Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, 26 Nisan Cuma günü Eskişehir'de partisinin 8. Olağan İl Kongresi kapsamında bir dizi temas gerçekleştirdi. İlk olarak Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’yi ziyaret eden Arıkan, ardından Hamamyolu Caddesi'nde esnafla buluşarak vatandaşların sorunlarını dinledi. Yediler Parkı'nda partisinin Genel Merkez Gençlik Kolları tarafından düzenlenen "Bir Derdim Var - Gençler Soruyor, Başkan Cevaplıyor!" programında gençlerin soruları ve taleplerini doğrudan cevaplayan Arıkan, daha sonra ES TV stüdyolarında canlı yayına katıldı. Arıkan, günün sonunda Hasan Polatkan Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 8. Olağan İl Kongresi'nde teşkilat mensuplarıyla buluşarak önemli mesajlar verdi.

“BÜYÜK TÜRKİYE SLOGAN ATARAK KURULMAZ!”

“Ekranda Kudüs’ü fethediyorlar, gerçekte Gazze’yi gözden çıkarıyorlar. Beyler, Büyük Türkiye öyle slogan atarak kurulmaz. Yeni Türkiye’yi; Anadolu’yu fabrikalarla donatanlar kurabilir. Yetim hakkına sahip çıkanlar kurabilir. Dürüst, şeffaf, şaibesiz kadrolar kurabilir. Büyük Türkiye’yi, AB hayali için Kıbrıs’ı pazarlık konusu yapanlar değil. Trump ne der, Amerika ne der diyerek süklüm büklüm olanlar değil; ‘Bana ne Amerika’dan, bana ne Amerika’dan’ diyenler kurabilir.”

“YETERLİ TECRÜBEYE SAHİP OLMANIZ İÇİN DAHA KAÇ İNSANIMIZI ENKAZ ALTINDA BIRAKMAMIZ GEREKİYOR?”

"Yenidoğan Çetesi" davası: Savcının tehdit edilmesine ilişkin fezleke hazırlandı
"Yenidoğan Çetesi" davası: Savcının tehdit edilmesine ilişkin fezleke hazırlandı
İçeriği Görüntüle

“Üç gün önce İstanbul’da yüreğimizi ağzımıza getiren bir deprem yaşadık. Çok şükür son yaşadığımız depremlerde can kaybı yaşanmadı. Herhangi bir bina çökmedi, ama GSM operatörleri bir kez daha çöktü! Asya ile Avrupa’nın bağlantı noktasında, bağlantı koptu! Her afette aynı manzara: GSM operatörleri çöküyor, iletişim kesiliyor, vatandaş anasına, babasına, eşine, evladına ulaşamıyor. Depremin ertesi günü, Ulaştırma Bakanı’nın açıklaması en az deprem kadar can sıkıcıydı. Sayın Bakan çıktı, bir açıklama yaptı, dedi ki ‘bu bize tecrübe’ oldu. Sayın Bakan sorarım size: ‘Yeterli tecrübeye’ sahip olmanız için daha kaç deprem yaşanması gerekiyor? Daha kaç 6 Şubat’ı yaşamamız gerekiyor? Daha kaç insanımızı enkaz altında bırakmamız gerekiyor?”

“Bakınız size çarpıcı bir istatistik vereceğim: Türkiye, geniş bantta 41 OECD ülkesi arasında 40. sırada. 100 kişiye düşen bağlantı sayısı sadece 11,53. Bu konuda Meksika ve Kolombiya ile aynı seviyedeyiz. Yani bugün Türkiye, dünyanın en yavaş internetini en pahalı kullanan ülkelerden biri. Dünya bedava interneti tartışırken, biz kelimenin tam anlamıyla ‘rezaleti’ yaşıyoruz. Kimse kusura bakmasın bu hizmet değil, ‘sömürü’dür.”

“İKTİDARI SOĞAN-PATATES STOKÇULARINA, CİVCİV ÇETELERİNE GÖSTERDİĞİ KARARLIĞI GSM OPERATÖRLERİNE DE GÖSTERMEYE DAVET EDİYORUM!”

“Bu bir teknoloji meselesi değildir. Afet yönetimi meselesidir, milli güvenlik meselesidir. İktidarı, soğan ve patates stokçularına gösterdiği, civciv çetelerine gösterdiği kararlılığı GSM operatörlerine de göstermeye davet ediyorum! Kâr hırsıyla, milleti sömüren bu düzeni sorgulamaya davet ediyorum! Denetimden muaf tutulanların hesap vermesini sağlamaya davet ediyorum! Bu yaşananların tek bir açıklaması var: AK Parti hükümeti, tüm enerjisini seçimlere, olası adaylara harcadığı için, depreme sıra gelmiyor!”

“ADADAKİLERİN TAHLİYESİNİ PLANLAYANLAR OLASI İSTANBUL DEPREMİNDE TAHLİYE PLANLARINIZ HAZIR MI?”

“Siyaset horoz dövüşüyle meşgulken, şehirlerimiz sessiz sessiz felakete doğru ilerliyor. Adadakilerin tahliyesini planlayanlar! Olası İstanbul depreminde tahliye planlarınız hazır mı? İstanbul depreminin milli güvenlik sorunu olduğunu söyleyenler! Acil eylem planlarınız hazır mı? Şimdiden Cumhurbaşkanlığı planları yapanlar! Güçlendirme, dönüşüm, arama kurtarma planlarınız hazır mı? Her fırsatta Yenikapı’yı, Saraçhane'yi toplanma alanı olarak belirleyenler! İllerde, İlçelerde acil durum toplanma alanlarınız depreme hazır mı? Sık sık çadır devleti olmadığımızı dile getirenler! Felaketler için çadır ve konteyner stoklarınız hazır mı? İstanbul’daki son depremde hiçbir hazırlığınızın olmadığını üzülerek gördük!”

“TÜRKİYE DEPREME DEĞİL İKTİDARIN İHMALİNE YENİLİYOR!”

“Şehirlerimizi depreme dayanıklı hale getirmek, sanıldığı kadar zor değil. Tek gereken şey: samimiyet, cesaret ve milletin canını siyaset üstü gören bir irade! Türkiye depreme değil; her konuda olduğu gibi iktidarın ihmaline yeniliyor! 25 yıllık iktidar, her yıla bir mazeret üretiyor. Gelecek yılların mazeretleri şimdiden hazır. Büyük bir ihtimalle topu belediyelere atıp işin işinden sıyrılacak. Bu aslında milleti suçlamaktır. Bizim adaylarımıza oy vermediğiniz için cezanızı çekin demektir. Derenin taşıyla derenin kuşunu vurmaktır.”

“HER YENİ GÜN BİR ÖNCEKİNİ ARATIYOR!”

“Geçen hafta ilginç bir şey oldu. Sayın Cumhurbaşkanı da bu gerçeğe nihayet ortak oldu. ‘Mevcut krizler çözülemediği gibi, her gün yeni bir gerilime uyanıyoruz.’ dedi. Dahasını söyleyeyim her yeni gün bir öncekini aratıyor. Ekonomi alarm veriyor. Altın ve döviz kurları alarm veriyor. Sokaklar alarm veriyor. Gençler alarm veriyor. İşsizlik alarm veriyor. Sağlık sistemi alarm veriyor. Cinayetler alarm veriyor. Eğitim sistemi alarm veriyor. Dışarıda İsrail tehdidi büyürken, içeride ekonomik kriz vatandaşın omuzlarına daha fazla yük bindiriyor. Bir yandan ‘terörsüz Türkiye’ hayali kurulurken; diğer yandan adım adım Kıbrıs elden gidiyor. Bana soracak olursanız, bu krizlerin en tehlikelisi, içerde ya da dışarda; Kapalı kapılar ardında, masa başlarında, yürütülen sessiz sedasız pazarlıklardır.”

“SÖZDE MERHAMET SİNSİCE BİR SÜRGÜN ÇAĞRISIDIR!”

“Bugün Gazze’yi haritadan değil, kalplerden silmeye çalışıyorlar. Birileri çıkmış diyor ki: ‘Gazzeliler hicret etsin, biz de Ensar olalım…’ Sözde merhamet, aslında sinsice bir sürgün çağrısıdır bu! Siyonistlerin Gazze’ye sahip olacağı bir hicrette bunu diyenler Gazzelilere değil, Siyonistlere Ensarlık yapmış olurlar! Milli Mücadele döneminde bir devlet bize gelip; ‘Yunanla savaşmayın, bizim topraklara hicret edin, vakti gelince dönersiniz’ deseydi ecdadımız ne derdi? Çanakkale’de en ön cepheden, az sonra vatan ve din aşkına şehit düşecek Mehmetçik’e geri dön bu topraklardan çıkacağız denseydi ne derdi? O sözün sahiplerini susturur, o sözü de toprağa gömerdi! O yüzden biz de diyoruz ki: Hiç kimse, bedelini ödemediği bir davanın kahramanlığına soyunmasın! Gazze sahipsiz değildir. Gazze, Gazzelilerindir. Filistin, nehirden denize özgürdür. Gazzeliler, bu özgürlüğün ebedî bekçisidir! Filistin’i seviyor musunuz? Gazze’ye sahip çıkmak istiyor musunuz? Soykırım dursun istiyor musunuz? Cevabınız evet ise tek seçenek var: O da ‘Askeri’ güçtür. Gazze’ye gönderilecek bir barış gücüdür.”