Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize’de Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Ek Binası ile Çayeli Eğitim Fakültesi Ek Binasının açılış programında konuştu.

Türkiye’nin ilk İmam Hatip Lisesi Müdürü Mahmut Celâleddin Ökten’in “Asrın ihtiyaçlarını müdrik, Doğu’yu ve Batı’yı bilen münevver, dindar görüneceğim diye mutaassıp olmayan, tavizsiz fakat müsamahakâr bir gençlik.” sözlerini hatırlatarak konuşmasına başlayan Erdoğan, buna ihtiyacın büyük olduğunu belirtti.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi yöneticilerini, hocalarını, misafirleri, hemşehrilerini bu anlayış ve idrak içinde gördüğünü dile getiren Erdoğan, onları alkışladığını söyledi.

Erdoğan, yaklaşık 6 aylık bir aranın ardından bugün bir kez daha ana-baba ocağı, ata yurdu Rize’de olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu ifade etti.

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi’nin Türkiye’de parmakla gösterilen üniversitelerden biri olacağını ifade eden Erdoğan, “Üniversitemizin önce ülkemizde ilk 10’a yükselmesini, ardından dünyada ilk 500’e girmesini bekliyoruz” dedi.

Milli Uzay Programı’nı kamuoyuyla ve tüm dünya ile paylaştıklarını hatırlatan Erdoğan, Türkiye’nin uzay yarışında böylesine iddialı hedefler ortaya koymasının, kalbinde azıcık ülke sevgisi olan herkesi heyecanlandırdığını dile getirdi.

“Uzaya gitsek ‘Dünyaya sığmadınız mı?’ derler”

“Ama maalesef bir kesim var ki ülkelerinde yaşanan her iyi, olumlu, hayırlı gelişme onların üzerine adeta kâbus gibi çöküyor. Rahatsız oluyorlar” diyen Erdoğan, şunları söyledi:

“Kimi şakaya vurarak kimi de göstere göstere husumetlerini, kinlerini, nefretlerini sergilemekten çekinmiyor. Dünyada kendi ülkesinin felâketini dileyecek ve yaşanan her felâketten haz duyacak kadar insanına yabancılaşmış başka bir kesim var mıdır bilmiyorum. Türkiye’nin ilân ettiği her hedefi, sağladığı her başarıyı, katettiği her mesafeyi kahırla karşılayan bu kesimi mazur görmek istiyoruz ama maalesef bu hüsnüniyeti bile hak etmiyorlar. Artık bu ruh hali siyasi rekabetle, ideolojik çekişmeyle, dünya görüşü farklılığıyla, hatta çıkar çatışmasıyla izah edilmeyecek bir görünüme bürünmüştür. Bölünmüş yol, otoyol yaparsınız, ne diyorlar, ‘Buraya uçak mı inecek?’, havalimanı yaparsınız, ‘Buraya uzay mekiği mi inecek’ derler. Uzay programı açıklarsınız, ‘yapacak başka işiniz mi kalmadı?’ derler. Kurum bütçesiyle birçok farklı kurumun aynı amaç doğrultusunda yürüttükleri projelerin bütçelerinin farkını bilmeden ‘bu parayla mı?’ diye burun kıvırırlar. Yarın öbür gün uzaya kendi aracımızı, kendi bilim insanımızı gönderdiğimizde ‘Dünyaya mı sığmadınız?’ diyeceklerini şimdiden duyar gibiyim. Türkiye bilimde, araştırmada ilerlesin, yetişmiş insan kaynağı gücünü artırsın diye her ilimizde üniversite kurduğumuzda, bunların nasıl feveran ettiğini unutmadık.”

Yeni kurulan üniversiteler içinde, şimdiden köklü üniversiteleri geride bırakacak başarılara imza atanların olduğunu belirten Erdoğan, “Tabii bunların asıl sıkıntısı, siyasetten iş dünyasına, medyadan akademiye uzanan, devleti ve toplumu diledikleri gibi yönlendirebildikleri gizli iktidarlarının yıkılıyor olmasıdır. Gerçi tarih boyunca birileri hep değişimin, ilerlemenin, hayırda yarışın öncüsü olmuş, birileri de hep böyle oturdukları yerden lafla peynir gemisi yürütmeye çalışmıştır. Kimsenin lafında, peynirinde, gemisinde elbette gözümüz yok ama bu kör husumetin, yürütülen işlere takoz olma noktasına getirilmesine de izin veremeyiz” diye konuştu.

“Türkiye uzaya gidecek”

Türkiye’nin, 2023 hedeflerine de ulaşacağını, dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına gireceğini, uzaya gideceğini, küresel ve bölgesel lider olacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz buna inandık. İnanmak ve harekete geçmek başarmanın yarısıdır. Biz, 18 yılda Cumhuriyet tarihinde yapılanların katbekat fazlasını, bu sayede ülkemize kazandırdık. Üstadın, ‘Gün doğmuş, gün batmış, ebet bizimdir’ mesajına uygun şekilde, Türkiye’nin dünü ve bugününün altında imzamız olduğu gibi, inşallah yarınını da biz inşa edeceğiz” dedi.

“Üniversiteye erişim konusunda Avrupa’da ilk sıraya çıktık”

YÖK Anadolu Projesi tanıtım töreninde ifade ettiği, altyapıya ve insan kaynağına yaptıkları yatırımlar sayesinde Türk yükseköğretim sisteminin, bugün ileri bir seviyeye ulaştığını belirten Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Üniversite sayımızı 76’dan 207’ye, öğrenci sayımızı 1 milyon 600 binden... Almanya’nın çok çok önündeyiz. Bunu Şansölye Merkel’le Almanya ziyaretimde konuşurken, ‘Ne kadar var?’ dediğimde, bana komik rakamları verdiğinde kendisine bizim ‘8 milyon 400 bin üniversite gençliğimiz var’ deyince, üfledi şaşırdı. Bizim eksiğimiz nerede? Keyfiyette. Şimdi biz o keyfiyeti de başardığımız zaman bunların hepsini sollayıp geçeceğiz. Öğretim elemanı sayımız 70 binden 180 bine çıktı. Bu da bu işin en müşahhas örneği. Öğrenci sayısı itibariyle Avrupa’da üniversiteye erişim konusunda ilk sıraya çıktık. Bütçeden üniversitelerimiz için ayırdığımız payı 2,5 milyar liradan bu yıl itibariyle 36 milyar liraya yükselttik, üniversitelere verdiğimiz bütçe desteğini. Sadece sayısal değişimlerle yetinmedik, aynı zamanda kalite odaklı yapısal dönüşümler de gerçekleştirdik. Üniversitelerimiz tek tipçi, jakoben anlayıştan uzaklaştıkça farklı değerler üretir hale gelmiştir.”

“Anadolu’daki üniversitelerimizin başarısız olmasını isteyenler var”

“Her ile bir üniversite projesi” ve üniversite sayısındaki artışın, elbette beraberinde bazı tartışmaları da getirdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Anadolu’nun ilim ve irfan yolunda kalkınma hamlesi olan her ile üniversite kurma atılımımızı, sürekli yeni projelerle, yeni programlarla destekleyerek geliştirdik. Hâlâ Anadolu’daki üniversitelerimizin başarısız olmasını isteyenler var. Anadolu’daki üniversitelerimizin bu habis zihniyete vereceği en güzel cevap, ulusal ve uluslararası düzeyde gösterecekleri başarılar olacaktır” dedi.

Erdoğan, Türkiye’nin dört bir yanındaki üniversitelerde eğitim gören 200 bini aşkın yabancı öğrencinin ülkenin dünyada en büyük başarısı olduğunu, bunun ülkenin katettiği mesafenin işareti olduğunu söyledi.

“Aile, eğitim ve kültür konularında arzu ettiğimiz inkişafı sağlayamadık”

Türkiye’nin Avrupa Yükseköğretim Alanı’nı oluşturmak üzere başlatılan Bolonya Süreci’nde giderek yükselen yerinin de bir başka önemli gösterge olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

“Anadolu’da yeni kurulmuş olan üniversitelerimizi köklü üniversitelerle eşleştirmek suretiyle başlattığımız YÖK Anadolu Projesi’nin, bu çerçevede yeni bir atılıma vesile olmasını diliyorum. Bu vesileyle burada, bir hususta özeleştiri yapmak istiyorum. Evet, ülkemizde tarihimizin en büyük altyapı hamlesini gerçekleştirdik. Reformlarla hukuktan ekonomiye her alanda yepyeni bir Türkiye inşa ettik. Evet, ülkemizi güvenlikten diplomasiye her alanda itibarlı bir seviyeye çıkardık. Ama tüm bunları yaparken aile, eğitim ve kültür konularında arzu ettiğimiz inkişafı sağlayamadığımızı da kabul etmemiz gerekiyor. Elbette eskiden beri bu hususlarda ciddi eksikler, ciddi baskılar, ciddi saptırma gayretleri vardı. Bizden önceki neslin, bizim neslimizin ve hatta bizden sonraki ilk neslin hayatı, bu çarpılıklarla mücadele ederek geçti. Tüm baskılara rağmen, ailemize sahip çıktık, inancımıza sahip çıktık, kültürümüze, medeniyet değerlerimize sahip çıktık. Ayasofya’dan başörtüsüne, kamuya girişten iş dünyasına kadar her alanda süren bu mücadele hepimizi hem yetiştirdi, hem diri tuttu. Bugün tüm bu hususlarda çok daha ileri seviyelerde olmamız gerekirken, pek çok sıkıntılı görüntüyle karşı karşıyayız. Demek ki, bir yerlerde bir şeyleri eksik bıraktık. İnşallah önümüzdeki dönem, aileden eğitime, kültürden sanata tüm bu alanları önceliklerimizin en başına alacağız. Bu konuda en büyük desteği de üniversitelerimizden, akademi dünyamızdan bekliyoruz. Sizlere inanıyor ve güveniyorum. İlmin rehberliğinde, irfanın yüceliğinde inşallah saygıdeğer hocalarım başaracaklar. Ülkemizi her alanda geliştirirken, yine aynı rehberlikte güçlü bir toplumsal altyapı da kuracağız.”

Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Karaman, üniversitenin tarih bölümü akademisyenlerince hazırlanan “İlk Çağdan Günümüze Rize” kitap setini, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a takdim etti. Erdoğan, üniversite yerleşkesine cami yaptıran hayırseverlere plaket verdi.

Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindekiler, kurdele keserek Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi ek binası, Çayeli Eğitim Fakültesi ek binası ve Hacı Ahmet Erdoğan Camisi’nin açılışını gerçekleştirdi.

Erdoğan, Rektör Karaman’ı da makamında ziyaret etti.

Törene, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı ile eski TBMM Başkanı ve Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu Üyesi İsmail Kahraman da katıldı.