Yelkenci, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında hayata geçirilen "beceri" temelli yeni müfredatın ölçme ve değerlendirme sisteminde yürütülen çalışmalarına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Yeni müfredatın 2024-2025 eğitim öğretim döneminden itibaren başlatıldığını anımsatan Yelkenci, bu programların okullarda uygulanmasıyla eş zamanlı olarak izleme çalışmalarının da başlatıldığını belirtti.

Birçok ilde yapılan izleme çalışmalarından gelen verilerden istifade ederek, programın var olan dinamik ve esnek yapısında düzeltmeler yapıldığını aktaran Yelkenci, MEB Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığının, Teftiş Kurulu Başkanlığının, Ortaöğretim Genel Müdürlüğünün, Temel Eğitim Genel Müdürlüğünün ve Din Öğretimi Genel Müdürlüğünün birlikte izleme çalışmalarını yürüttüğünü söyledi.

Yürütülen çalışmalardan gelen sonuçların genel olarak etkinlik ders süreleri ile ölçme ve değerlendirme uygulamaları konularında yoğunlaştığının altını çizen Yelkenci, yeni müfredatla ilgili düzenlenen öğrenci çalıştaylarında da öğrencilerin bazı noktalarda görüşlerini aldıklarını ifade etti.

Müfredatla birlikte ölçme ve değerlendirme uygulamalarıyla ilgili karşılaşılan zorluklara değinen Yelkenci, öğretmenlerin bu konudaki ihtiyaçlarına yönelik tedbirleri aldıklarını vurguladı.

Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin bu yıl kademelerin ilk sınıflarının yanı sıra ilkokul 2, ortaokul 6 ve lise 10'uncu sınıflarda da uygulanmaya devam ettiğini hatırlatan Yelkenci, izleme çalışmalarının sürdüğünü kaydetti.

- "ÖSYM'yle soru modellemesi çalışmalarını devam ettiriyoruz"

Yelkenci, Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) Başkanlığının MEB'in doğal bir paydaşı olduğuna işaret etti.

ÖSYM ile düzenli olarak görüştüklerini aktaran Yelkenci, şöyle konuştu:

"Bu program, beceri temelli bir yaklaşım olduğu için ölçme-değerlendirme konularını doğal olarak burada yeniden ele almak gerektiği şüphesiz. Bu noktada geçtiğimiz yıl başlayan temaslarımız sonucunda hazırlıklar devam etti. Ekim ve kasım ayı içinde hazırlık çalıştayları yapıldı ve ÖSYM'yle birlikte yaptığımız bu çalıştaylar sonucunda bir soru modellemesi yapmamız gerektiği ortaya çıktı. Bu soru modellemesi çalışmalarını devam ettiriyoruz. Bu bir süreç, bu süreçte ulaşılan sonuçlar kamuoyuyla yeri geldiğinde paylaşılacak.

Şimdiye kadar nasıl ki ÖSYM, YKS kapsamında düzenlenen sınavlarda Milli Eğitim Bakanlığının müfredatından soru soruyorsa, soru yazma ekibi içinde de Milli Eğitim Bakanlığında çalışan öğretmenler varsa bundan sonra da öyle olacak. Sadece burada çoktan seçmeli sınavlarda bu işin nasıl yapılacağı konuşulacak. Burada soru modellemesi beceri temelli ve bağlam temelli olarak yapılandırıldıktan sonra ona göre hareket edilmiş olacak."

- "Uzman görüşleriyle sürekli geliştirmeye devam edeceğiz"

Yelkenci, uluslararası izleme araştırmaları olan PISA ve TIMSS'in de beceri temelli ve bağlam üzerinden sorulardan oluşan sınavlar olduğuna dikkati çekti.

LGS kapsamındaki merkezi sınavda da bağlam temelli soruların bulunduğunu aktaran Yelkenci, öğrenci ve öğretmenlerin bu tarz sınavlara yabancı olmadıklarını belirtti.

Yeni müfredatın tamamen beceri temelli olması dolayısıyla bu becerileri çoktan seçmeli sınavda doğru ölçebilmenin en etkili yöntemini aradıklarını ve bunun doğru soru modellemesiyle olacağını vurgulayan Yelkenci, "Çalıştaylarda ortaya çıkan soru modellemelerinden, üç beceri üzerinden oluşan modellemeyle beraber 24-28 Kasım'da birincisi, 1-5 Aralık'ta ikincisi olmak üzere iki pilotlama çalışması yaptık. Bu pilotlama çalışmasının neticelerini de 15-19 Aralık'ta Mersin'de yapılacak değerlendirme çalıştayında tam olarak ortaya koyacağız." dedi.

Çalıştaylarda öncelikli olarak bireysel bağlam yazımı ardından da bireysel soru yazılımı yapıldığını, daha sonra oluşturulan grupların yazılan soru modellerini değerlendirdiklerini kaydeden Yelkenci, bunun sonucunda da alan uzmanları, ölçme ve değerlendirme uzmanları ile program uzmanlarının yaptığı değerlendirmelerle bir modellemenin ortaya çıktığını ifade etti.

Soruların ayırt ediciliği ve güçlük derecesine ilişkin güvenirliği noktasında bütün analizlerin yapılacağının altını çizen Yelkenci, "Bu madde analizleriyle beraber uzman görüşleriyle sürekli geliştirmeye devam edeceğiz. En sonunda 'budur' denecek, doğru soru modellemesiyle özellikle çoktan seçmeli sınavlara yönelik süreci geliştirmiş olacağız." diye konuştu.

- "Becerileri ölçen soru tiplerine geçmiş olacağız"

Pilotlama çalışmalarının hem temel eğitim hem de ortaöğretimde gerçekleştirildiğini, bunun LGS ve YKS kapsamında yapıldığı anlamına geldiğini aktaran Yelkenci, "Nihayetinde Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli öğretim programlarının uygulandığı dersleri gören öğrencilerimizin buna uygun sınava girmeleri gerekiyor. O da nedir? Beceri temelli sınav. Yani bağlam üzerinden becerilerin ölçüldüğü sınavlar anlamına geliyor." dedi.

Yeni müfredatla başlayan öğrencilerin ilk kez 2028'de YKS ve LGS'ye gireceğine işaret eden Yelkenci, şunları kaydetti:

"Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli kapsamında bağlam üzerinden becerileri ölçtüğümüz soru tipleri zaten bu müfredattaki becerileri ölçmek üzere yaptığımız bir çalışma. Hem LGS'de hem de YKS'de bu soru modeli üzerinden sınavlar yapılacak. Dolayısıyla 2028-YKS ve LGS dedik, çünkü yeni modeldeki çocuklarımız o zaman mezun olacak ve sınava girecekler. Dolayısıyla bu soru tipleriyle karşılaşacaklar. Burada da hiç endişe etmesinler. Bununla ilgili örnek soruları OGM Materyal, EBA ve MEBİ'de paylaşacağız. Örnek sınavları orada yapacağız ve buna zaten öğrencilerimizi hazırlamış olacağız.

Burada bir kafa karışıklığı olmasın. Bu, sınav sistemi veya sınav modeli değişikliği değil. Yani kazanımları ve bilgiyi ölçen sınav sorularından, bilginin kullanılmasını sağlayan doğru soru modellemesiyle becerileri ölçen soru tiplerine geçmiş olacağız. Sınav modeli, yapısı, geçiş sistemiyle ilgili şu anda bir değişiklik söz konusu değil."

- "Yüzde 100 etkili şekilde uygulanması için elimizden gelen çalışmaları yapıyoruz"

Milli Eğitim Bakan Yardımcısı Yelkenci, öğretmenlerin yeni soru modeline adapte olma sürecine de değindi.

Programların öğretmenlere tanıtılmasına ilişkin kılavuzlarda ölçme ve değerlendirme yöntemlerini anlattıklarını aktaran Yelkenci, bu konuya ilişkin eğitimlerin de verildiğini ifade etti.

En başta sınıf içi ölçme ve değerlendirme uygulamalarında beceri temelli ölçme ve değerlendirmenin yapılmasıyla ilgili tedbirler aldıklarını belirten Yelkenci, "Yüzde 100 etkili şekilde uygulanması için elimizden gelen çalışmaları yapıyoruz. Yükseköğretime geçişte, ortaöğretime geçişte yapılan sınavlar öğrencinin gündemine yaklaşık 2,5-3 yıl sonra geleceği için bu bir tedbir. Şimdiden hazırlığımızı yapmamız gerekiyor." diye konuştu.

- Doğru soru modellemeleriyle geçiş sınavları çoktan seçmeli olmaya devam edecek

Üniversitede 3 yıllık eğitim dönemi gelecek yıl başlayacak
Üniversitede 3 yıllık eğitim dönemi gelecek yıl başlayacak
İçeriği Görüntüle

Yelkenci, Milli Eğitim Akademisine yeni alınacak öğretmenlere "Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Yöntem ve Teknikleri" ve "Sınıf İçi Ölçme ve Değerlendirme Uygulamaları" olarak iki dersin verileceğini ve yeni atanacak öğretmenlerin bu şekilde eğitim sistemine dahil olacaklarını kaydetti.

Yeni soru modellemesiyle yapılacak sınavlarda önceden olduğu gibi sadece müfredatta yer alan konulardan sorular sorulacağını belirten Yelkenci, doğru soru modellemeleriyle geçiş sınavlarında çoktan seçmeli soruların sorulmaya devam edeceğini vurguladı.

Yelkenci, öğrenci ve velilere yardımcı kaynak konusunda uyarılarda da bulunarak, bazı kitaplarda "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline uygundur" yazısının yer aldığını ancak bunun gerçeği yansıtmadığını, öğrencilerin bakanlığın platformlarında yer alan örnek sorulardan yararlanabileceğini ifade etti.