Bakan Işıkhan, TBMM Genel Kurulunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı 2026 Yılı Bütçe Görüşmelerinde konuştu. Işıkhan, şunları söyledi:

"Dünyada çalışma hayatının mevcut durumu ve evrilme süreciyle ilgili, nasıl bir tabloyla karşı karşıya olduğumuzu sizlerle paylaşmak isterim. Dünya öyle bir dönemden geçiyor ki, artık çalışma hayatı dediğimiz alan neredeyse her gün yeniden yazılıyor, yeniden şekilleniyor. Teknolojideki gelişme hızı, birbirine bağımlı hâle gelen ekonomiler, küresel belirsizlikler ve iklim krizinin tüm dengeleri değiştirmesi… Bunların hepsi emek piyasalarını kökten dönüştüren büyük bir dalganın parçalarıdır. Artık sadece makineler değişmiyor; işin nasıl yapıldığı, çalışanın beklentileri, işletmelerin rekabet anlayışı; hatta toplumların refahı üzerine kurulu tüm formüller bile sil baştan yenileniyor. Bugün dijitalleşme, yapay zekâ, yeşil dönüşüm, esnek ve yeni nesil çalışma modelleri gibi kavramlar; bizzat hayatın içinde, her çalışanı ve her işvereni doğrudan etkileyen gerçekler olarak karşımızda duruyor. İşin mahiyeti değiştikçe, dünyanın dört bir yanında özellikle kırılgan grupların sosyal korumaya ihtiyacı artıyor; istihdam güvencesi konusu daha yüksek sesle tartışılır hâle geliyor. Buna bir de teknolojinin meslekleri baştan sona dönüştüren etkisini eklediğimizde, karşımıza bir zorunluluk çıkıyor: emeği ve üretimi geleceğin şartlarına hazırlamak. Bugün birçok meslek dönüşürken, başka alanlarda yeni iş ve istihdam alanları da açılıyor. Bu dönüşümü okuyamayan ülkeler geride kalıyor. Ancak bunu okuyup önceleyen ve fırsata dönüştüren ülkeler ise hem ekonomik hem de sosyal anlamda güç kazanıyor.

"Çalışma hayatını küresel değişimin güçlü bir aktörü haline getirme iradesindeyiz"

Bakanlık olarak biz de bu bilinçle; Türkiye’nin çalışma hayatını bu küresel değişimin pasif bir izleyicisi değil, güçlü bir aktörü hâline getirme iradesiyle hareket ediyoruz. İş gücü piyasalarımızı daha dayanıklı kılacak, sosyal koruma ve sosyal güvenlik sistemimizi yarınlara hazırlayacak, çalışanlarımızın beceri dönüşümünü hızlandıracak politikaları hazırlamak ve uygulamak noktasında bunu bir mecburiyet olarak görüyoruz. Bugün sizlerle paylaşacağım çalışmalarımız, hedef ve önceliklerimiz; Türkiye’nin bu küresel dönüşümde güçlü, rekabetçi, üretim odaklı ve aynı zamanda kimseyi dışarda bırakmayan çalışma hayatı vizyonunun açık bir göstergesidir.

"Deprem bölgesinde şu an sigortalı sayısı 2 milyon 59 bine ulaşmış durumda"

Bakanlığımızın deprem bölgesindeki faaliyetlerine ilişkin son durumu sizlerle paylaşmak istiyorum. Yaşadığımız 6-7 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerden hemen sonra Bakanlık olarak çok hızlı bir şekilde hareket edereki bütün imkanlarımızı seferber ettik. Çünkü bu şehirleri hızla ayağa kaldırmamız gerekiyordu. Bu doğrultuda kısa çalışma ödeneğinden nakdî ücret desteğine, toplum yararına programlardan işsizlik ödeneğine kadar pek çok mekanizmayı devreye aldık. Bugüne kadar sadece bu alanlarda yaptığımız harcama tutarı 40 milyar liranın üzerine çıktı. Vatandaşın geçimini sağlamak, iş yerlerinin kapanmasını engellemek ve insanımızı üretimden koparmamak için attığımız bu adımlar, deprem bölgesinin yeniden dirilişinin en kritik müdahaleleri oldu. Depremin hemen ardından 11 şehrimizde sigortalı çalışan sayısı neredeyse yarı yarıya gerilemişti. Bazı verileri sizlerle paylaşmak isterim: 2022 Aralık ayında, yani depremden önce, 11 şehrimizde toplam 1 milyon 889 bin sigortalı bulunuyordu. Depremle birlikte bu sayı ne yazık ki yarı yarıya azalmıştı. Bugün, çalışan sayısını depremden önceki seviyenin de üzerine çıkarmayı başardık. Gururla söyleyebilirim ki şu an sigortalı sayımız 2 milyon 59 bine ulaşmış durumda.

"Türkiye, asrın felaketini asrın dayanışmasına dönüştüren bir ülke oldu"

Deprem bölgesinde bulunan işverenlerimizin prim borçlarını erteledik, yapılandırma sürelerini uzattık; üzerlerindeki idarî yükleri hafifleterek üretime ve ekonomiye tutunmalarına destek olduk. Bu felakete karşı devlet–millet el ele verdik. Biz de bakanlık olarak çalışma hayatı ayağını tam olarak yerine getirmek için büyük bir çaba gösterdik. Deprem bölgesindeki vatandaşlarımıza teslim edilen konut ve iş yeri sayısı gün geçtikçe artıyor. Anahtar teslim törenlerini büyük bir gururla gerçekleştiriyoruz. Türkiye, asrın felaketini asrın dayanışmasına dönüştüren bir ülke oldu. Sayın milletvekilleri; biz bunu başardıysak önce aziz milletimizin duaları, sonra saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın vizyonu ve kararlılığıyla başardık. Bunu, Meclisteki tüm milletvekillerimizin; özellikle Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adıyaman ve Malatya illeri başta olmak üzere bölge milletvekillerimizin azmi ve kararlılığıyla başardık. Bu vesileyle her bir milletvekilimize teşekkür ediyorum.

"Rakamlar, sosyal güvenlik sistemimizin mali yapısında sağladığımız iyileşmenin gücünü göstermektedir"

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sosyal güvenlik sistemimiz, sosyal devlet ilkesinin en somut yüzüdür. Bu nedenle biz, SGK’nın hem kapsayıcılığını hem mali sürdürülebilirliğini hem de hizmet kalitesini güçlendirmeyi stratejik bir öncelik olarak ele alıyoruz. Amacımız; yeni çalışma modelleriyle uyumlu, vatandaşın kolay erişebildiği, şeffaf, güçlü ve geleceğe sağlam basan bir sosyal güvenlik yapısı inşa etmektir. Bugün geldiğimiz noktada; 2002 yılında SGK’nın gelirlerinin giderleri karşılama oranı yüzde 71,5 iken 2025 yılı sonunda bu oranın yüzde 95,3’e çıkacağı öngörülmektedir. Prim gelirlerinin emekli aylıklarını ve sağlık harcamalarını karşılama oranı aynı dönemde yüzde 60,9’dan yüzde 75,1’e yükselmiştir. Yine 2002’de SGK açığının millî gelire oranı yüzde 2,2 iken, 2025 yıl sonu itibarıyla bu oranın yüzde 0,42’ye kadar düşmesi beklenmektedir. Bu rakamlar, değerli milletvekilleri, sosyal güvenlik sistemimizin mali yapısında sağladığımız iyileşmenin ne kadar güçlü olduğunu açıkça göstermektedir.

İşverenlerimizin mali yükünü prim teşvikleri ve desteklerle hafifletirken, bakanlık olarak istihdama doğrudan katkı vermeye devam ediyoruz. 1 Ocak 2023–30 Eylül 2025 döneminde yaklaşık 2 milyon iş yerine; 13 milyon 222 bin sigortalıdan dolayı bu rakama dikkatinizi çekiyorum toplam 890 milyar lira teşvik sağladık. SGK’nın kapsayıcılığını artıran en önemli göstergelerden biri de aktif sigortalı sayısıdır. 2002’de 12 milyon olan aktif sigortalı sayısı, 2025 Eylül ayı itibarıyla yüzde 120 artarak 26,5 milyona ulaşmıştır. Kayıt dışı istihdam oranı ise 2002’de yüzde 52 iken, 2025 yılı üçüncü çeyrek verilerine göre yüzde 26,9’a gerilemiştir.

Değerli milletvekilleri; 2025 Ocak ayında en düşük emekli aylığını 14 bin 469 liraya, Temmuz ayında ise 16 bin 881 liraya yükselttik. Emeklilerimize verilen bayram ikramiyesini 4 bin liraya çıkardık. 2018’den bu yana 366,7 milyar lira ikramiye ödemesi gerçekleştirdik. Sosyal güvenlik kapsamının yüzde 99 seviyesine ulaşmış olması, Türkiye’nin sosyal devlet kapasitesinin ulaştığı noktayı ve elde ettiği başarıyı göstermektedir. 'Herkese sağlık güvencesi' temel hedefimiz doğrultusunda; herhangi bir sosyal güvencesi olmayan vatandaşlarımız, aylık 1.560 lira genel sağlık sigortası primi ödeyerek tüm aile fertleriyle sağlık hizmetlerinden yararlanabilmektedir. Dünyanın en ciddi uygulamalarından biri olan sosyal güvenlik reformuna öncülük ettiği için saygıdeğer Cumhurbaşkanımıza her zaman şükran borçluyuz.

"Eylül ayı itibarıyla 5,7 milyon kişinin GSS primleri devletimiz tarafından karşılandı"

Eylül ayı itibarıyla 5,7 milyon kişinin GSS primleri devletimiz tarafından karşılanmış olup yıl sonu itibarıyla bu kapsamdaki tutarın 128,7 milyar liraya ulaşması beklenmektedir. İlaç ve tedaviye erişimde kapsamı sürekli genişleterek vatandaşımızın yanında olmaya devam ediyoruz. 2000’li yılların başında geri ödeme listesinde 3 bin 986 ilaç bulunurken; geri ödemeye alınan ilaçlarla birlikte bu sayı 8 bin 877’ye ulaşmıştır. Yalnızca 2025 yılında 465 ilaç listeye eklenmiş olup bunların 56’sı kanser tedavisinde kullanılan özel ilaçlardır. Tip 1 diyabetli çocuklarımız için sürekli glikoz ölçüm cihazlarını geri ödeme kapsamına aldık. 2024 Aralık–2025 Eylül döneminde 76 binin üzerinde reçete karşılanmış ve yaklaşık 610 milyon liralık maliyet SGK tarafından karşılanmıştır. Bu cihazların ailelerimize sağladığı kolaylık ve çocuklarımızın yaşam kalitesini yükseltmesi bizim için en büyük memnuniyet kaynağıdır.

Sağlık hizmetlerinin doğru basamaklarda kullanılmasını sağlamak amacıyla yeni teşvik mekanizmalarını hayata geçiriyoruz. Tomografi ve MR görüntülemelerinde kullanılan ilaçlı maddelerin hastaneler tarafından temin edilmesi uygulamasını hayata geçirdik. SMA'lı hastalar için 2017’den bu yana geri ödeme kapsamında bulunan ilaca ek olarak, kullanım kolaylığı sağlayan yeni bir ilacı daha listeye aldık. Hemofili hastalarında evde deri altı uygulama imkânı tanıyan tedaviyi geri ödeme kapsamına aldık. Özellikle çocuklar açısından büyük kolaylık sağlayan bu düzenleme, bu ailelerin yaşamını ciddi şekilde iyileştirmiş ve kolaylaştırmıştır.

"Hiçbir şey vatandaşımızın sağlığından daha önemli değildir"

Aile hekimlerinin reçete edebildiği ilaç sayısını 6 bine yükselttik. Ayrıca akılcı ilaç kullanımı çerçevesinde, raporlu ilaçlar hariç kutu sınırlaması getirerek israfın önüne geçiyoruz. Son olarak; SGK tarihinde devrim niteliğinde olan bir adım atarak, kanser tedavilerinde önemli bir yere sahip 25 farklı kanser alt türünde kullanılan 5 immünoterapi ilacını ve kistik fibrozis tedavisinde kullanılan ilacı Temmuz 2025 itibarıyla geri ödeme listesine aldık. Kistik fibrozis hastası bin hastamız bu tedaviden faydalanmıştır. Son dönemde geri ödeme kapsamına aldığımız bu hizmetlerden bazılarını sizlerle paylaşmak isterim: Kanser ilaçlarında 45 bin hasta için 9 milyar lira; SMA'lı 637 hasta için 1,3 milyar lira; hemofilide 788 hasta için 1 milyar lira; ailevi Akdeniz ateşinde 3 bin 255 hasta için 500 milyon lira; sürekli glikoz ölçüm cihazlarında 25 bin hastamız için 810 milyon lira harcama yapılmıştır. Vatandaşlarımızın sağlığını ilgilendiren ve onların yükünü hafifletecek her konuda onların yanında olmaya devam edeceğiz. Hiçbir şey ama hiçbir şey çocuklarımızın, emeklilerimizin ve vatandaşımızın sağlığından daha önemli değildir.

"Milletimizi hayatın riskleri karşısında yalnız bırakmamaya kararlıyız"

Değerli milletvekilleri, görüldüğü üzere, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' şiarıyla, tek bir vatandaşımızın sağlığı için ne gerekiyorsa, onu yapmaktan çekinmiyoruz. Çok iyi bildiğiniz gibi, en temel insan hakkı olan sağlık ve sosyal güvenlik hizmetleri bugün, örnek gösterilen ülkelerde bile büyük bir finansal krizle karşı karşıyadır. Bu sorunların çözümü için hükümetler, ya finansal kesintilere giderek ya da kendi vatandaşından büyük rakamlar talep ederek, sistemi sürdürmeye çalışmaktadır. Dünya bunu yaşarken, bizler, vatandaşlarımıza, neredeyse ücretsiz sağladığımız bu hizmetleri, gittiğimiz her yerde; yurt içinde tüm vatandaşlarımıza, yurt dışında ise mevkidaşlarımıza gurur duyarak anlatıyoruz. Bu gururun, en önemli parçası da bu yasaları çıkaran sizlersiniz, yüce meclisimizdir. Biz, vatandaşımızın sağlığına, emeklilik güvencesine ve sosyal koruma haklarına duyduğumuz saygı gereği, bu politikaları kesintisiz bir şekilde güçlendirmeye devam edeceğiz. Sosyal devlet anlayışını her alanda hayata geçirmeye, milletimizi hayatın riskleri karşısında yalnız bırakmamaya da kararlıyız.

"2025’in ilk dokuz ayında; 1,5 milyon işyerine toplamda 46,8 milyar lira destek sağladık"

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, çalışma hayatımızın tüm ekosistemini daima değişen şartlara uyum sağlayan, ihtiyaçlara hızla cevap verebilen, dinamik ve güçlü bir yapıya oturtmak için kararlı bir şekilde çalışıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, Türkiye’nin yarınları ancak bugünün, emek ve üretim gücünü daha nitelikli hâle getirerek güvence altına alınabilir. Bakanlık olarak çalışma hayatında sosyal diyaloğun bir gereği olarak, tüm istişare mekanizmalarını aktif bir şekilde kullanıyoruz. 2025 yılında; 'Üçlü Danışma Kurulu'nu ve 'Kamu Personeli Danışma Kurulu'nu topladık. 14. Çalışma Meclisi’ni de 'Çalışma Hayatında Dijital Dönüşüm' başlığıyla yakında toplayacağız. 2016’dan bu yana uyguladığımız, Asgari Ücret Desteğini 2025 yılı için 1.000 liraya çıkarmıştık. Bu kapsamda 2025’in ilk dokuz ayında; 1,5 milyon işyerine toplamda 46,8 milyar lira destek sağladık. Ayrıca ücretlilerin asgari ücrete kadar olan gelirlerinden vergileri kaldırmıştık. 2026’da toplam, rakam çok önemli, 1 trilyon 92 milyar lira vergiden bu kapsamda vazgeçmiş olacağız. Bu tutar Bakanlığımızın 2026 bütçe teklif tutarının 2 katından daha fazla olduğunu dikkatinizi çekmek isterim.

"Asgari ücret miktarının çalışanlarımızın gelirlerini enflasyona ezdirmeyecek bir noktada belirlenmesi için çalışıyoruz"

3.2 milyar liralık GSS prim borcu silinecek
3.2 milyar liralık GSS prim borcu silinecek
İçeriği Görüntüle

Biz, sonuçta emeği korumayı, üretimi büyütmeyi, çalışanıyla işvereniyle milletimizin tamamını güçlendirmeyi temel vazifemiz olarak görüyoruz. Bu doğrultuda attığımız her adım, Türkiye’nin yarınlarına daha güvenle bakabilmesi içindir. Geçtiğimiz hafta, 2026 yılında geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesi için, Asgari Ücret Tespit Komisyonumuzu topladık. İşçi ve işveren temsilcilerimizle görüşerek, sosyal diyalog sürecini aktif bir şekilde sürdürüyoruz. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, 2026 yılı asgari ücret miktarının çalışanlarımızın gelirlerini enflasyona ezdirmeyecek, istihdamı ve makroekonomik dengeleri koruyacak ortak bir noktada belirlenmesi için, komisyon olarak çalışmalarımızı sürdüreceğiz.

"Çalışma ortamlarını sürekli olarak daha güvenli ve daha nitelikli hale getirmeye gayret ediyoruz"

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, Bakanlık olarak en temel sorumluluklarımızdan bir diğeri de; her bir çalışanımızın, insana yakışır iş koşullarında çalışmasını sağlamak, iş sağlığı ve güvenliğinde, en yüksek standartlara ulaşmaktır. Çalışma ortamlarını sürekli olarak daha güvenli ve daha nitelikli hale getirmeye gayret ediyoruz. 4 Temmuz 2025 tarihinde 'Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi'ni topladık. Burada, ülkemizin 2026–30 dönemine yön verecek olan, ‘Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Politika Belgesi’nin hazırlık sürecini başlattık. Bu belge, Türkiye’nin, işyerlerinde güvenlik kültürünü yükseltmeyi hedefleyen, kapsamlı bir yol haritası olacaktır. 2022 yılı sonunda İSG hizmeti alan, 166 bin işyeri sayısını, bugün itibarıyla 782 bine çıkardık. Aynı şekilde İSG hizmeti alan çalışan sayısını, 6 milyon 400 binden, 11 milyon 257 bine çıkardık. Diğer yandan, Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği gibi, iş sağlığı ve güvenliği konusunda ihmali olanların, gözünün yaşına bakmıyoruz. İşverenler, uzmanlar, belediyeler ve kamuda sorumlu olan kim varsa gereğini yapıyoruz.

"Çalışanın hakkı ve alın teri söz konusu olduğunda asla tereddüt etmiyoruz"

Değerli milletvekilleri, 2025 yılı Aralık ayı itibarıyla 10 bin 957 işyerinde rehberlik ve teftiş faaliyetlerini yürüttük. Bu kapsamda 1 milyon 328 binin üzerinde çalışana ulaştık. Bu incelemeler sayesinde yaklaşık 992 milyon liralık eksik işçilik alacağının, işçilere ödenmesini sağladık. Çalışanın hakkı ve alın teri söz konusu olduğunda asla tereddüt etmiyoruz. Denetim süreçlerimizde de bu ilkemizden, asla taviz vermiyoruz. Türkiye’nin istihdam vizyonunu, ekonomi yönetimimizle tam bir eşgüdüm içinde, sağlam ve uzun vadeli bir çerçeveye oturtarak yürütüyoruz. Çünkü biliyoruz ki sürdürülebilir büyümenin, toplumsal refahın ve güçlü geleceğin en kritik bileşeni istihdamın, istikrarlı yapıda olmasıdır. Bakanlık olarak hayata geçirdiğimiz tüm politika ve programlarımızı, bu anlayışla şekillendirmeye devam edeceğiz. Ekim ayında, dikkatinizi çekiyorum, Türkiye, istihdamda tarihinin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Buna göre iş gücümüz; 157 bin kişi artarak 35,8 milyona, istihdam edilenlerin sayısı ise 185 bin kişi artarak 32,8 milyona yükselmiştir. İşsiz sayısı 27 bin kişi azalmış, işsizlik oranı yüzde 8,5’e gerileyerek son 30 aydır tek haneli seyrini sürdürmektedir. Dikkatinizi çekiyorum, önümüzdeki üç yılda istihdamı yıllık ortalama 842 bin kişi artırmayı hedefliyoruz.

Son verilere göre; gençlerde işsizlik oranının, yüzde 15,6’ya gerilemesi, eğitimde ve istihdamda yer almayan genç oranının yüzde 25,4’e gerilemesi uyguladığımız politikaların en somut sonuçlarıdır. 2002’den bugüne kadar 5,5 milyon kadın, 561 bin engelli, yine yaklaşık 5,5 milyon genç, İŞKUR’un hizmetleriyle iş sahibi olmuştur. İlave istihdam oluşturan işverenlerimize sigortalı başına, 41 bin liraya kadar prim desteği sağlıyoruz. Bu teşvikin, 2026 yılı sonuna kadar hazırlıklarımız devam etmektedir. Aynı zamanda, istihdam desteklerimizin finansman kaynağı olan, İşsizlik Sigortası Fonunu, güçlü bir şekilde yönetiyoruz. Fon büyüklüğü, bugün itibarıyla 600 milyar lirayı aşmış durumdadır.

"Çalışmak isteyen engelli kardeşlerimizi, üretime ve istihdama biz yönlendireceğiz"

Dikkatinizi çekiyorum, dikkatinizi çekiyorum, engelli vatandaşlarımız için çok daha kapsayıcı bir ekosistem kuruyoruz, istihdam ekosistemi kuruyoruz. 'Engelsiz İŞKUR Platformu' ile tüm hizmetleri, tek çatı altında topladık. Zihinsel engelli bireyler için hayata geçirdiğimiz 'Destekli İstihdam Projesi' kapsamında, dikkatinize, her birey için aylık 26 bin liraya kadar destek veriyoruz. 2025 Temmuz ayında başlattığımız 'Engelsiz İşgücü Uyum Programı' kapsamında, 81 ilde 10 bin kişilik bir kontenjan oluşturduk. Kademeli olarak uygulanan bu programdan bugüne kadar 5 binden fazla engelli vatandaşımız faydalanmıştır. Geçmişte olduğu gibi engelli vatandaşlarımız artık evlerinde oturmuyor. Engelli mühendislerimiz, robotik kodlama yapan engellilerimiz, yapay zekâ uzmanlarımız, içerik üreticilerimiz, girişimcilerimiz; ofislere, fabrikalara, işyerlerine, atölyelere gelerek, Türkiye’nin üretim gücüne güç katıyor. Bu kapsamda, çalışmak isteyen engelli kardeşlerimizi, üretime ve istihdama biz yönlendireceğiz. Kimseyi dışarıda bırakmayacağız. Engelli kardeşlerimizin yanında olup, Bakanlık olarak onlara en büyük desteği, biz vereceğiz. Ve Türkiye Yüzyılını onlarla birlikte inşa edeceğiz.

"Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerimiz için yeni politikalar geliştiriyoruz"

Değerli milletvekilleri, kadın istihdamında ise, son yılların en güçlü atılımlarını gerçekleştirdik. 2024 Eylül ayında uygulamaya koyduğumuz; İşgücü Uyum Programı (İUP), özellikle işgücüne katılmakta zorluk çeken kadınlar, gençler, engelliler ve öğrenciler için yeni bir kapı olmuştur. Bu programdan bugüne kadar yaklaşık yarım milyona yakın vatandaşımız faydalanmış olup, katılımcıların yüzde 82’si kadınlardan oluşmaktadır. İUP’tan faydalanmak isteyen vatandaşlarımız, illerde bulunan, çalışma ve İŞKUR müdürlüklerimize başvurmalarını istirham ediyorum. Önümüzdeki dönemde de bu programı başarıyla uygulamaya devam edeceğiz. 2025 Şubat ayında Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız tarafından açıklanan İŞKUR Gençlik Programı ile üniversite öğrencilerine, hem iş disiplini kazandırmayı hem de mezuniyet sonrası istihdam şanslarını yükseltmeyi hedefliyoruz. Türkiye’nin Yükseköğrenim tarihindeki en büyük; 'çalışma hayatına hazırlık projesi' olan 'İŞKUR Gençlik Programı'na desteklerinden dolayı, Saygıdeğer Cumhurbaşkanımıza, gençler adına teşekkür ediyorum. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerimiz için de İşgücü Uyum Programı kapsamında yeni politikalar geliştiriyoruz.

Değerli milletvekilleri, tüm bu adımlarımızla tek bir hedefimiz var. Dönüşümün gerektirdiği yeni becerilerle çalışanlarımızı donatmak, sosyal korumayı güçlendirmek, istihdamı desteklemek, sosyal güvenlik sistemimizin sürdürülebilirliğini güvence altına almaktır. Türkiye’nin emek gücü; bu dönüşümün gerisinde kalmayacak; tam aksine, bu dönüşümün adeta, öncüsü olacak, öncüsü.

"Terörsüz Türkiye hedefimiz nihayetinde güçlenen birliğimizle, Türkiye’yi daha ileri noktalara ulaştıracağız"

Değerli milletvekilleri, Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Cumhur İttifakı ile birlikte önümüzdeki dönemde Terörsüz Türkiye hedefimiz nihayetinde güçlenen birliğimizle, beraberliğimizle, kardeşliğimizle Türkiye’yi daha ileri noktalara ulaştıracağız. Terörsüz Türkiye’nin getireceği yatırım ortamının istihdamda ve çalışma hayatında ne gibi ilerlemeler sağlayacağına yönelik bir örnek vermek istiyorum; Şırnak’ta 2022 yılında işsizlik oranı yüzde 21,5 idi. GABAR petrolleri ile oluşan yatırım ortamı ve İŞKUR hizmetlerimizle 2024 yılında bu oran yüzde 7,9’a gerilemiştir. Şırnak örneğindeki bu hızlı ve çok önemli iyileşme; Terörsüz Türkiye ile tüm bölgede ve Türkiye’de neden görülmesin? Türkiye’nin her karış toprağında Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın gösterdiği Türkiye Yüzyılı istikametiyle üretmeye, çalışmaya, istihdamı artırmaya devam edeceğiz.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, sözlerime son verirken; 2026 yılı mali bütçemizi, en verimli şekilde kullanacağımızı belirtmek isterim. Şimdiye kadar ve bundan sonraki görüşmelere yapacağınız katkı ve desteklerden dolayı her birinize teşekkür ediyorum. Bütçe maratonu döneminde yoğun faaliyet gösteren tüm Meclis çalışanlarına, stenograf personelimize, uzmanlarımıza, danışmanlarımıza ve emekçilerimize teşekkür ediyorum. 2026 yılı bütçesinin ve bu bütçeyle gerçekleştireceğimiz tüm çalışmalarımızın, ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyor, aziz milletimizi ve yüce meclisimizi saygıyla selamlıyorum."