Rüyalar, herkese anlatılmamalı: “Kime, ne zaman ve nasıl anlattığınız çok önemli.”
Rüyalar insan hayatında hem psikolojik hem de manevi yönüyle merak konusu olmaya devam ediyor. Ancak uzmanlar, görülen her rüyanın herkese anlatılmasının doğru olmadığını belirtiyor.
Dinî kaynaklara göre rüya, üçe ayrılıyor: Rahmanî (iyi ve müjdeleyici), nefsanî (kişinin iç dünyasından kaynaklanan) ve şeytanî (korku ve vesvese içeren) rüyalar.
Hadislerde, “Güzel bir rüya gören, onu sevdiği kimselere anlatsın; kötü rüyayı ise kimseye anlatmasın.” tavsiyesi yer alıyor.
“Kötü rüyalar paylaşılmamalı”
İlahiyatçılar, olumsuz veya korkutucu rüyaların başkalarına anlatılmasının hem kişide endişe oluşturabileceğini hem de yanlış yorumlara yol açabileceğini ifade ediyor.
Psikologlar da benzer şekilde, travmatik ya da rahatsız edici rüyaların herkesle paylaşılmasının bilinçaltında olumsuz etki yaratabileceğini vurguluyor.
Kime anlatılmalı?
Uzmanlara göre, rüya sadece iki durumda paylaşılmalı:
Güvendiğiniz, iyi niyetli ve bilgili biriyle (örneğin bir âlim ya da psikolojik danışman)
Yorumunu merak ettiğiniz, sizi yanlış yönlendirmeyecek biriyle
Bunun dışındaki paylaşımlar, rüyanın anlamını zedeleyebileceği gibi yanlış anlaşılmalara da yol açabiliyor.
“Rüya, kalbin sırrıdır”
Din alimlerinden bazıları, rüyanın kişisel bir alan olduğunu ve “kalbin sırrı” sayıldığını hatırlatıyor. Bu nedenle her rüyanın sosyal medyada paylaşılması ya da alay konusu yapılması da uygun görülmüyor.
