Hayatı

Tam adı Alâüddin Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Ali b. Abbas b. Şeyban el-Ba’lî’dir. 750/1349 yılından sonra Ba’lebek’te doğdu ve ilim hayatına burada başladı. Babası, kendisi henüz küçük yaşta iken öldüğü için dayısının himayesinde yetişti. Ba’lebek’te burada kadılık yapmış olan Şemseddin el-Yunaniye’den (ö. 793/1391) fıkıh tahsil ettikten sonra Dımaşk’a göç etti ve orada Şihabüddin ez-Zührî (ö. 795/1392) ve İbn Receb’den (ö. 795/1393) fıkıh ve usûl dersleri aldı. Daha sonra İbn Receb’den fetva konusunda icazet alan İbnü’l-Lahhâm, hocasının ölümünden sonra onun Emevi camiindeki halkasının başına geçti. el-Mübdi fî şerhi’l-Mukni adlı eserin müellifi Burhaneddin İbn Müflih’in (ö. 884/1479) kendisiyle aynı adı taşıyan amcası Burhâneddin İbrahim İbn Müflih (ö. 803/1401) ile beraber Dımaşk’ta Hanbelîlerin lideri konumuna geldi. Bir süre Kâdîlkudât Ali b. Muhammed Alaüddin İbnü’l-Müneccâ’ya (ö. 800/1398) naiblik yaptı. Daha sonra bu görevden ayrıldı ve kendisine teklif edilen Dımaşk kadılığına da reddetti. Dımaşk’ta aralarında Ahmed b. Yusuf el-Merdâvî (ö. 850/1446), Mekke’de kadılık yapmış olan Muhammed b. Ahmed b. Said el-Makdisî (ö. 855/1451) ve Dımaşk’ın Hanbelî kadısı Abdülaziz b. Ali İbnü’l-İzz b. Abdülaziz’in (ö. 846/1443) de olduğu birçok öğrenci yetiştirmiştir. Timur’un 803’te (1400) Halep’i işgal ettiği sırada Kahire’ye göç etti. Burada bir süre Mansûriye Medresesi’nde ders verdi. Kendisine Kahire’de de teklif edilen kadılık görevini kabul etmedi ve 803/1401 tarihinde vefat etti.

Daha ziyade usûl-i fıkıh alanında öne çıkan İbnü’l-Lahhâm’ın bu alanda kaleme aldığı eserlerinden birisi el-Muhtasar fî usûli’l-fıkıh’tır. İbnü’l-Lahhâm bu eserini klasik usûl eserlerinin tertibine göre düzenlemiş ve işlediği meselelerle ilgili delillere yer vermemiştir. Eserini genel itibariyle Gazzâlî’nin el-Mustasfa’da esas aldığı dörtlü tertibe göre kaleme alan İbnü’l-Lahhâm ilk olarak usûl-i fıkhın tanımını zikretmiş daha sonra hüküm, mahkûm fîh (hükme konu olan fiiller), mahkûm aleyh (hükümlerin muhatabı) ve hükmün delillerini işlemiştir. Son olarak da ictihad ve taklid ile ilgili meselelere yer vererek eserini sonlandırmıştır.

İbnü’l-Lahhâm’ın diğer bir eseri el-Kavâid ve’l-fevâidü’l-usûliyye adlı eserdir. Müellif, bu eserinde yer verdiği kaidelerin fürû fıkıh meselelerine olan yansımalarını örnekleriyle değerlendirmiştir. Büyük oranda Hanbelî mezhebi esas alınmasına rağmen bazı meselelerde diğer mezhep görüşlerine de yer verilmiştir.

Öne Çıkan Eserleri

  • el-Kavâid ve’l-Fevâidü’l-Usûliyye ve mâ Yetbeʽuhâ mine’l-Ahkâmi’l-Ferʽiyye: nşr. Muhammed Hâmid el-Fıkî, Matbaatü Sünneti’l-Muhammediyye, Kahire 1956.

  • el-Muhtasar fî Usûli’l-Fıkh: thk. Muhammed Mazhar Bekâ, Darü’l-Fikr, Dımaşk 1980.

  • el-Ahbârü’l-İlmiyye mine’l-İhtiyârâti’l-Fıkhiyye li Şeyhi’l-İslâm İbn Teymiyye: thk. Ahmed b. Muhammed b. Hasan el-Halîl, Dârü’l-Âsime, Riyad 1998. 

Kaynak: İslam Düşünce Atlası
Dijital Yapım: MÜSİDER ve TV5 Televizyonu