Bir gün evine dönerken bir tiyatro oyununun duyurusunu gören Koçak, ilk kez izleyeceği gösterinin hayatını değiştireceğinden habersiz etkinliğin düzenleneceği köy meydanına gitti. İzlediği oyundan çok etkilenen Koçak, Arslanköylü kadınların hikayelerini anlatmak için tiyatro grubu kurmaya karar verdi.

Koçak, aylarca ev ev, kapı kapı gezerek hayallerini anlattı ve ikna edebildiği 7 kadınla Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu'nu kurdu. Yevmiye usulüyle tarlalarda çalışan, ek gelir için ev temizliğine giden kadınlar, gündelik yaşamdaki sıkıntılarını bu sayede esprilerle süsleyerek sahnelere taşıdı.

Önce kent merkezinde sonrasında da diğer illerde seyirci karşısına çıkan topluluk, kısa sürede büyük beğeni kazandı.

2020 Ocak Ummiye 2

Yörük kızının öyküsüne New York'tan ödül

Seyirciden aldığı güçle bir sinema filmine imza atmak için kolları sıvayan Koçak, Toroslar’ın zirvesinde yaşayan Yörük kızı Elif’in zorlu hayatını kaleme aldığı "Yün Bebek" filminin yönetmenlik koltuğuna geçti.

2013'te seyirciyle buluşan yapım, Arslanköylü Ümmiye Koçak'a 2. New York Avrasya Film Festivali'nde "Sinemada en iyi Avrasyalı kadın sanatçı" ödülünü kazandırdı.

"İran Ulusal Etnik Film Festivali" başladı "İran Ulusal Etnik Film Festivali" başladı

Çok sayıda festivalde de gösterilen filmin ardından Koçak, dünyaca ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo ile çektiği reklam filminde hem yönetmenlik hem de oyunculuk yaptı.

"7 kadını bulabilmek için 40 kapıya gittim"

Koçak, sıra dışı hikayesini ve Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu'nun kuruluşunu anlattı.

Topluluğun çok zor şartlar altında kurulduğunu, aldığı olumsuz yanıtların kendisini tiyatro oyuncusu bulmaya daha çok teşvik ettiğini belirten Koçak, şöyle konuştu:

"Zor olacağını biliyordum. Kendimi tanıyordum ve ne istediğimi biliyordum. Önemli olan da buydu. O zaman 7 kadını bulabilmek için 40 kapıya gittim. Her 'hayır' cevabı almam beni kamçıladı. Onlara teşekkür ediyorum. Belki de bu 'hayır'lar olmasaydı, buralarda olamazdım. Ben 'hayır' kelimesini kabul etmiyorum. 'Hayır' denilmeli ama tekrar güçlü kalkılmalı. Şimdiki gençler 'hayır' denildiğinde hemen dayfalıyor (darlanmak, sıkılmak). Yok öyle yağma kuzum. Daha güçlü kalkacağız, çalışacağız."

Türkiye'nin birçok noktasında tiyatro oyunu sahnelediklerini, daha geniş kitlelere ulaşmayı hedeflediklerini aktaran Koçak, kadınların yaşadıklarına dikkati çekmeyi istediklerini, kırsal yaşamının sorunlarına çözüm bulacak bir rol model olmayı amaçladıklarını dile getirdi.

İlk filmini kaleme almasında, bir kadından dinlediği öyküden etkilendiğini bildiren Koçak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dinlemeyi, özellikle yaşlıları dinlemeyi çok seviyorum. Onlarla empati kuruyorum. Dinlediğim bir teyze, 'Ah Ümmiye kızım bir bilsen. Benim hiç oyuncağım olmadı. Dağda oğlak güderdim. Ağamın şehirde çalışan annesi bana bir oyuncak bebek aldı. Onla oynamak için elime aldığımda hem rahmetli anam hem de ebem beni dövdü.' derken titriyordu. Gözlerinden yaş akıyordu. O an kafamda şimşekler çaktı. Kendi kendime çocukluğun ne kadar önemli olduğunu, kadından kadına şiddetin ne kadar önemli olduğunu düşündüm. O gece sabaha kadar Yün Bebek'in öyküsünü yazdım."

Koçak, filmin zorlu bir sürecin ardından vizyona girdiğini, 5 yıl boyunca araştırma yaptığını, kamera tiplerini, yönetmenlerin işlevlerini, kamera arkasını öğrenmek için çeşitli yapımlarda küçük roller aldığını anlattı.

"Mersin'in, Türkiye'nin, bütün Anadolu'nun, kadınların filmiydi"

Filmin amacının para kazanmak olmadığını vurgulayan Koçak, şöyle devam etti:

"Bu, herkesin filmiydi. Mersin'in, Türkiye'nin, bütün Anadolu'nun, kadınların filmiydi. Hepimizin filmi çünkü bu filmi biz çektik. Amaç para kazanmak değildi. Tek amaç vardı kadınların sesini duyurabilmek. Anadolu kadınları istediğinde her şeyi yapabilir. 'Ben yapamam, bana ne, bu bana göre değilmiş' kalıplarını yıkmak istiyoruz. Kabuğumuza çekilip, 'ben bir şey yapamam' deyip de ölümü beklemek istemiyoruz. Biz yapıyoruz, sizler de yapabilirsiniz. Torunlarımız, çocuklarımız var. Bunlara güçlü insanlar olarak örnek olalım. 2. New York Avrasya Film Festivali'nden aldığımız ödül bizim için çok önemliydi. 'Torosların zirvesinden gelen sesimize kulak verin, bakın burada biz varız' dedik. Onlar da sesimizi duydu ve bize ödül verdiler. Gerçekten bu bizim için çok onur, gurur verici bir şeydi. Bir o kadar da sorumluluk yükledi, iyi yolda olduğumuzun farkına vardık."

Ümmiye Koçak kim?

Ümmiye Koçak, 1957 yılında Adana’da Çelemli Köyü'nde 10 çocuklu bir ailenin altıncı çocuğu olarak doğmuştur. Ümmiye Koçak, okumayı çok istemesine rağmen 10 kardeş oldukları için ilkokuldan sonra okula gönderilemedi.
Ümmiye Koçak, ilkokulu bitirdikten sonra okuduğu kitaplarla kendisini geliştirdi. İlk okuduğu kitap Maksim Gork'nin “Ana” adlı kitabı oldu. İlk hikayesini 13 yaşında iken yazdı.

Evlendikten sonra Mersin’in Arslanköy'üne gelin giden Koçak, köy kadınlarının yaşadıkları sorunları tüm dünyaya göstermek için, 2001 yılında “Arslanköy Kadınlar Tiyatro Topluluğu”nu kurdu. Topluluğun sahneye ilk koyduğu oyun Remzi Özçelik'in “Taş Bademler” adlı oyunu oldu.

Grup, daha sonra kendi hikayelerinden oluşan bir oyun derleyerek “Kadının Feryadı” adlı oyunu sahneye taşıdı. Ümmiye Koçak, “Hasret Çiçekler” adlı oyunuyla 2006 yılında Sabancı Uluslararası Adana Tiyatro Festivali’nde sahne aldı. 

Ümmiye Koçak bugüne kadar 17 tiyatro oyunu yazdı. Koçak, Arslanköy Kadınlar Tiyatro 

Topluluğu ile yaklaşık 30 bin kez 

sahneye çıktı ve oyunlarını Türkiye’nin dört bir yanında 70 bine yakın kişi izledi. 

Eylül 2014 tarihinden bu yana TRT 1 ekranlarında hafta içi her gün yayınlanan “Ana Ocağı” programında yarışmacılara eğitmen anne olarak görev yapmıştır. 

Koçak, daha sonra tarlalarda çalışarak kazandığı paraları biriktirerek kadına karşı şiddet sorununu anlatan “Yün Bebek” filmini yazdı ve yönetti. 49. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde galası yapılan film, Ümmiye Koçak’a New York Avrasya Film Festivali’nde “Sinemada en iyi Avrasyalı Kadın Sanatçı” ödülünü kazandırdı.

2017 yılında ise Ümmiye Koçak, Real Madridli dünya yıldızı futbolcu Cristiano Ronaldo’nun oynadığı Türk Telekom’un reklam filminin yönetmeni oldu.

Ödülleri :

. Adana Uluslar Arası Tiyatro Festivali Ödülü

. Ankara Uluslar Arası Tiyatro Festivali Ödülü

. Darüşşafaka Eğitim Kurumları Girişimcilik Ödülü

. Bornova Uluslar Arası Kadın Sanatcıları Festivali Ödülü

. Toros Koleji Eğitime Destek Ödülü

. Sivil Toplum Örğütleri (kader) Kadında Şiddete Hayır Destekleme Ödülü

. Mersin Sanayicileri ve İşadamları Derneği (MESİAD) Yılın Sanat Ödülü

. TİKAV- 2012 Anneler Okulu projesine destek ödülü

. Samsun sivil toplum örgütü girişimcilik ödülü

. New York Avrasya Film Festivali: Sinemada En İyi Kadın Sanatçı ödülü(Yün Bebek)

. Adana Genç İş Adamları Derneği (AGİAD) Yılın onur ödülü

Yazdığı Oyunlar :

– Erik Eşkisi

– Ozon Tapakası

– Kara Kuyu

– Doktor Beleş

– Turunçgil Hayattır

– Çicekler Solmasın

– Hasret Çiçekleri

– Vatan Sevgisi

– Irazcanın Düşleri

– Kanayan Yara

– Kader

– Obruk

– Ayaksız Ayakta Durmak

– Baba Ben Geldim

– Muhtar Adayı Hasret Ana

– İki Öküz Parası

Filmleri ve Dizileri :

Yönetmen :

2012 – Yün Bebek (Sinema Filmi)

Senaryo :

2012 – Yün Bebek (Sinema Filmi)

Oyuncu :

2014 – Zamanı Beklemek (Kısa Film)

2006 – Zeytinyağlı Yiyemem Aman (TV Filmi)

2005 – Oyun (Sinema Filmi)

– İstanbul Çocukları

– Hanımın Çiftliği

– Hayat Devam Ediyor

– Kasaba

– Seher Vakti