Türk Telekom’un %55 hissesinin Türkiye Varlık Fonu (TVF) tarafından alınması, şirketin özelleştirme sürecindeki usulsüzlükleri ve devletin zarara uğratılmasını yeniden siyasetin gündemine getirdi.
Siyasî liderler, bu süreci, “asrın soygunu”, “asrın yolsuzluğu”, “asrın vurgunu”, “Cumhuriyet tarihinin en büyük soygunu” ifadeleriyle tanımlıyorlar.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, sosyal medya mecralarında yaptığı şahsî açıklamalarıyla konuyu uzun süreden beri gündemde tutuyordu.
Türk Telekom’un %55 hissesinin TVF tarafından alınması üzerine, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de konuyu gündeme taşıdılar.
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, Türk Telekom’un özelleştirilme sürecinde Hariri ailesine ve Oger şirketi lehine yapılan usulsüzlükleri, Twitter sayfasında özetledi.
Erdoğdu, şunları kaydetti:
“Kurumlar vergisi indirilip, Oger’e her yıl brüt kârın yüzde 10’u kadar bir ek gelir sağlanmış oldu”

“Daha önce söylemiştim; Telekom özelleştirilmesi sırasında belirsiz bırakılan tüm başlıklar, özelleştirme sonrasında Araplara ait OGER şirketi lehine uygulanarak Telekom’un soygun süreci başladı. Şimdi bu uygulamalara daha yakından bakmaya başlayalım.
Telekom özelleştirmesinden hemen sonra kurumlar vergisi yüzde 30’dan yüzde 20’ye indirildi. Telekom, Türkiye’nin en çok kurumlar vergisi ödeyen şirketiydi. Özelleştirme ihalesinde teklifler yüzde 30 kurumlar vergisine göre verildi.
Bu 10 puanlık vergi indirimi sayesinde Telekom’u alanlara 21 yıl boyunca her yıl brüt kârın yüzde 10’u kadar (yaklaşık 150 – 250 milyon dolar) bir ek gelir sağlanmış oldu. Bu indirim özelleştirmeden hemen önce yapılsa, devletin özelleştirme geliri 2-3 milyar dolar artabilirdi.
“Sözleşmeye aykırı olarak 343 Milyon TL vergi cezası silindi”
Özelleştirmeden hemen sonra Telekom’un 343 Milyon TL (yaklaşık 200 milyon dolar) vergi cezası kanun çıkarılarak silindi. Oysa Telekom mevcut borç ve alacaklarıyla özelleştirilmişti.
Anayasa ve yasalarımıza göre Telekom’un satışı mümkün olmadığı için Danıştay satışı iptal etmiş ve yapılan özelleştirmenin 21 yıllığına işletme hakkı devri olduğuna karar vermişti. Yani Telekom satılmamış 21 yıllığına kiralanmıştı.
“Telekom’un gayrimenkulleri yasaya aykırı olarak satıldı”
Oger şirketi, Telekom’un yönetimini alır almaz Telekom’a ait paha biçilmez gayri menkulleri satışa çıkardı. Normalde kiralanmış bir kamu kurumuna (Telekom) ait bina ve arsaların satılması mümkün değildi. Satışlar gazete ilânlarıyla yapılıyordu. Normalde kamuya ait gayri menkullerin ihaleyle satılması gerekirken, Oger şirketi, ilânlarda Telekom’un adını bile kullanmıyor “Sahibinden satılık” ibareleriyle haraç mezat gayri menkulleri satıyordu.
Bu satışlar yapılırken, %45 Hazine hissesini temsil eden kamu görevlileri, Telekom Yönetim Kurulunda üyeydi ve bu kişiler, tüm uyarılara rağmen bu satışlara göz yumuyordu. Zaten bu işlere göz yumacak kişiler AKP tarafından yönetime getirilmişti. Bunlardan biri Yiğit Bulut…
AKP’nin gözetiminde Araplar, kiraladıkları Telekom’un milyarlarca dolarlık gayri menkullerini satıp ceplerini doldurdular. Araplar, sadece Telekom’un gayri menkullerini satmadılar ekonomik kıymeti olan tüm araç ve ekipmanları sattılar.
“Bakır kabloları bile söküp sattılar”
Cumhuriyetimizin yokluk yıllarında tüm illerimiz, ilçelerimiz, hatta köylerimize kadar iletişim amaçlı bakır kablolarla birbirine bağlanmıştı. Hariri ailesi, tüm bakır kablolarımızı söküp sattılar. Sadece Trabzon ilimizden yaklaşık 50 milyon dolarlık bakır kablo çıkmıştı.
Normalde Telekom kiralık olduğu ve 21 yıl sonra devlete iade edileceği için satış gelirlerinin tamamının Hazine’ye aktarılması gerekirken, gelirler Telekom’a, dolayısıyla Oger şirketine ve Hariri ailesine aktarıldı.
Telekom özelleştirilmesi ile ilgili benim yüreğimi yakan bir diğer husus, Telekom çalışanlarıyla ilgili. Normalde iyi bir özelleştirilmede çalışanlar için özel itina gösterilir. Telekom özelleştirilmesinde çalışanlara mal veya eşya gibi davranıldı. On binlerce Telekom çalışanının müktesep hakları yok sayılarak havuza alındılar. Telekom’un kurumsal birikimi yok edildi. Onlarca Telekom çalışanının psikolojisi bozuldu, aileler dağıldı, intihar edenler oldu.”
CHP İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu, bu yazılı açıklamalarıyla yetinmeyip, süreci anlattığı videolar da çekip yayınladı. Erdoğdu, ilk videosunun ardından, “Asrın Yolsuzluğu” hakkında Telekom’un içinin nasıl boşaltılıp batırıldığını ve iflâs etmiş bir halde devletin kapısına nasıl koyulduğunu, ikinci videosunda anlatmaya devam edeceğini kaydetti.
Kılıçdaroğlu: Bunun da hesabını soracağız

CHP Genel Başkanı Kemal C da konuyu partisinin TBMM Grubu Toplantısında kamuoyunun dikkatine sundu.
“Koskoca bir şirketin, Hariri ailesine açıkça peşkeş çekildiğini” ileri süren Kılıçdaroğlu, Oger ailesinin Türk Telekom’u, yine Türk bankalarından çektiği kredilerle devraldığını, daha sonra gayrimenkullerini ve bakır kablolarına varana kadar her şeyini sattığını, sıra borcunu ödemeye gelince de “Alın sizin olsun” dediğini, bankaların büyük zorluklarla karşı karşıya kaldıklarını söyledi.
“Hep işin bu cephesine baktık” diyen Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Özelleştirme sözleşmesinde verilen bir söz vardı: İnternet alt yapısının güçlendirilmesi. Bu konuda hiçbir şey yapmadılar. Bir rakam vereyim: Ocak 2022 itibarıyla geniş bant internet erişim hızı, dünyada 59,9. Yani 60 civarında. Türkiye’de ise 26,3. Dolayısıyla biz, internete erişimde hālâ zorluk yaşıyoruz, hālâ internetimiz hızlı değil ve biz, teknolojik devrimi kaçırıyoruz, işte bu tür yanlış işlerle; ama hiç kimse merak etmesin, bunun da hesabını soracağız.”
Akşener: Cumhuriyet tarihinin en büyük soygununa bilerek ve isteyerek göz yumdular

Türk Telekom’un özelleştirilip tekrar devralınması sürecinde devletin nasıl ve ne kadar zarara uğratıldığını, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de partisinin TBMM Grubu Toplantısında gündeme getirdi.
Hükümetin attığı her adımın, milletin ve memleketin zararına sonuçlandığını ifade eden Akşener, bunun son örneğinin, Cumhuriyet tarihinin en büyük vurgunlarından biri olan Türk Telekom’da görüldüğünü söyledi.
Akşener, şu değerlendirmede bulundu:
“90’lı yılların ortasında 25-30 milyar dolar arasında değer biçilen Türk Telekom’un %55’ini, ailece ahbaplık kurdukları Lübnanlı Hariri’ye ‘Özelleştirme yapıyoruz, yabancı sermaye giriyor’ tezahüratları eşliğinde 6,5 milyar dolara sattılar. 25-30 milyar dolar nere, 6,5 milyar dolar nere? Hadi bunu da anladık, Hariri, gözlerinin önünde Türk bankalarından kredi kullandı. Yani bu 6,5 milyar doların finansı için hepimizin vergilerinden oluşan kredileri aldı. Gıklarını çıkarmadılar, çıkaramadılar. Sözleşme gereği söz verdiği hiçbir yatırımı Hariri yapmadı. Dönüp tek bir laf etmediler, edemediler. Türk Telekom’un kârını adamlar ceplerine indirip götürdüler, ‘Sen ne yapıyorsun?’ demediler, diyemediler. Cumhuriyet tarihinin en büyük soygununa bilerek ve isteyerek göz yumdular. En sonunda Hariri, cebine indirdiği kâr dışında her şeyi bırakıp gidince de hisseler, kredi aldığı bankalara devroldu. Bu bankalar da Türk bankaları.
Peki, soygun burada bitti mi? Hayır, bitmedi. Sözleşme 2026’da sona ereceği için, hisseler 2026 yılında zaten ücretsiz olarak devlete geçecekti. Onlar ne yaptı? 2026’yı beklemediler, Varlık Fonu’na 1 milyar 650 milyon dolara tābiri cāizse çaktılar. Yani milletin kesesinden 24,5 milyar lirayı daha zarar hānesine yazdılar. Pandemide vatandaşına ancak 10 milyar liralık nakit desteği verebilen ‘Bay Kriz’, eski dostu Mösyö Hariri için 24,5 milyar lirayı bir çırpıda şimdi harcadı. Dile kolay, tam 24,5 milyar lira.”
Bu parayla neler yapılabilirdi?
Meral Akşener, devletin zarar hānesine yazılan bu 24,5 milyar lira ile yapılabilecek hizmetleri de şöyle sıraladı:
1 yıl boyunca ilköğretimdeki çocuklara bedava kahvaltı ve öğle yemeği verilebilirdi.
Bütün çocuklara okul öncesi eğitim sağlanabilirdi.
Çiftçilere verilen destek, 2 katına çıkarılabilirdi.
Nisan ayında toprağa atılması gereken gübrenin tamamının bedeli çiftçiye verilebilirdi.
Bütün öğrencilere 1 yıl boyunca bedava internet verilebilirdi.
4 milyon kadına 1 yıl boyunca ayda 500 lira gelir desteği sağlanabilirdi.
“Bu rezilliğin peşini bırakmayacağız”
“Şu vicdansızlığa bakar mısınız? Yazıklar olsun hepsine!” diyen Akşener, İYİ Parti Meclis Grubunun bu konu ile ilgili önergesini verdiğini belirterek, “İnsanlarımızın derin yoksullukla mücadele ettiği, vatandaşımızın enflasyon canavarına katlanmak zorunda bırakıldığı böyle zor bir dönemde milletimizin gözünün içine baka baka yapılan bu rezilliğin peşini bırakmayacağız.” diye konuştu.





