Bakan Tunç, AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanlığınca 17 Kasım Pazar günü gerçekleştirilecek olağan kongre öncesi mahalle başkanları ve delegelerin katılımıyla kentteki bir davet salonunda düzenlenen yemekli toplantıda konuştu.

AK Parti'nin bir millet hareketi olduğunu, parti olarak 8'inci olağan kongre sürecini yaşadıklarını belirten Tunç, Tepebaşı'nda 6'ncı kongrenin yapılacağını dile getirdi.

Bakan Tunç, "Kongreler tazelenme için yeniden güç kazanma için bir vesile. İnşallah bu kongrelerde partimiz daha güçlenerek yoluna devam edecek. 2028'e giderken daha güçlü, dinamik bir şekilde aramıza yeni katılan teşkilat mensuplarımızla beraber daha güçlü bir şekilde inşallah önümüzde seçimsiz geçecek olan 3,5-4 yılı dolu dolu geçireceğiz. 2028'de inşallah milletimiz bir kez daha 'Cumhur İttifakı' diyecek. 'AK Parti' diyecek, 'Recep Tayyip Erdoğan' diyecek. Bundan hiç şüpheniz olmasın." ifadesini kullandı.

Tunç, AK Parti'nin 23 yaşını geride bıraktığını, 22 yıldan bu yana da iktidarda olduğunu anımsattı.

Partinin kuruluşunda teşkilatlarda görev alanların o günleri iyi hatırladığını dile getiren Tunç, "AK Parti, Recep Tayyip Erdoğan ve birkaç arkadaşının, şöyle bir masa etrafında oturup 'Haydi bir parti kuralım, milletten oy isteyelim. Belki iktidara geliriz' diye başlattığı bir siyasi hareket değil. AK Parti bir siyaset mühendisliğinin neticesinde oluşturulmuş bir parti değil. AK Parti bir millet hareketi. AK Parti bir dava hareketi." dedi.

- "AK Parti'nin kurulmasını milletimiz sağladı"

Bakan Tunç, AK Parti kurulmadan önce Türkiye'de yaşanan tüm sorunlardan bunalan insanların ülkede çıkış yolu aradığını, o yolu Recep Tayyip Erdoğan'ın şahsında bulduğunu vurguladı.

Milletin, "Bir parti kursa da bu adamın peşinden gitsek ve onu tek başına iktidara getirsek." diye bu hareketi başlattığını söyleyen Tunç, "AK Parti'nin kurulmasını milletimiz sağladı. Adalet ve kalkınma... En çok ihtiyacımız olan şey o yıllarda adaletti. Kız çocuklarımız okullardan, o birinci oldukları kürsülerden yaka paça polis zoruyla aşağıya indirilmemişler miydi? Temel hak ve özgürlükler kısıtlanmamış mıydı? Demokrasi çıtası yerlere düşürülmemiş miydi? Fakirlik fukaralık had safhadaydı. 'Bu ülkenin kronik sorunlarını çözse çözse Recep Tayyip Erdoğan çözer' dedi milletimiz." ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, CHP yönetiminde çöpüyle, çukuruyla, çamuruyla havası solunamayan İstanbul'u 4 yıl gibi kısa bir sürede yaşanılır hale getirdiğini belirten Tunç, "O başarı Anadolu'da dalga dalga yayıldı. AK Parti'nin kurulmasını milletimiz sağladı. 'Artık ismini açıkla, amblemini merak ediyoruz' dedi milletimiz. 'Biz hazırız, teşkilatımızı kurduk' dedi. Adeta 'Tabelaların şeklini belirlesin bir an önce çalışmalara başlayalım' dediler ve AK Parti hareketi 2001'de bu davanın amblemi, şekli şemali AK Parti ve Türkiye'nin ışığı olarak belirlendi. 'Bu ışık hiç sönmeyecek' diye başladık yola. Söndü mü? Sönmedi." diye konuştu.

Tunç, AK Parti'nin, kurulmasının ardından her türlü yöntemle önünün kesilmek istenildiğini fakat tüm engelleri bir bir aştığını söyledi.

Her alanda Türkiye'yi geliştirmenin gayreti içinde olacaklarını vurgulayan Tunç, bir yandan kalkınma hamlelerine devam ederken diğer yandan hukukun üstünlüğüne ve adalete önem vereceklerini söyledi. Tunç, şöyle devam etti:

"Demokrasimizin standartlarını daha da yukarılara taşımanın gayreti içinde olacağız. Çok mesafe aldık. Temel hak ve özgürlükler konusunda, hak arama yolları konusunda, Anayasamızda, mevzuatımızda yaptığımız hak arama yollarının genişletilmesi konusunda çok mesafe aldık. Bu ülkede bir daha demokrasinin önü kesilmesin diye önemli yapısal reformlar yaptık. Milli Güvenlik Kurulunun yapısı, Yüksek Askeri Şuranın yapısı. Hakimler ve Savcılar Kurulunun yapısı, Anayasa Mahkemesinin yapısı... Tüm bu kuruluşların, anayasal kurumların vesayetçi anlayışa uygun değil demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirilmesi için çok önemli reformları hayata geçirdik."

- "Bütün terör örgütlerini ülkemizden silip atacağız"

Yılmaz Tunç, Anayasa'daki "Darbeciler yargılanamaz.", "Gerektiğinde sıkıyönetim ilan edilebilir." maddelerinin, referandumda halkın desteğiyle, onayıyla kaldırıldığını belirtti.

Muhalefet çok direnç göstermesine rağmen Anayasa'yı vesayetçi ruhtan arındırma gayretiyle önemli ilerlemeler sağladıklarını vurgulayan Tunç, şunları söyledi:

"Bu yeterli mi? Elbette ki yeterli değil. Ülkemize, demokratik, katılımcı ve her görüşün, herkesin, her kesimin kendini içinde bulduğu bir toplum sözleşmesini, yeni bir anayasayı, demokratik bir anayasayı yapmak zorundayız. Çok sayıda reform yaptık, çok sayıda madde değişti. Tabii bu değişiklikler o maddeler arasındaki yeknesaklığın da bozulmasına ve kurumlarımız arasında hatta yüksek yargı kurumlarımız arasında da farklı tartışmalara, yorumlara neden oldu. Tüm bunları ortadan kaldırmanın çaresi yeni bir anayasa, demokratik bir anayasa. İnşallah, 28. Dönem Parlamentosunda, Meclis'te milletvekillerimiz uzlaşır ve Türkiye Yüzyılı'na başladığımız şu anlamlı dönemde ülkemizi yeni anayasaya kavuştururuz, milletimize olan borcu da yerine getirmiş oluruz. Bütün temennimiz bu."

Tunç, AK Parti olarak Türkiye'nin demokrasi standartlarını yükseltmenin gayreti içinde yollarına devam edeceklerini dile getirdi.

Dış politikada ise hakkı, hakkaniyeti, adaleti savunmayı sürdüreceklerini belirten Tunç, şunları ifade etti:

MİT, terör örgütü PKK/KCK'nın sözde sorumlularından Mürvet Gülsever'i etkisiz hale getirdi MİT, terör örgütü PKK/KCK'nın sözde sorumlularından Mürvet Gülsever'i etkisiz hale getirdi

"Sayın Cumhurbaşkanı'mız hep mazlumun yanında oldu. Mazlumun hakkını hukukunu savunmaya, Filistin'de o insan hakları ihlallerini, soykırım suçunu bütün dünyaya ifşa etmeye ve uluslararası hukukta da Filistinli kardeşlerimizin hakkını hukukunu savunmaya devam edeceğiz inşallah. Dünyada da Türkiye eksenli politikalarımızı sürdürmenin gayreti içinde olacağız. Ülkemizi huzurlu bir geleceğe kavuşturmak zorundayız. Terörden arınmış, terörün her türlüsünü sona erdirmiş ve özellikle 40 yıldan bu yana ülkemizin huzurunu bozan, milletimizi rahatsız eden on binlerce şehit vermemize neden olan PKK terör örgütünü de FETÖ'yü de DHKP-C'yi ve diğer bütün terör örgütlerini ülkemizden silip atacağız inşallah. Bundan hiç şüpheniz olmasın. Bunun için elimizdeki tüm imkanları kullanacağız."