Hayatı

Abdullah b. Mübârek, 118/736 yılında Horasan’ın Merv şehrinde dünyaya geldi. Hatîb el-Bağdâdî’nin verdiği bilgilere göre İbn Mübârek, anne ve baba tarafından Türk asıllı bir aileye mensuptu. İlk gençlik yıllarında eğlenceye düşkün olduğu ancak daha sonra tövbe ederek kendisini ilim ve zühde verdiği anlatılır. İlk tahsilini Merv’de tamamladıktan sonra 141/758 yılında bir grup zahid ve âlimle birlikte Horasan’dan ayrılarak ilim tahsil etmek amacıyla çeşitli seyahatlere çıktı. Bu süreçte başta Hicaz olmak üzere Bağdat, Basra, Kûfe, Şam, Mısır ve Yemen gibi merkezlere giderek hadis tahsil etti. Tâbiûn neslinden pek çok âlimle görüşme imkânı buldu ve onlardan hadis rivayet etti. Bunların arasında Mâlik b. Enes’in el-Muvatta isimli eseri en önemlilerindendir. İbn Hanbel ve Şâfiî gibi meşhur âlimler onun ders halkalarına katılmış ve ondan hadis rivayet etmişlerdir. Horasan’dan gelip hadis tedvin eden ilk isimlerden biri olan İbn Mübârek’in 1600’a yakın rivayeti içeren Kitâbü’z-zühd ve’r-rekâik’i bu literatür tarzının ilk ve en yetkin örneklerinden biri kabul edilir. Bu bakımdan pek çok kaynak İbn Mübârek’i dönemin en etkili muhaddislerinden biri olarak tanıtır. Başka bir açıdan Abdullah b. Mübârek, sahip olduğu maddî varlıkları sınırda savaşan Müslümanlar için harcayan ve daha sonra kendisi de cihaa etmek amacıyla sınır boylarına giden bir zahiddi. Nitekim 181/797 yılında Tarsus’ta katıldığı bir savaştan dönerken hastalanmış ve Musul yakınlarındaki Hît şehrinde vefat etmiştir. 

Öğretisi

Abdullah b. Mübârek, zühd ve tevekkül konusunda çağdaşı İbrâhim b. Edhem’le aynı görüşleri paylaşır. Bununla birlikte hem hadis tedvininde görülen titiz ilmî kişiliği hem de sınır boylarındaki savaşlara katılma konusunda gösterdiği gayret vesilesiyle daha aksiyoner bir zühd anlayışının mümessili olmuştur. Tevekkül ve kesb arasındaki ilişkiye dair tartışmalarda İbn Mübârek, mutedil bir anlayışı benimsemiştir. Ona göre tevekkül, kazanç için bütün vesileleri terk anlamı taşımaz. Tam aksine helal rızık, tevekkülün gereğidir. Hicri ikinci asırda yaşayan pek çok zahit gibi, onun bilgi ve yöntem anlayışını ortaya koyacak yeterli veri günümüze ulaşmamıştır. Temel olarak helal kazanç, cömertlik ve tevekkül ilkelerine murakabe, tefekkür ve cihad amellerinin eklendiği bir nefs terbiyesinin neticesinde Allah’ın kuluna marifeti ihsan edeceğini düşünür. Abdullah b. Mübârek’in Kitâbü’z-zühd’ü, daha önce büyük hadis koleksiyonları içerisinde yer alan ahlak hadislerinin müstakil olarak derlendiği ilk eser olma özelliğine sahiptir. İslam ahlakına ilişkin pek çok konunun “zühd” başlığı altında derlendiği bu eserin karakteristikleri, zühd hayatının meşru biçimlerini sünnete dayandıran bir yaklaşım sunar. Öte yandan diğer önemli eseri Kitâbü’l-cihâd, şehirdeki yozlaşmış dindarlık hayatına karşılık sınır boylarında gaza etmeyi yücelten aksiyoner bir zühd anlayışını anlatır.

İbrâhim b. Edhem’in aksine, dönemin bazı kelâm tartışmalarına ilişkin görüşleri olduğu bilinir. Kendisine yönelik Mürciî suçlamasını reddeden İbn Mübârek’e göre iman, söz amelden ibarettir ve imanın artıp eksilmesi mümkündür. Bu tavır, daha sonraki sûfîlerde de göreceğimiz üzere imanı bilgi ve eylemin bir bütünü olarak gören anlayışı yansıtır. Bu nedenle İbn Mübârek, hadis tahsilini zühde aykırı sayan tavırlara karşılık, “ilim ve ameli bir araya getiren” bir zühd anlayışını savunur. Nitekim Bağdat ve Mekke’de bir müddet mücavir hayatı yaşadıktan sonra Merv’e tekrar döndüğü ve burada birini ehl-i hadise, diğerini ehl-i reye tahsis ettiği iki ribat yaptırdığı nakledilmektedir. Bu nedenle iki tür ilim anlayışını da benimsediğini anlatan “Radiyyü’l-ferîkateyn” lakabıyla anıldığı, bilhassa Hücvîrî ve Attâr gibi tasavvuf tarihçileri tarafından onun uzlaşmacı ve ılımlı tutumunu yansıtmak üzere aktarılır.   

Öne Çıkan Eserleri

  • Kitâbü’z-Zühd ve’r-Rekâik: thk. Habîburrahmân el-A’zamî, Hindistan 1966, Dârü'l-Kütübi'l-İlmiyye, Beyrut 1998; thk. Ahmed Ferîd, Dârü’l-Mi’râci’d-Devliyye, Riyad 1995; çev. Muhammed Adil Teymur, Seha Neşriyat, İstanbul 1992; Zühd Kitabı, çev. İshak Doğan, Armağan Kitapları, Konya 2006.
  • Kitâbü’l-Cihâd: thk. Nezih Hammâd, Mecmau’l-Buhûsi’l-İslâmiyye, Kahire 1971; el-Mektebetü’l-Asriyye, Sayda 1988; çev. Muhammed Adil Teymur, Otağ Yayınevi, İstanbul 1980; çev. İshak Doğan, Menba Yayınları, Konya 2008.
  • Müsnedu Abdullah ibni’-Mübârek ve yelîhi Kitâbü’l-Birr ve’s-Sıla: thk. M. Osman Muhammed, Dârü’l-Kütübi’l-İlmiyye, Beyrut 1991; çev. Birr ve’s-Sıla, Tevhid Yayınları, İstanbul 1998.
  • Divânü'l-İmâm Abdullah b. el-Mübarek: der. Mücâhid Mustafa Behcet, Dârü’l-Vefâ, [y.y.] 1989.

Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu