Anadolu Gençlik Derneği (AGD) Genel Başkanı Salih Turhan, Kahire’de düzenlenen ve ABD’nin eski Başkanı Donald Trump’ın da katıldığı “Gazze Zirvesi”ne ilişkin sosyal medya hesabı X üzerinden dikkat çeken bir açıklama yaptı.

Turhan, zirvenin Filistin meselesinin çözümünden ziyade “yeni bir kuşatmanın habercisi” olma tehlikesine dikkat çekti.

“Bu zirve, işgalin yeni bir biçimde meşrulaştırılma çabasına dönüşme riski taşıyor.” diyen Turhan, Donald Trump’ın barışın değil, zulmün mimarlarından biri olduğunu vurguladı.

“Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan eden, Filistin topraklarını pazarlık konusu yapan, direnişi terör olarak damgalayan aynı kişidir. Bugün kendisini yeniden ‘barış elçisi’ olarak takdim etmesi, uluslararası kamuoyuna yönelik bir aldatmacadır.” ifadelerini kullandı.

Turhan, gerçek barışın işgalin gölgesinde kurulamayacağını belirterek, “Ateşkes, direnişi teslim almak için bir tuzağa dönüşmemelidir.” dedi.

Açıklamasında İslam ülkelerine de çağrıda bulunan AGD Başkanı, “Trump’ın planlarına değil, ümmetin vicdanına kulak verilmeli.” sözleriyle dikkat çekti.

Turhan paylaşımını, “Gazze’nin geleceği Washington’un, Tel Aviv’in ya da Kahire’nin salonlarında değil; direnişin siperlerinde yazılmaktadır. Gerçek barış, Siyonist işgalin sona erdiği, Kudüs’ün özgürlüğüne kavuştuğu gün başlayacaktır.” ifadeleriyle tamamladı.

Turhan'ın yazısının tamamı şu şekilde;

Direnişten başka kahraman tanımıyoruz!

Kahire’de düzenlenen ve Donald Trump’ın da katıldığı “Gazze Zirvesi”, Filistin meselesinin çözümünden ziyade yeni bir kuşatmanın habercisi olmamalıdır.

İliç altın madenindeki heyelana ilişkin 43 sanığın yargılandığı davada ara karar
İliç altın madenindeki heyelana ilişkin 43 sanığın yargılandığı davada ara karar
İçeriği Görüntüle

Bu zirve, işgalin yeni bir biçimde meşrulaştırılma çabasına dönüşme tehlikesi taşımaktadır.

Unutulmamalıdır ki Donald Trump, barışın değil zulmün mimarlarından biridir.

Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan eden, Filistin topraklarını pazarlık konusu yapan, direnişi “terör” olarak damgalayan aynı kişidir.

Bugün kendisini yeniden “barış elçisi” olarak takdim etmesi, uluslararası kamuoyuna yönelik bir aldatmacadır.

Trump bir kahraman değil, Siyonist projenin elemanlarından biridir.

Bizim açımızdan mesele nettir:

Gerçek barış, işgalin gölgesinde kurulamaz.

Ateşkes, direnişi teslim almak için bir tuzağa dönüşmemelidir.

Mısır’da düzenlenen zirve, Filistin halkının değil, küresel güçlerin çıkar hesaplarının masası olmamalıdır.

İslam ülkeleri, bu süreçte dikkatli olmalı; Trump’ın planlarına değil, ümmetin vicdanına kulak vermelidir.

Gazze’nin geleceği, Washington’un, Tel Aviv’in ya da Kahire’nin salonlarında değil; direnişin siperlerinde yazılmaktadır.

Trump ve benzerlerinin planları geçici, Filistin halkının kararlılığı ise ebedidir.

Gerçek barış, siyonist işgalin sona erdiği, Kudüs’ün özgürlüğüne kavuştuğu gün başlayacaktır.

O güne kadar hiçbir “barış zirvesi”, adaletin yerini tutamaz.