Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne ikinci defa kayyım olarak atanan Vali Mustafa Yaman’ın, görev yaptığı dönemde, aralarında Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Soylu ve eski Milli Eğitim Bakanı Yılmaz’ın da bulunduğu bazı bakanlara yaklaşık 600 bin Liralık hediyeler aldığı iddia edilmişti.

Faturalar doğruysa açıklama yapın, değilse gereğini yapın

Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk, İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınıp yerine Mardin Valisi Mustafa Yaman’ın kayyım olarak atanmasının ardından, Yaman’ın önceki kayyımlık döneminde bazı bakanlara belediye bütçesinden aldığı hediyelerin maddî tutarını açıklamıştı.

Ahmet Türk, Artı TV’ye verdiği mülâkatta, kendilerinden önceki kayyım yönetimi döneminde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaklaşık 137 bin Liralık, İçişleri Bakanı Soylu’ya da yaklaşık 40 bin Liralık hediyeler alındığına dair elinde faturalar olduğunu belirterek, adı geçen isimlerden açıklama yapmalarını istemişti.

Ahmet Türk, “Ben, Cumhurbaşkanı’nın böyle bir hediye aldığına inanmıyorum. Eğer şimdi bu hediyeler doğruysa, bakanlar açıklama yapsın. Eğer bu faturalar doğru değilse, gereğini yapmak zorundadırlar” demişti.

Daha sonra Alman yayın kuruluşu “DW Türkçe” de, söz konusu hediyelerin dökümünü gösteren bir belgenin fotoğrafını yayınlamıştı.

İddianın medyada yaygınlaşması üzerine, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Mardin Valisi Mustafa Yaman, açıklama yaptılar.

Yaman: Böyle bir fatura yoktur

Mardin Büyükşehir Belediye Başkanvekili Vali Mustafa Yaman, gazetecilere yaptığı açıklamada, “Hiçbir devlet büyüğümüze hiçbir özel hediye verilmemiştir. Başta Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanımız olmak üzere hiçbir devlet büyüğümüze özel verilen bir hediye yoktur ve böyle bir fatura da yoktur.” dedi.

Son birkaç gündür bazı yayın organlarında görevden açığa alınan belediye başkanının da ağzıyla iftiraya dönük kasıtlı bazı haberlerin yayıldığını ileri süren Yaman, Mardin Büyükşehir Belediyesi olarak hiçbir devlet büyüğüne kişiye özel yüksek meblâğlı, amacını aşan hiçbir hediye verilmediğini söyledi.

“Bu bizim ne devlet geleneğimizde vardır ne de büyüklerimizin böyle bir şeye ihtiyaçları vardır” diyen Yaman, şunları söyledi:
“Onlar da zaten böyle bir şeyi kabul etmezler. Bu tamamen iftiradır. Şehre gelen heyetlere zaman zaman şehirde telkari gibi üretilen ürünler sembolik olarak veriliyor. Bunlar da tek tek çok yüksek meblağlar değildir. Gelen heyetler kalabalık olunca bu ufak meblağlar farklı yekûn tutabilir. Ancak hiçbir devlet büyüğümüze hiçbir özel hediye verilmemiştir. Başta Cumhurbaşkanı ve İçişleri Bakanımız olmak üzere hiçbir devlet büyüğümüze özel verilen bir hediye yoktur ve böyle bir fatura da yoktur.”

Yaman, belediyeye yapılan görevlendirmenin ardından yalan haberler yaptırılarak algı yaratılmak istendiğini ileri sürdü.

Yaman, 19 Ağustos’ta göreve başlamasının ardından, görevden alınan belediye başkanının işe aldığı aynı soyadı taşıyan akrabalarını işten çıkardığını söyledi.

İşten çıkartılan şehit ve gazi yakınları ve garibanları dün itibarıyla göreve aldıklarını belirten Yaman, şöyle konuştu:

İtibar suikastına müsaade etmeyeceğiz

“Hiç ihtiyacı olmayan, görevden alınan belediye başkanının soyadını taşımakta olan onlarca akrabası olan kişiyi görevden aldık. Çünkü ihtiyaçları da yoktu. Belediyenin şirketine terör soruşturmasında 2,5 yılla yargılanıp cezaevinden yeni çıkmış kişiyi de görevden aldık. Onun ekibini de görevden aldık. Biz artık Mardin Büyükşehir Belediyesinde teröre destek veren hiçbir unsur barındırmayacağız. Hiçbir şekilde destek gitmeyecek. Halkın vergilerinden sağlanan bütçe, halkın hizmetlerine harcanacak diye söylemiştik. Son birkaç gündür bu gelişmeleri izleyen teröre müzahir olan çevreler bir algıya başladı. Bundaki amaç, terörle olan mücadeleyi sekteye uğratmak, teröre destek veren unsurlara cesaret vermek. Bir şekilde terör adına itibar suikastları yapmak. Buna müsaade etmeyeceğiz.”

Soylu: İddialar uydurma; özel teftiş yaptırıyorum

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Eğitim Yayın Daire Başkanlığı Durmuş Yalçın Konferans Salonu’nda düzenlenen “105’inci Dönem Kaymakamlık Kursu Açılış Programı”nın ardından, gazetecilerin sorularını cevapladı.

Soylu, Mardin Büyükşehir Belediye Başkanvekili Vali Mustafa Yaman’ın konu hakkında açıklama yaptığını hatırlattı. Açıklamada şehri dönem dönem ziyaret eden heyetlere yönelik harcamaların yer aldığını belirten Soylu, şunları söyledi:

“Ne devlet adamlarına böyle bir şey yapılır ne de devlet adamları böyle bir şeyi kabul eder. Herkes açık verebilir. Bizler, açık vermemesi gereken insanlarız; çünkü çok cepheyle mücadele ediyoruz. Ucuz işlere eğer paçayı kaptırırsak, Allah muhafaza bu millet, bize bunun hesabını sadece bu dünyada değil, öteki dünyada da sorar. Bunların her birisi uydurulmuş, icat edilmiş ve maalesef sadece ‘Kara çal belki de izi kalır’ kabilinde yapılan işlerdir. Benimle ve bütün arkadaşlarımla alâkalı da bu böyledir. Onun için kimsenin böyle bir şeye ihtiyacı da söz konusu değildir; ama buna rağmen sadece bununla alâkalı özel bir teftiş yaptırıyorum.”

Soylu, Mardin Büyükşehir Belediyesini hiç ziyaret etmediğini, sadece bir iftar yemeğine katıldığını ve gençlik merkezine gittiğini belirterek, şunları söyledi:

“Hiç Mardin Büyükşehir Belediyesine gitmedim ama birtakım bu tip meseleleri söz konusu olabilir. Zaten bunların hepsi hem Sayıştay denetimlerinden hem teftişlerden hem de mali denetimlerden geçmektedirler. Böyle bir şeye imkân vermek de doğal olarak mümkün değil. Devlet böyle bir şeye de imkân sağlamaz, vermez, denetimi de böyle bir şeye imkân sağlamaz. Anladığım kadarıyla bu tip karşılamaların bir karşılığı olarak orada devlet büyükleri geldiği zaman da ona yönelik yaptırılmış bir bütçelemedir diye düşünüyorum.”

Ahmet Türk: Faturaları bana kayyımın atadığı memur getirdi

Diğer taraftan, görevden alınan eski Mardin Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ahmet Türk, Muharrem İnce’nin kendisini ziyareti sırasında, faturaları ne şekilde elde ettiğini de açıkladı. Türk, şunları söyledi:

“Bana bu faturaları veren kişi, kayyım tarafından atanan biri ve tüm bu faturaların altında imzası var. ‘Ben milliyetçi bir adamım ama vicdanım sızlıyor’ diyerek bunları bana teslim eden kendisidir. Yine MARSU Genel Müdürü ve müfettiş, tüm bu yolsuzlukları benim önüme koydu. Yani şunu söylemeye çalışıyorum: Bu faturaları çıkaran ne benim partilim, ne de bizimle ilgisi olan biri. Gerçekten kayyumun atadığı, Kürt olmayan, memur olan, dürüst olan insanların getirdiği şeyler.”