Selçuk Özdağ, son dönemde ABD eski Başkanı Donald Trump’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik övgü dolu sözlerine ve Türkiye'deki adalet sistemine sert eleştiriler yöneltti.
Gazze’de yaşanan insani trajediye değinen Özdağ, Trump’ın İsrail Başbakanı Netanyahu’nun en büyük destekçisi olduğunu hatırlatarak, “Bu katliamların ortağı olan Trump’a neden ‘dostum Trump’ deniliyor?” diye sordu. Özdağ, Trump’ın geçmişte Erdoğan’a yönelik kullandığı sert ifadelere atıfta bulunarak şunları söyledi:
“Bu Trump, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanına ‘aptal olma, mal varlıklarını araştırırım’ diyen kişi değil mi? Katliamcı Netanyahu’nun en büyük destekçisi. Peki bu Trump’ın Erdoğan sevgisi neyin nesi? Bunun izahını yapacak kimse var mı? Sakın ‘devlet işi’ diyerek bizi aptal yerine koymayın.”
"Gazetecilere gece yarısı operasyon neden?"
Gündemdeki gazeteci gözaltılarına da değinen Özdağ, Murat Ağırel ve Timur Soykan’ın gözaltına alınmasını eleştirdi. Özdağ, “Bu gazetecilere bugüne randevu veren savcı, gece yarısı ne delil buldu da apar topar gözaltına aldı?” diye sordu. "Gazeteci kisvesi altında tetikçilik yapanlara ise ödüller veriliyor" diyen Özdağ, adalet sistemine olan güvenin zedelendiğini ifade etti.
"Fiili bir OHAL var"
Konuşmasında Türkiye’nin yönetim biçimini de sert bir dille eleştiren Özdağ, “Ülkemiz, fiili bir olağanüstü hal ve post modern Takrir-i Sükun yönetimi altındadır” dedi. Maliye politikaları konusunda ise Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’i hedef aldı ve Şimşek’i “Nebati’nin İngilizce bilen, Albayrak’ın akraba olmayan versiyonu” olarak nitelendirdi.
"Polis baskı altında"
Polis Teşkilatı’nın 180. kuruluş yıldönümüne de değinen Özdağ, teşkilat mensuplarının ağır çalışma koşullarına ve mobbinge maruz kaldığını ifade etti. Yapılan bir araştırmaya göre polislerin en büyük sorunlarının başında yüzde 58 oranıyla fazla mesai geldiğini belirten Özdağ, “Polislerimiz birilerinin PR aparatı olmak istemiyor” dedi.
