Akşener, İYİ Parti'nin haftaya ilginç ve bir o kadar da manidar bir olayla başladığını belirterek, "Gerçekten ibretlik bir manzarayla karşı karşıyayız. Görünen o ki; görüşleri fark etmeksizin siyasetteki herkes bizden çok rahatsız. İktidar, kurulduğumuz günden beri bizden çok rahatsızdı, zaten biliyorduk. Eski HDP'liler, yeni DEM'liler zaten ezelden beri bizden çok rahatsızdı, onu da biliyorduk. Son dönemdeyse artık açıkça görmeye başladık ki; meğer ana muhalefet partisi de bizden çok rahatsızmış. Hal böyleyken ittifak sisteminden beslenen bu kadar çok aktörü, aynı anda rahatsız ediyorsak bu ne demektir, biliyor musunuz? Milletimiz için çok doğru şeyler yapıyoruz demektir. Bugüne kadar karşımıza nice engeller, iftiralar, yalanlar çıktı. Türlü baskılarla, tehditlerle, linçlerle mücadele ettik. Ama bu defa öncekilerden farklı ve ilginç olarak önümüze bu engeli çıkartan iktidar değil, ana muhalefet. Bizi sansürlemek isteyen, bizi engellemeye çalışan Beştepe değil, Saraçhane" diye konuştu.

28 Şubat'a giden süreçte Türkiye'de neler yaşandı? 28 Şubat'a giden süreçte Türkiye'de neler yaşandı?

Her siyasi parti gibi seçim kampanyasının hazırlıklarını tamamladıktan sonra bir şirketle anlaşarak Ankara, İstanbul ve İzmir'de, bilbordlar (ilan panosu) kiraladıklarını aktaran Akşener, "Şirketle yaptığımız anlaşmaya göre; standart bir uygulamayla belediyelerden onay alındıktan sonra bilbordlarımız geçtiğimiz pazar akşamı asılacak, pazartesi sabahı da sokaklarda görünür olacaktı. Ama ne oldu biliyor musunuz; bilbord görsellerimiz baskıya gitti. Ancak ne hikmetse basımı yapılan bilbordlarımızın fotoğrafları çekilip birilerine gönderilmiş. Sonra da İstanbul'da şirkete bir telefon gelmiş. Peki telefonda ne denmiş, biliyor musunuz? 'Bunları asmayacaksınız.' Üstelik, sadece İstanbul'da değil; Ankara ve İzmir'de de asılmayacakmış. Sonra da 'Eş başkanlık' deyince alınıyorlar. Gelen bu telefonun üzerine şirket de haliyle korkmuş, tedirgin olmuş. Uygulanan bu korkutma taktiği, size de bir yerden tanıdık geliyor mu" ifadelerini kullandı.