“Bu çağda harama mesafe koyan bir gencin adımı, önceki devirlere göre kat kat değerlidir.”
Milli Gazete yazarı Nurettin Yıldız, köşe yazılarına “Ahir Zamanda Genç Olmak” başlıklı ilk yazısıyla başladı. Yıldız, yazısında gençliğin anlamını, ahir zamanın özelliklerini ve Müslüman gençlerin bu çağda nasıl bir duruş sergilemeleri gerektiğini ele aldı.
Yazısına “Esselamüaleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh” diyerek başlayan Yıldız, “40 yaşına kadar her Müslüman gençtir, 40’tan sonra olgunluk dönemine geçilir” ifadelerini kullandı.
“Ahir zaman son dilimdir”
“Dünyanın ömrü bir gün ise ben ikindi vaktinde geldim; akşam kıyamet kopacak” hadisine atıfta bulunan Yıldız, dünyanın artık son diliminde yaşandığını vurguladı.
Mü’min açısından dünyanın ilk günüyle son günü arasında fark olmadığını belirten Yıldız, “Bizim asıl bağımız cennetledir; dünya bir transit salondur” dedi.
“Bugün fitnelerin çoğu gözümüzün önünde yaşanıyor”
Yıldız, ahir zamanın alametlerini hatırlatarak şu örnekleri sıraladı:
“Evlatların ana-babaya diklenmesi, yalanın yaygınlaşması, dinin camilerde yalnız kalması, Kur’ân’ın ses ve dekor için okunması…”
Bu alametlerin bir anda değil, “gözümüzün içine baka baka gerçekleştiğini” ifade eden Yıldız, günümüzün ahir zaman belirtileriyle dolu olduğuna dikkat çekti.
“Ahir zamanda genç olmak hem fırsat hem risk”
Yıldız, çağımızda genç olmanın bir yandan imtihan, diğer yandan büyük bir fırsat olduğunu belirterek,
“Ahir zamanda genç olmak, binlerce iman fırsatı ile on binlerce günah tuzağının aynı anda önüne gelmesi demektir” ifadelerini kullandı.
Resûlullah’ın (s.a.s.) fitnelerin arttığı dönemde dinini koruyanların kat kat sevap kazanacağını müjdelediğini hatırlatan Yıldız, “Bu sahâbîlik makamı değildir ama ilâhî adaletin bir tecellisidir” dedi.
“Asıl tehlike moralsizliktir”
Ahir zamanda Müslümanları bekleyen en büyük tehlikenin “internetten veya füzelerden değil, moralsizlikten” kaynaklandığını vurgulayan Yıldız, ümitsizliğin insanı hakikatten kopardığını belirtti.
“Allah’a ve Resûlü’ne güvenen mü’min için cennet yolu açıktır. Sürekli karamsarlık yayan söylemlerden uzak durmalıyız.”
“Helâl hassasiyeti bugünün en büyük ibadeti”
Yıldız, çağın zorlukları içinde ibadet ve helâl hassasiyetinin daha da kıymetlendiğini şu sözlerle anlattı:
“Tesettür, bu çağda tarihte hiç olmadığı kadar değerlidir.
Faize bulaşmamak, ev ve geçim derdine rağmen ateşe dokunmamaktır.
Evimize haram lokma sokmamak, Asiye ve Meryem kıssalarındaki iman vakarının çağımızdaki karşılığıdır.”
Gençler için 5 ilke
Yıldız yazısında gençlere şu beş ilkeyi hatırlattı:
Namazı ihya et: “Ben varken bu beldede namaz unutulmaz.”
Kur’ân’la bağ kur: Her gün Allah’ın mesajına kulak ver.
Haramdan kaçın: Kumar, zina, faiz, gıybet ateştir.
Ana-babaya hürmet et: Liyakat görmeseler bile saygıyı sürdür.
Ümitvar ol: Deccal algısına aldanma; cenneti cehennem, cehennemi cennet gösterenlere kanma.
“Ahir zamanda yaşamak yanlış zamanda gelmek değildir”
Yazısını dua ve temennilerle sonlandıran Nurettin Yıldız, “Ahir zamanda yaşamak yanlış zamanda gelmek değildir; ahir peygamberin ümmeti olmak şereftir” ifadelerini kullandı.
“Rabbimizden niyazımız; ilk mü’min nesille birlikte bizi de cennetinde buluştursun. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum; ahir zamanınız mübarek olsun.”
Yıldız'ın yazısının tamamı şu şekilde;
Esselamüaleyküm ve rahmetullahi ve berekatüh.
Değerli kardeşlerim; “ahir zamanda genç olmak” başlığı altında gençliğin anlamını, ahir zaman kavramını ve bu dönemde bir Müslümanın nasıl bir duruş sergilemesi gerektiğini konuşacağız. Gayretimizi Allah’a sığınarak sürdüreceğiz. Bu çerçevede “genç”, 40 yaşını doldurmamış her Müslüman demektir. 40’tan sonra olgunluk dönemine geçilir; dolayısıyla burada söylenecekler, 40 yaşına kadar hepimizi muhatap alır.
Ahir zaman ne demektir?
İnsan doğar, yaşar, ölür; 40, 80, 100 hatta 120 yıl… Çünkü insan yaratılmıştır; ezelî ve ebedî değildir. Dünya da fanidir; başlangıcı ve sonu vardır. Dünyanın yaşı konusunda kesin bilgiyi ancak Resûlullah (s.a.s.) verir. Sayı vermese de şu hakikati haber verir:
“Dünyanın ömrü bir gün ise ben ikindi vaktinde geldim; akşam kıyamet kopacak.”
Buna göre ömrün büyük kısmı geride kalmış, son dilime girilmiştir. Dolayısıyla “dünyanın geri kalan zamanı, geçmişinden uzun değildir.”
İlk gün de son gün de mümin için aynı sorumluluk
Mü’min açısından dünyanın ilk günüyle son günü arasında esaslı bir fark yoktur. Bizim asıl bağımız cennetledir; dünya bir transit salondur. Güneş doğdukça sabah namazı farzdır; ister Nuh (a.s.) zamanında, ister kıyamete yakın… Ancak “ahir zaman” başlığını önemsememizin sebebi, zeminin ve şartların değişmesidir; yol tabelası değişince sürüş tarzını değiştirmek gerekir.
Ahir zamanın işaretleri: İnsanlığın bozulması
Peygamber Efendimiz (s.a.s.) ahir zamana dair insanlığın bozulacağını haber verir:
Evlatların ana-babaya diklenmesi,
İkiyüzlülüğün artması, kanın ucuzlaması, yalanın yaygınlaşması,
Dinin camilerde yalnız kalması, süslü camilerin içinin boşalması,
Kur’ân’ın ses ve dekor için okunması,
Depremler ve coğrafî değişikliklerin artması…
Bu alametler bir sabah ansızın değil, gözümüzün içine baka baka gerçekleşir. Bugün çoğunu yaşıyoruz.
Ahir zamanda genç olmak: Fırsat ve risk bir arada
Ahir zamanda genç olmak, binlerce iman fırsatı ile on binlerce günah tuzağının aynı anda önüne gelmesi demektir. Şer yaygınlaştığı gibi, hayra ulaşma imkânları da çoğalmıştır. Bu çağda harama mesafe koyan bir gencin adımı, önceki devirlere göre kat kat değerlidir.-
Resûlullah (s.a.s.), fitnelerin yoğunlaştığı dönemlerde dinini tutanların, sahabenin bazı amellerine göre kat kat sevap kazanacağını müjdelemiştir. Bu, sahâbîlik makamı değildir; fakat ilâhî adaletin tecellisidir.
Morali korumak esastır
Ahir zamandaki en büyük tehlike “internet, füze, fakirlik”ten önce moralsizliktir. Ümitsizlik, insanı hakikatten koparır. Allah’a ve Resûlü’ne güvenen mü’min için “cennet yolu açıktır”. Sürekli karamsarlık yayan söylemlerden uzak durmak gerekir. Kur’ân, cehennemi anlattığı kadar cenneti de anlatır; ölçümüz budur.
İbadet ve helâl hassasiyeti: Bugün daha kıymetli
Tesettür, bu çağda tarihte hiç olmadığı kadar değerlidir.
Genç yaşta camiye adım atmak, büyük bir şereftir.
Faize bulaşmamak, ev ve geçim derdine rağmen “ateşe dokunmamak” demektir.
Evlerimize haram lokmayı sokmamak, Asiye ve Meryem kıssalarındaki iman vakarının çağımızdaki karşılığıdır.
Otobandaki yeşil tabela bittiğinde maviye, sonra beyaza geçeriz; hız sınırlanır. Ahir zaman da böyledir: Şartlar değiştiyse strateji de değişir. Direksiyon hâkimiyetini kaybetmemek için vites ve hız ayarı gerekir; aksi hâlde cezayı (hesabı) kabirde tebliğ alırız.
Gençler için pratik ilkeler
Namazı ihya et: “Ben varken bu beldede namaz unutulmaz.”
Kur’ân’la bağ kur: Her gün Mushaf’ı açıp Allah’ın mesajına kulak ver.
Haramdan kaçın: Kumar, zina, faiz, gıybet ateştir.
Ana-babaya hürmet: İmanımızın gereği, liyakat görmeseler bile saygıyı sürdür.
Ümitvar ol: Deccal algısıyla “cehennemi cennet, cenneti cehennem” gibi gösterenlere aldanma.
Son söz: Ahir zaman, ilk nesillerin izinde yürüme fırsatı
Peygamberimiz (s.a.s.) bizi “kardeşlerim” diye müjdeledi: Onu görmeden iman eden ve izinden gidenler… Ahir zamanda yaşamak yanlış zamanda gelmek değildir; ahir peygamberin ümmeti olmak şereftir. Ufak tefek “bardak kırmalar” olabilir; Allah’ın rahmeti geniştir.
Rabbimizden niyazımız: İlk mü’min nesille birlikte bizi de cennetinde buluştursun. Moral kırıcı her şeyden uzak durup, birbirimize destek olalım. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum; ahir zamanınız mübarek olsun.




