Netanyahu'dan skandal sözler: İnsani felaket yaşanmadı Netanyahu'dan skandal sözler: İnsani felaket yaşanmadı

Cassif, X platformundan yaptığı yazılı açıklamada, İsrail toplumuna yönelik anayasal görevinin bulunduğunu aktararak, "(Görevim) Koalisyon ve üyelerinin etnik temizlik hatta soykırım çağrısında bulunduğu bir hükümete yönelik değil." ifadesini kullandı.

Ülkesine ve halkına zarar verenin, Güney Afrika'nın İsrail aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'na başvurmasına neden olanın kendisi ya da arkadaşları değil, mevcut hükümet olduğunu vurgulayan Cassif, "Hükümet, toplum, devlet ve vatandaşları aleyhinde çalıştığı; varlığını sürdürmek için onları feda ettiği, onlar adına suç işlediği zaman buna karşı uyarıda bulunmak ve bunu durdurmak için hukuk çerçevesinde elimden gelen her şeyi yapmak hakkım; hatta görevim." değerlendirmesinde bulundu.

Cassif, ahlaklı bir toplumun varoluş mücadelesinden vazgeçmeyeceğini, gerçek vatanseverliğin bu olduğunu; intikam savaşları ve soykırım çağrısına; gereksiz kan dökülmesine, esir alınan vatandaş ve askerlerin sahte savaşlarda kurban edilmesine karşı olduğunu vurguladı.

İsrail gazetesi "Maariv"in dünkü haberine göre Cassif, İsrail aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açılan davaya destek veren dilekçeyi imzalamasının ardından sağ kesiminin ağır eleştirilerine maruz kalmıştı.

- Güney Afrika, İsrail hakkında soykırım davası açmıştı

Güney Afrika Cumhuriyeti, 29 Aralık'ta, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'de işlediği fiillerle 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle UAD'de dava açarak İsrail için ihtiyati tedbir kararı alınmasını talep etmişti.

Başvuruda "İsrail'in eylemleri ve ihmalleri soykırım niteliğindedir çünkü hususi soykırım niyetiyle işlenmiştir." ifadelerine yer verilirken, eylemlerin "Gazze'deki Filistinlileri yok etmek" amacı taşıdığı vurgulanmıştı.

Güney Afrika'nın İsrail'e açtığı "soykırım" davasının duruşmasının 11-12 Ocak'ta başlaması bekleniyor.