SGK'nin geri ödeme listesine 81 ilaç daha eklendi SGK'nin geri ödeme listesine 81 ilaç daha eklendi

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu sosyal medya hesabından yayınladığı mesajında şunları dile getirdi:

Ortadoğu’daki son gelişmeler endişe verici boyutlara ulaşmış bulunmaktadır. 7 Ekim Aksa Tufanı Operasyonu ise olayların başlangıcı değil sonucudur. Herkes bilmelidir ki, bugün karşı karşıya kaldığımız çatışmaların baş sorumlusu işgal rejimi İsrail’dir. Siyonist İsrail, Gazze’de uyguladığı soykırımı gözlerden uzaklaştırmak ve 7 Ekim’den bugüne her geçen gün kaybettiği dünya kamuoyu desteğini tekrar kazanmak için İran’ı hedef alarak, şaşırtma uygulamaya çalışmaktadır. Bu amaçla; İran’ın Şam konsolosluğuna saldırmış, İranlı general ve sivil yetkilileri katletmiştir. Böylece İsrail, ateşi bölgeye yaymayı hedeflemektedir. Uluslararası hukuku yok sayan bu saldırıya karşı İran’ın meşru müdafaa hakkı vardır. İran tarafından dün verilen ve oldukça makul olan karşılık bu bağlamda değerlendirilmelidir. Her yaptığının yanına kâr kaldığı rahatlığıyla hareket eden İsrail, dün itibariyle her şeyi bir kere daha düşünecektir, düşünmelidir! Ayrıca ABD ve “gelişmiş kabul edilen” ülkelerin barışı tesis etmek adına değil adeta İsrail zulmüne açıktan destek vermek adına yarışır durumda oldukları da bir kez daha görülmüştür. Bebekleri, çocukları, hamile kadınları dahi alçakça katleden, ambulansları, hastaneleri, okulları ve ibadethaneleri dahi hedef alan, bu kapsamda yaklaşık 17.000 çocuğu ve 35.000 kişiyi katleden İsrail’e gerekli tepkiyi göstermeyenler, dünden beri peş peşe İran’a karşı açıklamalar yapmaktadırlar. Bu samimiyetsiz ve ikiyüzlü tavır asla kabul edilemez. Bu ikiyüzlü tavır unutulmamalıdır ve unutulmayacaktır! Şimdi herkesin asıl odaklanması gereken yer Gazze’dir, işgal altındaki Filistin topraklarıdır. Artık herkes Gazze’deki soykırımın engellenmesi için üzerine düşeni yapmalıdır. Katliamı bir politika olarak benimseyen işgalci İsrail’e geri adım attıracak çabalar derhal tatbikata konulmalıdır. Son olarak ve özellikle altını çizerek ifade etmek istiyorum ki; ülkemiz topraklarından kime ait olursa olsun, hiçbir askeri tesisin İsrail tarafından kullanılmasına izin verilmemeli ve hava sahamızın kullanılmasına müsaade edilmemelidir.

Ne olmuştu?

İsrail, İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına 1 Nisan'da hava saldırısı düzenlemişti. Saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2'si general rütbesinde toplam 7 kişi ölmüştü.

İran, İsrail'in konsolosluk saldırısının ülkesinin topraklarına saldırı anlamına geldiğini ve misillemede bulunacaklarını duyurmuştu.

İsrail de İran'ın saldırılarına karşılık vereceğini bildirmişti.

İran dün İsrail'e yüzlerce kamikaze insansız hava aracı, balistik ve seyir füzesiyle saldırı başlatmış, bazı askeri hedeflerin vurulduğunu açıklamıştı.

İsrail ise saldırıların çoğunun hava savunma sistemlerince önlendiğini ancak güneydeki bir askeri üsse füze isabet ettiğini belirtmişti.

İsrail devlet televizyonu KAN'da yer alan habere göre, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ABD Başkanı Joe Biden arasında yapılan telefon görüşmesinin ardından İran'ın saldırılarına karşılık verilmesiyle alakalı karara varıldı.

İsrail hükümetinin, telefon görüşmesi akabinde "İran'ın saldırılarına karşılık vermekten son anda vazgeçtiği" iddia edildi.