İYİ Parti'de 1 vekil daha eksildi: Bilal Bilici, istifa etti İYİ Parti'de 1 vekil daha eksildi: Bilal Bilici, istifa etti

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Haber Global canlı yayınında çalışma hayatı gündemine ilişkin soruları yanıtladı. 

Asgari ücrete ilişkin soru üzerine de Işıkhan, çalışanların emeğini siyaset malzemesi yaparak asgari ücret kararlarını sürekli seçim gündemiyle bir tutmak isteyen art niyetli bazı gruplar olduğunu söyledi.

Bakan Işıkhan, "Son açıklamalarımızı siyasetle ilişkilendirenler çok iyi biliyor ki bu yeni bir söylem değil, asgari ücret sürecinde zaten ifade edilmiş bir durumdu." dedi.

Hükümetin, asgari ücreti belirlemediğini, işçi ve işveren arasındaki müzakereyi sağladığını, bir nevi hakem görevi yaptığını anlatan Işıkhan, şunları dile getirdi:

2024 yılı asgari ücret belirlenirken yeni asgari ücret seviyesi temmuzda bir artış yapılmayacak şekilde belirlenmişti. Ocak ayında yıllık enflasyon yüzde 65 olarak ortaya çıkmışken Asgari Ücret Tespit Komisyonunun belirlediği asgari ücret düzeyi yıllık yüzde 100 artışı ifade eden seviyeye geldi. Yani bir sene önce 8 bin 500 lira olan asgari ücret iki katına çıkarılarak 17 bin lira olarak belirlendi. Dolayısıyla temmuzda artış yapılmayacağını dikkate alarak bu seviye belirlenmiş durumdaydı.

Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan'ın açıklamalarına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şunları dile getirdi:

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı; "asgari ücrete Temmuz ayında artış yapılmayacağı dikkate alınarak Ocak ayında ona göre artış yapıldı. Ekonomi denge işidir. Bunu gözetmemiz gerekiyor" demiş. 

Bu nasıl bir dengedir ki, ezilen hep dar gelirli insanlarımız oluyor. 

Bu nasıl bir dengedir ki, borç - faiz - borç sarmalının bütün faturası önce bu toplumsal kesimlere kesiliyor. 

Ekonomide asıl denge insandır. İnsanı merkeze almayan hiçbir ekonomik modelin ayağa kalkması mümkün değildir.

Ekonomiyi yönetenler için rakamlardan ibaret olan veriler, sonuçlar, vatandaşlarımız için yoksunluk ve yoksulluk demektir.