Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, baş başa ve heyetler arası görüşmelerin ardından Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ile Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'ndeki Cihannüma Salonu'nda davetlilere hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki kalıcı barış ikliminin kalbinde Filistin meselesi bulunduğunu, çoğu çocuk ve kadın 70 binden fazla Gazzelinin katledildiği iki yılı aşkın süren saldırılarda bu acı hakikate bir kez daha şahit olunduğunu belirtti.

"İsrail hükümeti aralarında kiliselerin, camilerin, hastanelerin, okulların da olduğu sivil yerleşim yerlerini aylardır bombalıyor. İsrail'in vurduğu ibadethanelerden biri de Gazze'deki tek Katolik kilisesi olan Kutsal Aile Kilisesi'ydi." diyen Erdoğan, bu vesileyle tekrar geçmiş olsun dileklerini iletti.

Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo ve seleflerinin, özellikle Filistin meselesine yönelik dirayetli duruşlarını daima takdirle karşıladıklarını dile getiren Erdoğan, "İnsanlık ailesi olarak Filistin halkına en büyük borcumuz adalettir. Bu borcu ödemenin yolu ise 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm vizyonunu bir an önce hayata geçirmektir. Bunun için öncelikle Gazze'de varılan ateşkesin tahkim edilmesi, sivillerin güvenliğinin teminat altına alınması ve insani yardımların kesintisiz biçimde Gazze'ye ulaştırılması gerekiyor." diye konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Aynı şekilde Kudüs-ü Şerif'teki tarihi statükonun korunması çok önemlidir. Doğu Kudüs'ün tarihi kimliğine zarar verecek her türlü mütecaviz eyleme karşı birlikte hareket etmeyi sürdüreceğimize inanıyorum. Burada şunu da ifade etmekte fayda görüyorum, Türkiye, vatandaşlarının yüzde 99'u Müslüman bir ülke olarak Hristiyan topluluklar dahil tüm inançlara saygıyı her yerde teşvik etmektedir. Ülkemizle birlikte tüm bölgemizde mabetlerin, tarihi eserlerin, kültür ve inanca dayalı kadim mirasın korunmasına büyük önem atfediyoruz. Komşumuz Suriye'nin uzun yıllardır süren çatışmaların ardından farklı inanç, kültür, mezhep ve etnik kökenlerin barış içinde yaşadığı bir ülke yolunda attığı adımları destekliyoruz. Saygıdeğer konuğumuzun uluslararası toplumun Suriye'yi yalnız bırakmaması yönünde yaptığı çağrıyı memnuniyetle karşıladık.

Şurası bir gerçek ki tahammülsüzlük çatışmayı, çatışma da ayrışmayı, nefreti ve şiddeti besler. Batı'da giderek tırmanan İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığı bu kısır döngünün birer tezahürüdür. Medya, sosyal medya ve popülist siyasetçiler Müslümanlara yönelik ırkçı ve ayrımcı algıyı bilerek ya da bilmeden körüklemektedir. Çoğu zaman politik kaygılarla görmezden gelinen bu hassas meselenin yarın daha vahim boyutlara ulaşma ihtimalini göz önünde bulundurmalıyız."

Kümeste tutulan engelli çocuk bakanlığın himayesi altına alındı
Kümeste tutulan engelli çocuk bakanlığın himayesi altına alındı
İçeriği Görüntüle

- "Hangi inançtan olursak olalım hepimiz büyük insanlık ailesinin üyeleriyiz"

Türkiye'nin uzun süredir bu tehdit ve tehlikeye dikkati çektiğini belirten Erdoğan, Katolik kilisesinin İkinci Vatikan Konsili sonrasında diğer dinlerin mensuplarıyla iyi ilişkiler geliştirme anlayışını bu bakımdan önemsediklerini söyledi.

Erdoğan, müteveffa Papa Fransuva'nın soğuk savaşın dini çevreleri de etkileyen çatışmacı söylemlerine prim vermemesinin mühim olduğunu, vaktinde kaleme aldığı insani kardeşlik belgesinin yeni bir çığır açtığını ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo'nun da selefi Papa Fransuva gibi bugün Diyanet İşleri Başkanlığını ve İstanbul'da Sultan Ahmet Camisi'ni ziyaretlerini Müslümanlarla yapıcı ilişkiler geliştirme iradesinin bir işareti olarak değerlendirdiğini aktardı.

Kendisinin artan tehditler karşısında ailenin korunmasına yönelik güçlü mesajlarını da büyük bir memnuniyetle takip ettiğini dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Cenab-ı Allah insanı bir erkek ve bir kadından yaratmıştır ve birbirleriyle tanışıp kaynaşmaları için soylar, toplumlar olarak var etmiştir. Dolayısıyla aileyi koruyamazsak bireyi koruyamayız. Bireyi koruyamazsak insan olma bilincini muhafaza edemeyiz. Bu anlamda hepimize çok önemli görevler düştüğünü bugün bir kez daha ifade etmek istiyorum. Şüphesiz ortak yanlarımız, benzer yanlarımız, karşıtlıkların ve ayrımların fersah fersah ötesindedir. Hangi inançtan olursak olalım hepimiz büyük insanlık ailesinin üyeleriyiz. Üzerinde yaşadığımız dünya, biz Allah'ın kulları için bir imtihan vesilesi olmasının yanı sıra gelecek nesillerin de bize emanetidir. Bu emanete layıkıyla sahip çıkıp bizden sonraki kuşaklara teslim etmek gibi bir sorumluluğumuz bulunuyor.

Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam 'İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez' buyuruyor. Merhamet üzerinde her zamankinden daha fazla durmamız gereken bir sürecin içindeyiz. Çevremize, diğer insanlara ve dünyaya merhamet nazarıyla baktığımız ölçüde huzura, güvenliğe, barışa doğru yol alabileceğimize inanıyorum. Bu ziyareti ortak zeminimizi güçlendiren çok önemli bir adım olarak değerlendiriyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Papa 14. Leo'ya nazik ziyaretleri için teşekkür ederken, bu anlamlı ziyaretin tüm insanlık için hayırlara vesile olmasını diledi. Erdoğan, Katolik dünyasına barış, huzur ve esenlik temennilerini de iletti.

- Notlar

Antakya Medeniyetler Korosu'nun dinletisinin olduğu programa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, Sayıştay Başkanı Metin Yener, Yargıtay Başkanı Ömer Kerkez, AK Parti Genel Başkanvekili Mustafa Elitaş, tarihçiler İlber Ortaylı ve Murat Bardakçı, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hakkı Susmaz, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Hasan Doğan, Cumhurbaşkanı Dış Politika ve Güvenlik Başdanışmanı Akif Çağatay Kılıç, dini cemaatlerin temsilcileri ile bazı ülkelerin büyükelçileri ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler de katıldı.

Ayrıca, Papa 14. Leo'nun Türkiye ziyareti anısına hatıra pulu bastırıldı.