ABD doları seviyesine gelmiştir. Emtia fiyatları yıl genelinde enerji tarafında gerilerken enerji dışında kalanlarda artış göstermiş, toplamda ise dezenflasyonu destekleyici bir görünüm sergilemiştir." ifadeleri kullanıldı.
Özette, Küresel Arz Zinciri Baskı Endeksinin kasım ayında tarihsel ortalamasının bir miktar altında gerçekleştiği bildirilerek, küresel ve Çin'e yönelik konteyner endekslerinde temmuz ayında başlayan düşüş eğiliminin kasım ayında yönünü artışa çevirse de bu durumun aralık ayının ilk 10 günü itibarıyla kalıcı olmadığı aktarıldı.
Döviz kuru sepetinin kasım ayında daha düşük bir oranda arttığına işaret edilen özette, "Bu dönemde mevsimsel etkilerden arındırılmış imalat sanayi PMI verileri hem girdi fiyatlarında hem de ürün fiyatlarında gerilemeye işaret etmiştir." denildi.
- "Öncü veriler, gıda fiyatlarında kasım ayında gözlenen olumlu seyrin aralık ayında da sürdüğü yönünde sinyal vermektedir"
Özette, kasım ayında firma ve hane halkı enflasyon beklentilerinde iyileşme gözlenirken piyasa katılımcıları beklentilerinin ise farklı yönde geliştiği kaydedildi.
Piyasa Katılımcıları Anketi sonuçlarına göre, 2025 yıl sonu enflasyon beklentisinin 0,4 puan yükselerek yüzde 32,2 seviyesine ulaştığı belirtilen özette, 2026 yıl sonu enflasyon beklentisinin 1,1 puan artışla yüzde 23,2 düzeyinde gerçekleştiği ve diğer vadelerdeki beklentilerde de yükselme görüldüğü aktarıldı.
Gelecek 12 ay ve 24 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentilerinin sırasıyla 0,2 puan ve 0,3 puan yukarı yönlü güncellenerek yüzde 23,5 ve yüzde 17,7 olduğu ifade edilen özette, "5 yıl sonrasına ilişkin enflasyon beklentisi ise 0,1 puan azalışla yüzde 11,3 düzeyinde ölçülmüştür. Öte yandan, reel sektör beklentilerine bakıldığında, firmaların 12 ay sonrasına ilişkin yıllık enflasyon beklentisi, kasım ayında 0,6 puan azalarak yüzde 35,7 seviyesine gerilemiştir. Aynı dönemde hane halkının 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon beklentileri de 2,2 puan düşerek yüzde 52,2 seviyesinde seyretmiştir. Enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları iyileşme işaretleri göstermekle birlikte dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam etmektedir." değerlendirmesi yer aldı.
"Öncü veriler, gıda fiyatlarında kasım ayında gözlenen olumlu seyrin aralık ayında da sürdüğü yönünde sinyal vermektedir." ifadesine yer verilen özette, işlenmemiş gıda tarafında taze meyve ve sebze fiyatları gerilerken, kırmızı et fiyatlarında gözlenen artışın bu olumlu seyri kısmen sınırladığı bildirildi.
Özette, işlenmiş gıda aylık enflasyonundaki kademeli yavaşlama eğiliminin sürdüğü bilgisi paylaşıldı.
Enerji fiyatlarının akaryakıt fiyatlarındaki düzeltmeye bağlı olarak görece yatay seyrettiği bildirilen özette, öncü göstergelerin aralıkta temel mal ve hizmet gruplarında geçen aya kıyasla daha ılımlı fiyat artışlarını ima ettiği aktarıldı.
- "Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır"
Özette, ana eğilim göstergelerinin de aralık ayında düşüş eğilimini sürdürmesinin beklendiği kaydedilen özette, bu çerçevede, öncü verilerin bu ayda enflasyonun son enflasyon raporunda öngörülene kıyasla daha düşük seyredeceğini ima ettiği ifade edildi.
Para Politikası Kurulunun, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 39,5'ten yüzde 38’e indirilmesine karar verdiğine atıfta bulunulan özette, kurulun ayrıca, Merkez Bankası gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 42,5'ten yüzde 41'e, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 38'den yüzde 36,5'e indirdiği hatırlatıldı.
Özette, "Fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşu talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendirecektir. Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları; enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyecektir." denildi.
Adımların büyüklüğünün, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirildiği belirtilen özette, şu bilgilere yer verildi:
"Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır. Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir. Kurul, politika kararlarını enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirleyecektir. Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede alacaktır."




