30 yıl önce Sivas’taki Madımak Oteli 2 Temmuz 1993 günü ateşe verildi, büyük bölümü sanatçı ve aydın 35 kişi yaşamını yitirdi. Sivas katliamı nedeniyle hayatını kaybedenler her sene olduğu gibi bugün de Türkiye'nin birçok yerinde düzenlenen eylem ve programlarla anılacak.

2 Temmuz Madımak Katliamında neler yaşandı?

2 Temmuz 1993 günü, cuma namazının ardından yürüyüş başlatan laiklik karşıtı grup tarafından Madımak Oteli önündeki araçlar ateşe verildi, sonra da otelin içinde yangın çıkarıldı. Polis ve asker olaylara müdahalede gecikip yetersiz kalınca 33 sanatçı ve aydın ile 2 otel görevlisi, 2 de saldırgan olmak üzere toplam 37 kişi hayatını kaybetti. Aziz Nesin, itfaiyenin yangın merdiveninden inerek hayatta kalabildi.

Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında, aralarında Aziz Nesin’in de bulunduğu pek çok sanatçı ve fikir insanı dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin’in özel davetlisi olarak bu kente geldi.

Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi.

Binlerce kişiden oluşan karşıt grup, Kültür Merkezi'nden yeniden Hükümet Meydanı'na geldi. Hükümet Konağı'nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti.

Madımak Oteli'nin yakılmasıTasarımsu (16)-94

Madımak Olayı'nda grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı. Madımak Oteli tutuşturulan perdeler ve alt katta bulunan eşyalarla birlikte yakıldı.

Otele sığınmış olan kişilerden, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok ve Hasret Gültekin’in de bulunduğu 35 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi.

Madımak Olayı sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi ve 2 gösterici yaşamını yitirdi. Akşam saatlerinde valilikçe ilan edilen ”2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi.

Sivas'ta Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından organize edilen Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin yakılması sonucunda çoğunluğu Alevi 33 yazar, ozan, düşünür ile 2 otel çalışanının yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetti.

Dava sürecinde neler yaşandı?

Madımak Olayı’ndan sonra yargılama süreci

Madımak Olayı‘ndan bir gün sonra 35 kişi gözaltına alındı. Daha sonra gözaltına alınanların sayısı 190’a çıktı. Gözaltına alınan 190 kişiden 124’ü hakkında “laik anayasal düzeni değiştirip din devleti kurmaya kalkışma” suçlamasıyla dava açıldı, geri kalanlar serbest bırakıldı.

Kamuoyunda Sivas Davası olarak bilinen davanın ilk duruşması, Ankara 1 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde 21 Ekim 1993 günü yapıldı. 26 Aralık 1994’te karara bağlanan dava sonucunda, 22 sanık hakkında 15’er yıl, 3 sanık hakkında 10’ar yıl, 54 sanık hakkında 3’er yıl, 6 sanık hakkında 2’şer yıl hapis cezası, 37 sanık hakkında da beraat kararı verildi.

Yargıtay, Devlet Güvenlik Mahkemesi kararını bozdu

Müdahil avukatlar, Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin kararını “taraflı, hukuka ve adalete aykırı” olarak niteleyerek, ayrıntılı bir savunmayla temyize gittiler.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi katliamın “Cumhuriyete, laikliğe ve demokrasiye yönelik olduğunu” belirterek Devlet Güvenlik Mahkemesi’nin kararını esastan bozdu. Ankara 1 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi, Yargıtay’ın bozma kararına uyarak yargılamayı yeniden başlattı.

Madımak Olayı’nda 33 kişiye idam cezası 28 Kasım 1997’de açıklanan kararda, 33 sanık Türk Ceza Yasası’nın 146/1 maddesine göre idama ve 14 sanık 15 yıla kadar değişen hapis cezasına mahkûm edildi.

Yargıtay 9. Ceza Dairesi 24 Aralık 1998’de hapis cezalarını onadı, 33 idam cezasını ise usul noksanlıkları nedeniyle bozdu.

Şubat 1999 tarihinde usul eksikliklerinin giderilmesi için başlayan yargılama sonucunda 16 Haziran 2000’de 33 sanık Devlet Güvenlik Mahkemesi’nce yeniden idam cezasına çarptırıldı.

2002 yılında idam cezasının yürürlükten kaldırılmasıyla idam cezası hükümlülerinin cezaları müebbet ağır hapis cezasına çevrildi.Tasarımsu (17)-95

"Kimse valiye, emniyet müdürüne sormuyor..."

Katliamın yaşandığı dönemde Sivas Belediye Başkanı olan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'da iftiraların hedefinde olmuştu. Katıldığı televizyon programında Madımak olayı sorusuna ilişkin açıklama yapan Karamollaoğlu, “Kimse valiye, emniyet müdürüne sormuyor bunu. Halbuki onların görevi meydana gelen bu hadiseleri önlemekti. Bu hadiselerin olmaması için tedbir almaktı” dedi.

Suçlamaları, hakkında yazılan asılsız haber ve ortaya çıkan görüntüleri kabul etmeyen Saadet lideri, “Sizde benim hiç mi fotoğrafım yoktu da bu adamın ben olmadığımı göremediniz? Bunların hepsi kasıtlı olarak Refah Partisi’ne saldırmak için bahaneydi. Neden esas sorumlular hesaba çekilmiyor da bir belediye başkanı çekiliyor” diyerek katliama ilişkin kendisine yapılan suçlamaları sert bir dille eleştirmişti.

Karamollaoğlu, katliamın arkasında derin devletin de olduğuna dair açıklamalarda bulunmuştu... 

Saadet Partisi resmi twitter hesabı, 2 Temmuz 1993'te gerçekleşen bu hain katliama ilişkin paylaşımda bulundu. Paylaşımda şu ifadelere yer verildi;

"Milletimizin birlik ve beraberliğini hedef alan Madımak vahşetinde hayatını kaybeden vatandaşlarımızı rahmetle anıyoruz."