KARAR'dan Mine Açar'ın haberine göre Türkiye’nin toplam vergi yükünün yüzde 85’ini dar gelirli vatandaş ve esnaf çalışarak karşılarken, milyar dolarlık cirolara sahip holding ve finans kurumları her yüz liralık verginin sadece 15 lirasını ödüyor. Devlet, 2023’te 1 trilyon 476 milyar lira, 2024’te ise 2 trilyon 210 milyar lirayı istisna ve muafiyet yoluyla kurumlardan almaktan vazgeçti. Bu yıl vazgeçilecek tutar 3 trilyon lira olarak hesaplandı. Uzmanlar indirim ve muafiyet uygulanmasa, bütçenin fazla vereceğini söyledi.

‘DEVLERE MUAFİYET’ ADALETSİZLİĞİ

Kasım 2025'e ilişkin dış ticaret verileri açıklandı
Kasım 2025'e ilişkin dış ticaret verileri açıklandı
İçeriği Görüntüle

Yeni vergi düzenlemesi, ekonomideki dalgalanma nedeniyle zor günler geçiren esnaf ve vatandaşın sırtına taşıyamayacağı bir yük daha bindirdi. Küçük kazançlarla hayatta kalmaya çalışan esnaf, basit usülden gerçek usüle geçirilerek daha fazla vergi ödemek zorunda bırakıldı. Bu uygulama 'büyük kurumlar ne kadar vergi ödüyor' sorusunu akıllara getirdi. Gelir İdaresi Başkanlığı verileri tüm yükün vatandaşın sırtında olduğunu ortaya koydu. Hem ödenmeyen vergilerin cezalarının silinmesi, hem muafiyet ve istisnalar 'vergide adaletsizliğe yol açtı.

‘İSTİSNA’ OLMASA BÜTÇE AÇIK VERMEZ

Dev cirolara sahip holding ve finans kuruluşlarının olduğu 1.2 milyon kurumlar vergisi mükellefinin 7 ayda ödediği vergi miktarı 455 bin lira. Oysa standart bir otomobil alan vatandaşın ödeyeceği vergi, benzin ve MTV hariç en az 750 bin lira. Devletin 'istisna ve muafiyet' gerekçeli sildiği vergi miktarı 2024'te 2 trilyon 210 milyar. GİB verilerine göre bu rakam 2025 için 3 trilyon lira olarak belirlendi. Vergi uzmanları indirim ve muafiyet nedeniyle silinen borçlarla, bütçenin fazla vereceğine dikkat çekti.

DEVLER VERGİDEN MUAF YÜK ESNAF VE VATANDAŞTA

Türkiye’de vergi adaleti yerlerde sürünürken bu konularda çıkarılan tüm mevzuat ve kanunlar dar gelirli vatandaşın aleyhine zenginin lehine çalışıyor. Bunun son örneği esnafa getirilen yeni vergi düzenlemesi ile yaşandı. Küçük kazançlarla hayatta kalmaya çalışan esnafa basit usülden gerçek usüle geçirilerek daha fazla vergi ödemek zorunda bırakıldı. Bu uygulama büyük kurumlar ne vergi ödüyor sorusunu akıllara getirdi. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın verileri de tüm yükün halkın ve esnafın sırtında olduğunu gözler önüne serdi. Hem ödenmeyen vergilerin cezalarının silinmesi, hem muafiyet ve istisna kurallarıyla kazancın vergiden düşürülmesi Türkiye’de kurumlar vergisi oranının sadece yüzde 15’le sınırlı kalmasına neden oluyor. Geçen yılın ilk 7 ayında 1 milyon 165 bin 695 kurumlar vergisi mükellefinin ödediği toplam vergi 480 milyar 178 milyon lira olarak kayıtlara geçti. Bu yılın aynı döneminde 1 milyon 210 bin 519 kurumlar vergisi mükellefinin ödenen toplam vergi tutarı da 550 milyar 871 milyon lira oldu.

1.2 milyon kurumlar vergisi mükellefinin ödediği ortalama kurumlar vergisi de 7 aylık 455 bin lira olarak hesaplandı. Oysa bu şirketler arasında devasa holdingler ve bankalar yer alıyor. Açıklanan karlar da milyarları buluyor. Devletin bu şirketlere tanıdığı muafiyet ve indirimlerle kâğıt üzerinde yüzde 25 olarak görünen kurumlar vergisi oranı yüzde 20’nin de altına iniyor. Bütün bu çarpıklık nedeniyle oluşan boşluğu ise kümesteki kazlar olarak tabir edilen bordrolular, işçiler ve esnaf dolduruyor. Kurumlar vergisi mükellefi 455 bin lira vergi öderken vatandaş ufak bir otomobil alayım derse vergisi en az 750 bin lira. Kazanırken ödenen gelir vergisi hariç. Üstelik bununla da bitmiyor. Arabaya koyduğunuz benzin için de ayrıca vergi ödüyorsunuz. Bakım için ayrı vergi ve motorlu taşıtlar için de ayrı vergi kalemleri karşınıza çıkıyor.

MUAFİYETLER OLMASA BÜTÇE AÇIK VERMEYECEK

Sistem geçmişten bu yana çok kazanandan az, az kazanandan çok vergi alınması üzerine kurulmuş durumda. Devletin istisna ve muafiyet yoluyla kurumlardan almaktan vazgeçtiği vergi tutarı 2023’te 1 trilyon 476 milyar lira oldu. Vergi muafiyeti, istisna ve teşvikler yoluyla; 2024 Yılında 2 trilyon 210 milyar lira kasaya girmedi. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın sitesinde yer alan vergi gideri kaleminde ise rakam 2025 yılı için 3 trilyon lira olarak yer aldı. Şirketlerin büyük çoğunluğunun zarar göstermekte ya da çok cüzi tutarda kâr beyan etmekte olduğunu belirten uzmanlar, “Vazgeçilen vergilere baktığımızda bunun yüzde 75’inin Gelir ve Kurumlar Vergisi mükelleflerine ait olduğunu görüyoruz” dedi. Prof Dr. Ahmet Erol’da son makalesinde konu ile ilgili, “Devletin tahsil etmekten vazgeçtiği vergilerin ekonomik sonuçlarının hesaplanması gerekir. Etkin kullanılmayan, sosyal ve siyasal amaçları itibariyle vazgeçilebilir vergi harcamalarından vazgeçilerek bu kaynağın 265,4 milyar dolar dış borç stokunun kapatılmasında kullanılmasının gelecek kuşakların üzerindeki yükü ortadan kaldırmak bakımından daha yararlı olacağını söylemek mümkündür” sözlerine yer verdi.