CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halk TV’de yayınlanan “Liderler Özel” programında, Gazeteci Suat Toktaş’ın sorularını cevapladı.

“Ateşten gömleği giydim, bu milleti barıştıracağız”

Kılıçdaroğlu, “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer” sözüyle ne demek istediğinin sorulması üzerine, “Bu ülkeye demokrasiyi kesinlikle getireceğiz.” dedi.

Kılıçdaroğlu, “Demokrasinin yolu neden Diyarbakır’dan geçer?” sorusuna karşılık da şunları söyledi:

“Diyarbakır’a gideceğim. Diyarbakırlılara ne diyeceğim? Orada çekilen zulümleri bilmiyor muyuz Allah aşkına ya? Diyarbakır hapishanesinde yaşanan zulümleri bilmiyor muyuz? Ben, boşuna mı helâlleşme dedim? ‘Helâlleşme’ dedim, her taraftan saldırı geldi. Bu kardeşiniz, ateşten gömleği giydi Suat Bey. Ben, bu helâlleşmeyi yapacağım. Bu milleti barıştıracağız, Allah’ın izniyle. Yahu kavga artık yeter yahu! Birbirimize farklı bakmaya başladık. Kimliklerimizi sorgulamaya başladık, inancımızı sorgulamaya başladık, yaşam tarzlarımızı sorgulamaya başladık. Yahu kardeşim, başka derdimiz yok mu yahu? Milletin karnı aç, evladı işsiz. Sen bunu bırakmışsın, başka işlerle uğraşıyorsun. Demokrasiyi de getireceğiz, helâlleşeceğiz bu milletle beraber. Bu güzel ülkeyi cennete çevireceğiz, cennete.”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, NTV yayınında söylediği “Öcalan’ın, Demirtaş’ın oradan verdiği mesajlardan rahatsız olduğu, ortada bir gerçek.” Sözünün hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, “E hani görüşmüyorlardı? Demek ki görüşüyorlar. Söylüyor kendisi zaten.” dedi.

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Hakimler, ‘Demirtaş cumhurbaşkanı adayı olabilir’ demişlerdi”

“Selahattin Demirtaş, niye tutuluyor içeride? Haksız yere. Haksız yere tutuluyor. Osman Kavala, haksız yere tutuluyor. Ellerine silah mı aldılar? Birisini mi öldürdüler? Yahu bir insan, siyasî görüşü dolayısıyla hapse atılır mı yahu, Allah Aşkına? Ben bunu söylediğimde kızıyorlar. Yahu arkadaş, bu insan, yani Sayın Demirtaş, cumhurbaşkanı adayıydı, değil mi? Hakimler ne dedi? ‘Cumhurbaşkanı adayı olabilir’ dedi. ‘Seçime girebilir’ dedi. Üstelik kendisinin tayin ettiği, kendisinin belirlediği hakimler. Ne oldu? Hapisten çıkarmadılar. Siz dünyaya ‘Bizde demokrasi var’ diye gezeceksiniz ortalıkta. Nasıl oluyor bu? Trump telefon edince papazı bırakıyorsun derhal, ‘Bu içeride siyasî rehin olarak kalacak.’ Niye kalacak kardeşim?”

Kılıçdaroğlu, “Öcalan’la neyi görüştüklerini düşünüyorsunuz?” sorusu üzerine de, bunu bilmediğini belirterek şu değerlendirmede bulundu:

“Demirtaş, ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ dediği için hapiste”

“Demirtaş’ın içeride kalmasının tek nedeni var, ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ demesidir. Türkçesi budur yani. Çıkıp ‘Seni başkan yaptırmayacağız’ dedi. Bitti. ‘Ha, sen mi beni yaptırmayacaksın? Ben de seni içeri atıyorum’ dedi. Attı içeri. Siyasî esir, orada duruyor zaten yani. Niye tutuyorsunuz içeride? Hangi gerekçeyle? Hangi ahlâkla? Hangi yasayla? Hangi adaletle tutuyorsunuz içeride? Bakın, görüşlerimiz farklıdır ama haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır. Ben, haksızlığa tahammül edemem. Burada haksızlık varsa söyleyeceğim. Burada haksızlık var. Selahattin Demirtaş, Sayın Demirtaş, hapishaneden çıktığı zaman gelip CHP’ye mi oy verecek? Hayır. Ben de bunu biliyorum. Kendi partisi var, oraya verecek; ama siz, hakkı, hukuku ve adaleti savunmak zorundasınız. Adalet, sadece benim için değil ki; herkes için geçerli bir kavramdır. E siz, bunu alıyorsunuz, bir tarafa atıyorsunuz.”

“Öcalan’ın mektubunu okuttular, Bahçeli de destekledi”

Yerel seçimden önce Ali Kemal Özcan isimli bir akademisyenin İmralı’ya gönderildiğini ve Öcalan’dan getirdiği mektubun canlı yayında okutturulduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, “Bahçeli de bunu destekledi. Bir akıl tutulması yok mu burada?” diye sordu.

Hükümetin, “İktidarda olalım da ne olursa olsun” anlayışında olduğunu ileri süren Kılıçdaroğlu, “Lânet olsun öyle iktidara yahu! İktidarda insan, onuruyla, şerefiyle durur kardeşim! Görüşüyle durur. ‘Ben iktidarda olayım da, her şey ne olursa olsun. Ben, yeter ki burada olayım.’ Olmaz kardeşim! Böyle bir şey olmaz yahu!” diye konuştu.