Dünya'dan Ufuk Korcan'ın haberine göre Mayıs ayı enflasyon oranları beklenti­lerin altında gel­di. Türkiye İstatistik Kuru­mu’nun (TÜİK) önceki gün açıkladığı verilere göre, Tü­ketici Fiyatları Endeksi (TÜ­FE) mayıs ayında aylık yüzde 1,53, yıllık yüzde 35,41 oranın­da arttı. Harcama kalemleri içerisinde son bir yılda en hızlı artış yüzde 71,67 ile eğitimde oldu. Kira ve konutta yaşanan yüzde 67,43’lük artış bu kale­mi ikinci sıraya taşıdı.

Fiyat­lar genel seviyesinde yüksek seyrin başladığı 2022 yılın­dan bu yana her ay açıklanan enflasyon oranları kamuo­yunda tartışma yaratıyor. As­lında benzer durum yüksek enflasyonist ortamlarda di­ğer ülkelerde de var. Hane hal­kının hissettiği enflasyon ile açıklanan resmi veriler ara­sındaki fark tar­tışmalara neden oluyor.

Fiyatlama davranışları bozuldu

Her bireyin gün­lük yaşamda farklı ihtiyaçları olduğu için aslında her bi­reyin ayrı bir enf­lasyonu var. Enflasyon sepetin­de 400’ün üzerinde ürün farklı ağırlıklarla yer alırken sıradan bir hane halkının sepeti 20-30 ürünle sınırlı.

Dolayısıyla hane halkı kendi sepetindeki ürün­lerin fiyat artışlarının resmi ra­kamın çok üzerinde olduğunu görünce konuya ‘inandırıcılık’ açısından yaklaşıyor. Bu ara­da özellikle pandemi sonrasın­da tırmanışa geçen enflasyon rakamlarının yanında fiyatla­ma davranışları ciddi şekilde bozuldu. Söz konusu durumu günlük yaşantıda yaşamayan yoktur.

Bir restoranda yediği­niz yemeğe ödediğiniz tutar ka­fanızdakiyle pek tutarlı olmu­yor. Farklı ilçelerde gelir dağı­lımlarının farklılaştığı bölgeler arasında fiyatların birbirine iyice yaklaştığı dikkat çekiyor. Öyle ki aynı markanın aynı ürü­nü aynı bölgede çok farklı fiyat­larla tüketicilerin önüne geti­riliyor.

1 trilyon liralık artış

KKM bakiyeleri 566 milyar 321 milyon liraya düştü
KKM bakiyeleri 566 milyar 321 milyon liraya düştü
İçeriği Görüntüle

Tüketicilerin gelirlerinin kendi ürün sepetindeki fi­yat artışları kadar artmaması ekonomik birimleri borçlan­ma yoluna itiyor. Son yıllarda özellikle kredi kartı ve kredili mevduat hesaplarında (KMH) hacimlerin katlandığı dikkat çekiyor.

Bankacılık Düzenle­me ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) verilerine göre, son bir yılda bireysel müşterilerin ih­tiyaç kredisi hacmi yüzde 46,34 artarken söz konusu oran bi­reysel kredi kartlarında yüzde 49,23, kredi mevduat hesapla­rında yüzde 120,45 oldu. Başka bir ifadeyle bireysel müşteriler, son 1 yılda bankalardan kredi kartı ve KMH aracılığıyla 1 tril­yon TL’ye yakın kredi kredi kul­landı. KMH’ta ulaşılan 554,4 milyar TL’lik hacim konut kre­dilerindeki hacme iyice yaklaş­tı. Kredi kartı ve kredili mevdu­at hesaplarındaki artışa paralel olarak takibe düşen kredi oran­ları da patladı. 1 yıl önce ihtiyaç kredilerinde yüzde 3,3 olan ta­kipteki alacak oranı 23 Mayıs itibarıyla yüzde 5’e çıktı.

Kre­di kartlarındaki takibe düşen alacakların oranı ise çok daha sert yükseldi. 24 Mayıs 2024’te bireysel kredi kartlarında ta­kibe düşen alacak oranı yüzde 1,95 seviyesindeyken 23 Ma­yıs 2025’te bu oran yüzde 4,09’a tırmandı. Dolayısıyla enflas­yondaki düşüşle faizlerde ya­şanması beklenen aşağı yönlü seyir reel kesim kadar tüketi­cilerin de dört gözle beklediği bir süreç.

Ufuk Korcan Tablo 4Nzl