Gazze Şeridi, iki yıldır bitmeyen bir kabusun içinde…
7 Ekim 2023’te başlayan Aksa Tufanı Operasyonu, Filistin direnişinin İsrail işgaline karşı tarihî bir başkaldırısı olarak kayıtlara geçti. Ancak bu operasyonun ardından soykırımcı İsrail ordusu, Gazze’yi yerle bir eden, tarihin en ağır saldırılarını başlattı.
Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütlerinin “insanlığa karşı suç” olarak tanımladığı saldırılar sonucunda, iki yılda 67 bini aşkın Filistinli hayatını kaybetti. Şehitlerin büyük kısmını kadınlar ve çocuklar oluşturuyor.
Katil İsrail ordusu, sivillerin sığındığı hastaneleri, okulları ve ibadethaneleri hedef alarak Gazze’yi neredeyse tamamen yaşanmaz hale getirdi. Alt yapı çöktü, elektrik ve su tamamen kesildi, gıda krizi derinleşti.
Ancak Filistin direnişi, bu ağır yıkıma rağmen teslim olmadı. Gazze’nin dört bir yanında “direnişin onuru” sloganları yankılanıyor.
Aksa Tufanı: İşgale karşı bir halkın onurlu başkaldırısı
Hamas öncülüğündeki Filistin direniş gruplarının başlattığı Aksa Tufanı Operasyonu, yıllardır süren kuşatma, işgal, Mescid-i Aksa baskınları ve sivil katliamlara bir cevap niteliğindeydi.
Filistinliler, bu operasyonu “özgürlük için bir dönüm noktası” olarak değerlendiriyor.
Direnişin siyasi kanadı, operasyonun amacının “işgal altındaki topraklarda adaletin ve özgürlüğün yeniden tesis edilmesi” olduğunu vurguluyor.
Dünya susarken Gazze direniyor
İki yıldır devam eden saldırılar karşısında dünya kamuoyu büyük ölçüde sessiz kaldı. BM kararları uygulanmadı, uluslararası mahkemelerin çağrıları görmezden gelindi.
Buna rağmen Gazze halkı, her bombanın altında bir kez daha “direniş onurumuzdur” diyerek ayakta duruyor.
Ateşkes umutları her defasında sabote ediliyor
Ateşkes görüşmeleri defalarca başlatıldı ancak İsrail, her defasında saldırılarını artırarak süreci sabote etti.
Bugün Gazze’de hayat, enkazların arasında ve ölüm korkusuyla sürüyor.
Buna rağmen Filistinliler, “Bir gün mutlaka özgür olacağız” inancını yitirmiyor.




