Siyer Vakfı Kurucusu Muhammed Emin Yıldırım, Siyer Vakfı Youtube Kanalı'nda yayınlanan "Ebû Ubeyde b. Cerrâh (ra) Oruç ile Ne Kazandı? | 6. Bölüm Sahabenin Ramazanları" başlıklı videoda Kudüs Fatihi olarak bilinen Ebû Ubeyde bin Cerrâh'a ilişkin şunları dile getirdi:

MSB duyurdu: Piyade Uzman Çavuş Sait Toktaş şehit oldu MSB duyurdu: Piyade Uzman Çavuş Sait Toktaş şehit oldu

Ebû Ubeyde bin Cerrâh demek Kudüs demektir, Ebû Ubeyde bin Cerrâh, Kudüs'ün Fatihi'dir. Hz. Ömer, Ebû Ubeyde'yi Kudüs'e komutan olarak gönderiyor. Allah Ebû Ubeyde bin Cerrâh'ın eliyle Kudüs'ün fethini nasip ediyor. Sonra şehrin anahtarlarının verilme meselesine gelince Hristiyanlar ve din adamları Ebû Ubeyde bin Cerrâh'tan ricada bulunuyorlar ve "Kudüs özel bir coğrafya, istiyoruz ki bu şehrin sembolik anahtarlarını halifeniz olan Ömer'e verelim bu talebinizi ona bildirseniz olmaz mı?" diyorlar. Ebû Ubeyde bin Cerrâh onların bu talebi üzerine bir mektup yazıyor ve Hz. Ömer'e gönderiyor. Mektup diğer sahabelerin de olduğu bir mecliste okutulunca çoğu sahabemiz "Gitme Ömer fetih tamamlandı" diyorlar ancak Hz. Ali "Hayır, Müminlerin Emiri, gitmelisin ve kıyamete kadar gelecek olan bütün Müslümanlara ve bütün insanlığa Kudüs'ün değer ve kıymetini öğretmelisin." diyor. Bunun üzerine Hz. Ömer yanına birkaç kişiye alarak o günün şartları ile Kudüs'e gitmek için yola çıkıyor. Hz. Ömer Kudüs'e yaklaştığında onu Ebû Ubeyde bin Cerrâh karşılıyor ve onu kendi çadırına götürüyor. Gittiler çadıra, koskoca İslam ordularının komutanın kaldığı çadır oldukça basit bir çadır. Hz. Ömer çadırı görünce çok duygulandı ve "Ey Ebu Ubeyde, Dünya hepimizi değiştirdi ancak bir seni değiştiremedi" dedi. Hz. Ömer bunu söyleyerek ortaya bir şey koydu; Aslında Kudüs'ün kaderini değiştirecek insanlar Dünya'nın değiştiremediği insanlar. Eğer Dünya'ya meyletmişse Dünya'ya ait bir hesabı varsa kahramanlık hesabı güdüyorsa Allah nasip etmiyor çünkü Kudüs mihri çok pahalı bir gelin, o gelin kendisine sadece ve sadece Allah rızası için gelene takdim ediyor kendisini.